Konserler bir bir iptal ediliyor
Abone olÖnce sporla başladı çirkin kampanya. Sonra kültürle devam etti. Konserler iptal edildi bir bir. Terör gerekçesiyle teröristlerin insafına terkedildik Avrupalılarca.
İşte Doğan Hızlan'ın gazetesindeki köşe yazısı: Konser iptalleri
birbirini izliyor. Terör iptalleri değil, iptal terörü dönemi
başladı. Babylon'dan yapılan açıklamaya göre, Terry Callier ve
Grubu'nun 5 ve 6 Aralık'ta verecekleri konser, nisan ayına
ertelenmiş. Gerekçe çok sırıtan bir ikiyüzlülüğü yansıtıyor.
İstanbul'da yaşanan olaylar. İş Sanat'ta son yılların önemli
orkestra şeflerinden Christoph Eschenbach'ın yönettiği Kuzey
Almanya Senfoni Orkestrası-Hamburg (NDR) Norddeutscher Rudfunk
Symphonie'nin 11-12 Aralık'taki konseri de gene aynı ikiyüzlü
gerekçeyle yapılmayacak. Konserin solisti piyanist Lang Lang'tı.
Ancak Çinli piyanist bu iptale rağmen programını bozmamış ve
Türkiye’ye gelecekmiş. 11 Aralık’ta vereceği konserde kendisine
Emin Tabakov yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası eşlik edecek.
Önce sporla başladı bu kampanya, şimdi de sanatla sürüyor. Diğer
ülkelerdeki olaylara bakarsanız, bu tür iptalleri oradakiler
yaşamadı. 1972 Münih Olimpiyatları'nda İsrailli sporcuların
öldürülmesinden sonra, konser iptalleri furyasının yaşandığını
anımsamıyorum. 'Şark için,' sözünün aşağılayıcı, küçültücü
söylemini, Batılılar şimdi sanırım bir başka çirkin cümleye
dönüştürdüler: 'Ortadoğu için.' Terör de, sanat da bu kavrama göre
değerlendirilecek, nirengi noktası, Ortadoğu olacak. * * * TÜRKİYE,
cumhuriyetten değil, Tanzimat'tan bugüne kadar Batı'nın değerlerini
seçti. Batılılaşmada bazen Batı'dan da ileriye gitti. Ama bir
Avrupa ülkesinin dünya görüşüne uygun bir yaşama biçimini
benimsedi, bunu hiçbir zaman da terk etmedi. Batılıların bu
tavrını, teröristlerin yapmak istedikleri amacın gerçekleşmesine
yataklık eden bir anlayış olarak yorumluyorum. Sanat dünyasının
hassas dengelerini, politik amaçların içinde değerlendiren
kurumları, ülkeleri de protesto ediyorum. Hiçbir kimsenin, kurumun
Türkiye'yi bu güzelliklerden yoksun bırakacak gerekçelere sahip
olduğunu sanmıyorum. Sanatın hedeflediği eşitlikçi anlayışı
zedeliyorlar. Anlıyorum ki, çifte standartla, ikiyüzlülükle,
Batı'nın çirkin yanı, Türkiye'yi Ortadoğu karmaşasının,
istikrarsızlığının içine çekmek isteyenler var. Ben onları, bir ip
yarışmasında gizli destek veren akılsız yarışmacılara benzetiyorum.
AB'ye girmenin tartışıldığı bir dönemde, Batılıların Türkiye'yi,
Ortadoğu çalkantısı içinde, her yerden esen rüzgarların cirit
attığı bir ülke olarak tanımlayamayacakların öğrenmiş olmaları
gerekir. Aidiyetimizi oraya çekme planlarını bu iptaller ne yazık
ki destekliyor. * * * İPTAL terörüne hayır diyemeyen Batılılar,
bunun savundukları felsefeyle bağdaşmadığını ne zaman
anlayacaklar?