Kongar'a göre internet cemaatleri
Abone olİnternette örgütlenen toplulukları 'benzeşenler grubu' olarak niteleyen sosyolog Emre Kongar, 'önümüzdeki yıllarda fiziksel olarak az, sanal olarak yaşayacağız' dedi.
İlle de memleket kurtaracak büyük ütopyalar şart değil onlar
için. Asıl ölçü aynı meseleye ilgi duyan diğerlerini bulmak. Sonra
aranıza başka benzerler de katılıyor, sonra başkası sonra başkası
derken kendi çapında bir cemaat haline geliniyor.
Bu yeni örgütlenmeler eski tip dernekleşmelere hiç benzemiyor.
Artık kahvehanelerde buluşmaya gerek yok. Bir lokal kurmak, dernek
merkezi açmak da şart değil. İnternet ulaşımı olan bir bilgisayar
yeterli. Hiçbir ilave maliyet olmadan, yolda vakit geçirmeye gerek
kalmadan, dahil olduğunuz grupla istediğiniz zaman iletişime
geçebiliyorsunuz. İsterseniz birisiyle sohbet ediyorsunuz,
isterseniz de çoğu zaman olduğu gibi ateşli bir tartışmanın içine
giriyorsunuz. Genelde yahoo üzerinden kuruluyolar. Yahoo’nun alt
açılımlarından biri olan www.yahoogroups.com adresinden istediğiniz
adla bir grup kurabildiğiniz gibi istediğiniz grupları da buradan
bulup üye olabiliyorsunuz. Eskiden derneklerde, örgütlerde olduğu
gibi başkandı, yönetim kuruluydu falan da yok. Ama çoğunda ciddi ve
sert bir yönetim söz konusu. Bir defa herkes elini kolunu
sallayarak istediği gruba giremiyor. Her birinin başında moderatör
denilen ve kuralları koyup, uygulayan biri oluyor. Kim üye olacak,
kim atılacak, kimin mesajı sansürlenecek, kiminki bloke edilecek
onlar karar veriyor. Hatta birçoğunda mesajların tümü önce onun
kutusuna düşüyor. Eğer uygun görürse moderatör tarafından gruba
gönderiliyor. Sonuçta, işleyiş kuralları, moderatör üzerinden
kurulan hiyerarşik yapısı, üyeler arasındaki ilişkileri, iletişim
sırasında kullanılan kendine has jargonu ile neresinden bakarsanız
başlı başına yeni bir sosyalleşme yöntemi bu gruplar. Hem onların
en tipik olanlarından örnekler verdik hem de sosyolog Prof. Emre
Kongar ile modern çağın bu yeni iletişim ve örgütlenme şeklini
konuştuk.
EMRE KONGAR
Psikolojik ve toplumsal maliyeti ucuz, bu yüzden daha da
yaygınlaşacak Bu bir dönüşüm mü? Artık insanlar yüz yüze tartışmak
yerine bilgisayarlarının klavyelerini mi
çarpıştırıyor?
- Bu yepyeni bir etkileşim biçimi. Bir defa kişiler, fiziksel ve
yasal kimliklerinden soyutlanabiliyor. Yani karşınızdaki kişinin en
önemli özellikleri olan, yaş, cinsiyet, görünüş gibi nitelikleri
anlamını yitiriyor. Size kimlik değiştirme özgürlüğü veriyor.
İkincisi, bireyler, kendilerine benzeyen kişilerin oluşturdukları
gruplar içinde, benimsemedikleri ya da karşı oldukları dış dünyadan
soyutlayabiliyorlar kendilerini. Birey, bir anlamda ‘benzeşenler
grubu’ içinde, çağdaş dünyanın düşmanca etkilerinden arınıyor,
yalnız olmadığını, bir gruba ait olduğunu fark ederek
rahatlıyor.
Bu grupların sivil toplum örgütü ya da dernek gibi hareket
etmesi mümkün müdür?
- İnternet ortamında oluşturulan grupların toplumsal etkileşimleri
çok daha sağlıklı oluyor. Yani internette oluşturulan bir grup, bir
menfaat grubu, ya da lobici bir grup veya bir sivil toplum kuruluşu
gibi işlev görebiliyor. Yalnız buradaki sorun, grubun sözcülüğünü,
grubun internet yönetcisinin (moderatör) yapması. Yani her zaman
klasik sivil toplum kuruluşlarında görülen demokratik süreçler
buralarda söz konusu olmayabiliyor. Ama zaten işin mantığında bu
var: Grup yöneticisinin koyduğu kurallara uymayanların iletileri
dikkate alınmıyor ya da birey derhal gruptan çıkarılıyor.
Bu gruplaşmaların internetin pratik olması, maliyetsiz
olması dışında sosyolojik bir açıklaması olabilir mi?
- Sorun parasal ya da örgütsel maliyet sorunu olmaktan çok
psikolojik ve toplumsal maliyetinin ucuzluğu. Bir gruba katılan
birey, daha önce açıkladığım nedenlerden ötürü kendini çok daha
rahat ve özgür hissediyor. Bir de zaman faktörü var. Bu gruplara
katılmanın ve ortama katkıda bulunmanın zaman olarak maliyeti,
gerçek yaşamdaki örgütlere katılmanın ve katkıda bulunmanın zaman
olarak maliyetinin karşılaştırılamayacak kadar altında. Bu yüzden
gittikçe daha da yaygınlaşacak bu yöntem.
Bundan 50 yıl sonrasını görebiliyor musunuz?
Sosyalleşmenin, bir araya gelmenin ve insan ilişkilerinin geleceği
nedir?
- İnternet etkileşiminin fiziksel birlikteliklerle yaşanan
etkileşimin yerini alması olanaklı değil. Ama toplumsal yaşamın çok
büyük bir bölümünün, haberleşme, etkileşim, toplantılar, oylamalar,
alışverişler ve benzeri etkinlikler açısından, internete kayması da
kaçınılmaz. Yani 50 yıl sonra, fiziksel dünyada daha az, sanal
dünyada daha çok yaşamaya başlayacağız.
Yüz yüze yapılan tartışmalarla sahicilik anlamında bir fark
görüyor musunuz?
- Çok çok fark var: İnsanlar daha denetimsiz ve daha saldırgan
olabiliyorlar internet ortamında. Bütün toplumsal denetim
mekanizmalarından kurtulmuş bir bireyin ne kadar saldırgan
olabileceği, özellikle sanal kimlik kullananların oluşturdukları
örnekler açısından gerçekten ibret verici boyutlara ulaşabiliyor.
Bu yüzden de internetteki yorumlarda küfür ve hakaret çok
fazla.
Söyleşi: Ezgi Başaran
Kaynak: www.hurriyetim.com