KONDA'nın sahibi Bekir Ağırdır'dan bomba seçim açıklaması! Yıldırım'ın kazanması için...
Abone olKONDA Araştırma Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır, 23 Haziran seçimleriyle ilgili çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Ağardır, bu seçimde İmamoğlu'nun oyunun artacağını, Yıldırım’ın ise kazanmasının belirleyecek şeyin sandığa gidecek küskün AK Partililerin oranı olacağını açıkladı.
AK Parti'nin beş valiz dolusu belgeyle yaptığı başvurunun ardından Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal etti.
KONDA Araştırma Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır, 23 Haziran'da tekrarlanacak olan İstanbul seçiminde seçmenin olası tercihlerini değerlendirdi. Bu seçimin kilit partisi Saadet Partisi’nin kendi adayıyla seçime girecek olmasının Ekrem İmamoğlu lehine olduğunu söyleyen Ağırdır, Yıldırım’ın kazanmasını belirleyecek şeyin ise sandığa gelmeyen kendi kitlesinin sandığa gelme oranı olacağını açıkladı.
23 Haziran’da nasıl bir sonuç bekliyorsunuz sorusuna yanıt veren Ağardır şu açıklamalarda bulundu.
Ekrem İmamoğlu için oy vereceklerin sayısı artar
Öncelikle sayıları tekrarlayalım. Bir kere 100 İstanbul seçmenin 16’sı sandığa gitmedi. 3 de geçersiz oy ortaya çıkınca 19 oldu. 81 kişi üzerinden baktığımızda Ekrem Bey 39 buçuk, Binali Yıldırım 39. 3 oranında oy aldı. Her iki adayın da buradan başlayacağı varsayılabilir.
Seçime katılmayanların hepsi AK Parti seçmeni deği
Hem diğerlerinden eksilen 2 puan hem de geçersiz üç puan var, 16 da katılmayan var toplamda 100 kişiden 21’inin şimdiden tercihlerinin ne olacağı meselesi önümüzde duruyor. Ekrem Bey için o 39 insan gelip yine oy verecektir. Eksilme ihtimali söz konusu değil ama artma ihtimali var. Çünkü katılmayanların hepsi AK Parti seçmeni değil. Bu sefer sandığa onlardan da muhakkak gelen olacak.
AK Partili olup da ekonomik krizden şikâyetçi olanlar var
Öbür tarafta AK Partili olup da ekonomik krizden şikâyetçi olan siyasi tercihini sorgulamaya başlayan insanların ne kadarı gelip partisine oy vermeye ikna olur? Bunu hesaplamak zor ama rahatsızlıklarını tespit edebiliyoruz. Bu rahatsızlık uzun süredir var dolayısıyla o tarafta bir çözülme var. Sandığa nasıl yansır kestirmek kolay değil.
Yıldırım’ın kazanmasını belirleyecek şey sandığa gelecek AK Partililer
Bu durumda Binali Yıldırım başlarken yine 39 kişinin oyunu alır demek mümkün değil. O kişilerin içinde seçimin iptalinden kaynaklı adalet ve vicdan duygusu zedelenenlerden de eksilme olacak. Binali Yıldırım’ın kazanmasını belirleyecek şey sandığa gelmeyen kendi kitlesinin ne kadarının şimdi sandığa geleceği.
Erdoğan’ın uzlaşma üzerine bir dil kullanacağını sanmıyorum
O rahatsızlık duyanların içinden de muhtemelen bir miktar Ekrem Bey’e oy verecek seçmen olacak. DSP gibi bazı küçük partilerin seçmeninin yönelimine de bakınca Ekrem İmamoğlu önde görünüyor. Ancak şunu da ekleyelim, iktidar bloku 7 Haziran ile 1 Kasım arası olduğu gibi kendi seçmenini ne kadar ikna eder ondan emin değiliz. Tayyip Erdoğan’ın son 4 haftadır kullanacağı dil yine sert olacaktır. Uzlaşma üzerine bir dil kullanacağını sanmıyorum.
Saadet Partisi’nin varlığı İmamoğlu lehine işledi
Bu seçimde diğer partilerin tabii çok hükmü yok. Bir tek Saadet Partisi’nin varlığı biraz önceki bahsettiğim negatif kimliklenme durumundan kaynaklı İmamoğlu lehine işledi. Saadet Partisi, iktidarı eleştirse bile diğer tarafa yönelemeyen seçmen için alternatif olarak doğru olanı yaptı diye düşünüyorum. MHP de AK Parti’den boşalan seçmen için bir durak olarak duruyor. Benzer bir durum bu.
Muhafazakâr, seküler ve Kürt dünyasının etrafında kümelenmeler oluşur
Ancak şunu görmek gerekiyor ki yeni başkanlık sistemi ile zaten siyasi düzen üç adaylı bir noktaya doğru gider. İttifaklar kalıcı olur diye düşünüyorum. Belki tamamen birleşirler. Temsili düzenden çıkarak yeni sistemde 50 artı bir düzenine dönüyor. Bu durumda küçük partiler de büyüklerin içinde erir. Sonuç itibariyle bir muhafazakâr dünyanın, bir seküler dünyanın, bir de Kürt dünyasının etrafında kümelenmeler oluşur diye düşünüyorum.