KONDA seçim yorumu: Yerelde ana muhalefet BDP!
Abone olBekir Ağırdır, BDP’nin seçimlerde önemli başarı sağladığını belirterek, “Yerel yönetimlerde ana muhalefet BDP’dir” dedi.
Seçim sonuçlarını en iyi tahmin eden araştırma
şirketlerinden KONDA Araştırma Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır,
BDP’nin seçimlerde önemli başarı sağladığını belirterek, “Yerel
yönetimlerde ana muhalefet BDP’dir” dedi.
Fırat Haber Ajansı'na konuşan Bekir Ağırdır, “Son 2 yıldır
ülkedeki bütün çalkantıya rağmen BDP’nin, genel siyaset söylemi ve
siyasi taktikler olarak da oldukça mesafe katettiğini düşünüyorum.
Oydan bağımsız olarak; Türkiye’de siyasi alternatif olma yolunda
önemli mesafe aldığını görüyoruz” dedi.
KONDA’nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır, yerel seçim sonuçlarına
bakıldığında, HDP modelinin amaçlanan hedefe ulaşmadığını belirtti.
Bunun, “Kürt siyasi temsilcisi” olarak algılanmasıyla ilgili
olmadığını ifade eden Ağırdır, şöyle konuştu:
“HDP modellemesi tam amaçlanan hedefe ulaşmamış durumda. Çeşitli
nedenleri var tabii ama Kürt siyasi temsilcisi olarak
algılanmasıyla ilgili değil. Hala eski usul bazı sol söylemlere
takılmasının olumsuz manada payı var. Sola itirazım yok ama yeni
sol söyleme ihtiyaç var. ’90 öncesi söylemlerin karşılığı yok.
‘Kürt partisi olduğu için oyları sınırlı kalıyor’ tespitine
katılmıyorum. Engel Kürtlük değil.”
YERELLERİN ANA MUHALEFETİ
BDP
Ağırdır, yerel seçimlerde AK Parti’den sonra başarı sağlayan tek
partinin BDP olduğunu kaydetti.
“Yerel seçimlerin kazananının AK Parti ile birlikte BDP olduğunu
düşünüyorum. Yerelde oy oranlarıyla, bölgede büyükşehir kanunuyla
büyük alan kazandı. Bir de diğer üç partiye alternatif olabilecek;
hiç olmazsa yerel yönetim modeli söyleyen, ‘insan odaklı yapacağım’
diyen ve de dört başı mamur kendi içinde modeli olan, iddiası olan
parti. Dolayısıyla yerel yönetimlerde ana muhalefet partisi
BDP’dir. Oy oranının önemi yok; ağırlık ve yönettiği coğrafya ve
ülkenin özel koşulları dikkate alındığında yerel yönetimlerde ana
muhalefet partisinin BDP olduğu kanaatindeyim.”
SEÇİMİN DİĞER KAZANANI
BDP
BDP’nin sağladığı başarıyla bölgedeki hakimiyetini güçlendirdiğine
işaret eden Ağırdır, “Bölgede artık BDP’nin kesin bir hakimiyeti
var. Kürt yurttaşlar açısından sadece coğrafya olarak değil, genel
olarak bakıldığında özellikle iki parti vardı; BDP ve AK Parti.
Hüda Par gibi zorlamalar da oldu ama görüldü ki Kürt siyaseti BDP
ve AK Parti’ye yığılmış durumda; bölgede BDP’ye daha fazla yığılmış
durumda. Bu yüzden seçimin AK Parti ile diğer kazananı BDP’dir,
diyorum” şeklinde konuştu.
‘CHP’yi bölüyorsunuz’ gibi suçlamalar BDP-HDP’nin oy oranını
etkiledi’
Ağırdır, “BDP’nin oyunu daha fazla bekliyordum; 7-8′lerde gibi. Ya
da İstanbul’da 9-9,5′a çıkabilirdi. Ama son dönemdeki ‘truva atı’
ve ‘CHP’yi bölüyorsunuz’ gibi suçlamaların BDP-HDP’nin olası oy
potansiyelinde de etkisi olmuş. Yoksa gerçek oy potansiyeli 8-9″
dedi.
“Urfa’da Osman Baydemir’in biraz daha zorlayacağını düşünüyordum
ama BDP yine de son derece gerçekçiydi. Son 2 yıldır ülkedeki bütün
çalkantıya rağmen BDP’nin, genel siyaset söylemi ve siyasi
taktikler olarak da oldukça mesafe katettiğini düşünüyorum. Oydan
bağımsız olarak; Türkiye’de siyasi alternatif olma yolunda önemli
mesafe aldığını görüyoruz.”
SEÇMEN YOLSUZLUKLARI ONAYLAMIŞ MI
OLDU?
AK Parti’nin başarısını muhalefetin başarısızlığına bağlayan
Ağırdır’a göre; CHP ile MHP fikirsel ve duygusal bir kıvılcım
üretemiyor:
“11 yılın iktidar yorgunluğunu, hatalarını bir yana bırakın; 2011
yılından bu yana Suriye, açılım arada minik de olsa ekonomik kriz
alametleri, Gezi, 17 Aralık süreçleri yaşandı. Bütün bunlara ve 12
yıla rağmen bir iktidar partisi oy kaybetmiyorsa, bunu iktidarın
başarısı saymak mümkün ama bir yandan da muhalefetin başarısızlığı…
2011′den beri siyasi rekabet eksik, diyorduk ve bu seçimlerde de
kendini gösterdi. Seçmen hoşnutsuzluğu AK Parti’den vazgeçilmiş
gibi görünüyor ama seçmen oradan ayrıldığında başka yere gitmiyor.
CHP ve MHP ne fikri, ne duygusal yeni kıvılcım üretebiliyor. O
zaman da bu tabloyla 52 hafta seçime gitsek bir şey fark etmez. AK
Parti’nin kurduğu siyaset zemininin dışına çıkamıyor, CHP ile MHP.
Mesela şu 3,5 ayda yerel yönetimlere dair neler söylediler? BDP
dışında kim ne söyledi? Sadece yolsuzluk tartışmaları… Ülkenin tek
sorunu yolsuzluk değildi. Seçmen yolsuzluğu onaylamış değil. Seçmen
daha yolsuzluğa gelmeden; genel siyasi kutuplaşma ve siyasi kimlik
üzerinden tercihte bulunmuş olduk. Kimlik siyaseti ve ideolojiler
seçimlerin belirleyeni oldu. Yerelleşmeyi, yerel sorunları
konuşamadık. Zaten yolsuzluk sandıkta onaylanan bir şey değil.
Yargı salonlarında, hukuk içinde affedilir ya da cezalandırılır. AK
Parti bu meseleyi iyi göğüsledi, muhalefet de buna boyun eğdi, bu
zeminden oyunu devam ettirdi.”