Koncuk’tan başörtüsü açıklaması
Abone olTürkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, başörtüsünün demokratikleşme paketine dahil edilmesiyle ilgili, "Tartışmal...
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk,
başörtüsünün demokratikleşme paketine dahil edilmesiyle ilgili,
"Tartışmalı ve toplumumuzda kabul görmeyen bir paketin içerisine
kamu çalışanlarının yıllardır yaşadığı ve çözümünde çok geç
kalınmış olan başörtüsü meselesinin dahil edilmesi doğru değildir"
dedi.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk,
başörtüsünün demokratikleşme paketine dahil edilmesiyle ilgili
olarak yazılı açıklama yaptı. Son günlere kamuoyu gündemini
yoğunlukla meşgul eden ve halen Başbakan Erdoğan’ın masasında
olduğu söylenen yeni Demokratikleşme paketiyle ilgili bilgilerin
haber bültenlerine yansıdığını belirten Koncuk, "Konunun muhatabı
olan resmi ağızlardan kamuoyunu tatmin edici açıklamalar
yapılmamakta ve bölük pörçük basına sızdırılan bilgiler
doğrultusunda kamuoyu bilgilenmekte ve tartışmalar bunların
üzerinden yürütülmektedir. Sayın Başbakanın Türkmenistan yolunda
gazetecilere yaptığı açıklamalardan da anladığımız üzere, kendisine
sunulan paket üzerinde çalışmalarını tamamlamış bulunmakta.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın demecine göre de büyük
ihtimalle Eylül ayı içerisinde TBMM erken açılacak ve paket
yasalaştırılacak" dedi.
Koncuk, Paket içerisinde, etnik dillerde kamu hizmetinin
yaygınlaştırılması, terör örgütünün yönetim kadrosu içerisinde
bulunmayan ve şiddete bulaşmamış olanların terör örgütü üyesi
olarak yargılanmamaları, yer isimlerinin iadesi ve kamuda başörtüsü
serbestiyetinin sağlanması gibi hususların bulunduğunu ifade etti.
Bu durumu kamu çalışanları olarak kendilerini kaygılandırdığını
bildiren Koncuk, "Şöyle ki, toplumda tartışma konusu olan, üzerinde
toplumsal mutabakatın sağlanmadığı konular ile kamuda başörtüsü
serbetiyetinin aynı torbaya konulmuş olmasını doğru bulmuyoruz.
Özellikle sözde Çözüm süreciyle ilintilendirilerek atılan adımların
bugüne kadar kamuoyunda yoğun tartışmalara konu olduğu malumdur.
Toplumumuzun önemli bir kesimi, Çözüm Süreci adı altında yürütülen
çalışmalara tedirginlikle yaklaşmaktadır. Hele ki, bebek katili
Öcalan’ın ve bölücü terör örgütünün Kandil’deki yöneticilerinin
Hükümete yönelik sürekli tehditkar bir dil kullanmaları ve ikinci
aşamayla ilgili 1 Ekim’e kadar süre verdiklerini beyan ederek yasal
düzenlemelerin yapılmasını istemeleri Türk toplumunda haklı
rahatsızlıklara neden olmaktadır" ifadelerini kullandı.
Koncuk, açıklamasında şunları kaydetti: "Milletimiz, gelişmeleri
kaygıyla takip etmekte ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir terör
örgütüyle doğrudan ya da dolaylı bir şekilde muhatap olarak yasal
düzenlemeler yapmasını kabullenmemektedir. İşte böylesine
tartışmalı ve toplumumuzda kabul görmeyen bir paketin içerisine
kamu çalışanlarının yıllardır yaşadığı ve çözümünde çok geç
kalınmış olan başörtüsü meselesinin dahil edilmesi doğru değildir.
Başörtülü çalışmak isteyen bayan kamu çalışanların en haklı
taleplerini, toplumda tartışmalı olan ve kutuplaşmalara neden
olabilecek bir paketin içerisinde dahil etmek, siyasi ahlak
açısından da kabul edilir değildir."
Başörtüsünün, bir dini inanç hürriyeti ve ibadet unsuru olduğunu
belirten Koncuk, "Yani başörtüsü, ne birilerinin iddia ettiği gibi
belli bir ideolojinin simgesi ne de birilerinin sandığı gibi rejim
düşmanlarının bir mevzisidir. Zaten bu akl-ı selim noktasında
toplumsal bir mutabakat da sağlanmış durumdadır. Yani bugünün
Türkiye’sinde artık aklı başında kimse kamu çalışanlarının
başörtüsüyle uğraşmamakta, bu anlamda tutum sergileyenler de hem
toplumda hem de kamu çalışanları nezdinde kabul
görmemektedir.Türkiye Kamu-Sen olarak; başörtüsünün bir siyasi
sömürü aracı olarak kullanılmamasını, başörtüsünün yanında ya da
karşısında gibi görünerek ideolojik politikalara meydan
verilmemesini ve bir ibadet unsuru olan başörtüsü üzerinden
toplumun kutuplaştırılmaması gerektiğini yıllardır savunmaktayız"
dedi.
Kamuda yaşanan bu probleme mesnet teşkil eden, Kamu Kurum ve
Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair
Yönetmelik’in de Bakanlar Kurulu tarafından değiştirilmesi
gerektiği çağrısında bulunduklarını bildiren Koncuk, bugüne kadar,
üç dönemdir tek başına iktidar olan AK Parti Hükümeti’nin bir adım
atmadığını; tam aksine gelinen noktada başörtüsünü demokratikleşme
paketi diye adlandırdığı ve toplumda büyük tartışmalara neden
olacak paketin anahtarı olarak düzenlemeye dahil etmeye çalıştığını
iddia etti.
Koncuk, açıklamasın şöyle sürdürdü: "Buradan Hükümete tekrar
çağrıda bulunuyoruz: Başörtüsü serbestiyetini, şu an Sayın
Başbakanın önünde bulunan ve basına sızdırıldığı kadarıyla toplumda
kabul görmeyecek ve tartışmalara neden olacak hususları ihtiva eden
demokratikleşme paketine dahil etmeyin. Madem ileri demokrasiye
inanıyorsunuz, madem pakete dahil ettiğiniz hususların demokrasimiz
için hayırlı olduğuna inanıyorsunuz; o halde, bunların üzerini
başörtüsü ile örtmeyin. Getirin aleni bir şekilde bağımsız olarak
tartışılsın. Başörtüsünü, ayrı ve müstakil bir şekilde yasa
tasarısı haline getirin. Kamuda başörtülü çalışabilmenin önünü
açacak teklifi getirin TBMM’ye görelim kim samimi kim riyakar.
Türkiyemizi artık bu ilkel tartışmadan kurtarın. Başörtüsü
üzerinden toplumumuzun kamplara ayrıştırılmasını, bu ucube yasaktan
dolayı önemli bir kadın iş gücü potansiyelinin çalışma hayatını
dışında kalmasını ve ortak bir inanç değeri üzerinden siyasi
nemalanma çirkinliğini sonlandırın. Aksi halde, başörtüsünü siyasi
projelerine alet edenleri hem milletimiz hem de kamu çalışanları
hayırla yad etmeyeceği bilinmelidir."
(İHA)