Komutanlar Çevik Bir'in üzerine yürüdü

Çevik Bir, kendini “Devlet ne dediyse onu yaptık” sözleriyle savundu. Çevik Bir’e silah arkadaşları “Yaktın bizi paşam. Senin yüzünden buradayız, ah komutanım ah” diyerek tepki gösterdi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28 Şubat soruşturması kapsamında haklarında ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ istenen Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan 75 kişi hâkim karşısına çıktı.

Emekli komutanlar, kamuoyunda 4. Yargı Paketi olarak bilinen yasal düzenlemeler kapsamında, savcılık mütalaasına karşı özgürlük hâkimlerine savunma yaptı. Aralarında postmodern darbenin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir’in de bulunduğu tutuklular tahliyelerini talep etti. Bugün gazetesinden Gökhan Özdağ imzalı sanıkların Çevik Bir'e olan tepkilerine yer verildi.

‘AH KOMUTANIM AH’

Orgeneral Bir, silah arkadaşlarının da yer aldığı mahkeme salonunda, “Devlet ne dediyse, onu yaptık” sözleriyle kendisini savundu. Bir’in sözleri üzerine o dönem Genelkurmay Karargâhı’nda Bir’in emrinde çalışan komutanların, “Yaktın bizi paşam” diyerek Orgeneral Bir’e sitem ettiği öğrenildi. Komutanların Bir savunma yaparken göğüslerine vurduğu, başlarını sallayarak “Senin yüzünden buradayız. Ah komutanım ah” sözlerini sarf ettiği belirtildi.

KISA SÜRELİ ARBEDE ÇIKTI

Sincan Cezaevi’nde de gruplaşmaların yaşandığı belirtilirken duruşma günü yaklaştıkça komutanlar arasında zaman zaman arbede yaşandığı ifade edildi. Bazı komutanların Çevik Bir’le, “Senin yüzünden buradayız, senin yüzünden soruşturmaya dahil edildik” diyerek tartıştığı ve cezaevi müdürlüğünün arbede ve tartışma yaşanmaması için Bir’e muhalif komutanların kaldığı cezaevi blokunu değiştirdiği ve tarafları aynı ortama getirmediği kaydedildi. Bir’in diğer tutuklulara, “İşler sizin bildiğiniz gibi değil” sözleri üzerine emekli komutanların Bir’in üzerine yürüdüğü ve kısa süreli bir arbede yaşandığı aktarıldı.
 
DEVLET ADINA ÇALIŞTIK

Emekli Orgeneral Çevik Bir, BÇG’nin 4 Nisan 1997’de Genelkurmay Başkanı’nın çalışma başlatılması emri üzerine kurulduğunu kaydetti. BÇG’den devletin tüm kurumlarının haberi olduğunu belirten Bir, yapının açık ve yasal bir çalışma olduğunu kaydetti. Devlet adına çalıştıklarını, BÇG’nin çalışmalarını MGK’nin bizzat istediği ve bu kuruma sunulduğunu belirten Bir, “Hükümetin bilgisi dışında çalışma yapmadık” ifadesini kullandı.

BÇG’nin devlet tarafından alınan kararlar uyarınca, yine devlet tarafından tehdit olarak belirlenen “irtica tehdidine” karşı tedbir alınması amacıyla kurulduğunu belirten Bir, “İrticai terörün, Türkiye Cumhuriyeti demokrasisine, Türk halkına ve hükümetlerine zarar verilmesini engelleme maksatlı bir çalışmadır. Hükümetin bilgisi ve talimatları dışında, yasal olmayan hiçbir işlem yapılmamıştır” dedi.

ERBAKAN GERGİNLİĞİ GİDERDİ

18 Haziran 1997’de Başbakan Necmettin Erbakan’ın, ülkedeki gerginliğin giderilmesi için, Başbakanlıktan istifa ettiğini anlatan Bir, şöyle konuştu: “Savcılık soruları, sanki devlet makamlarınca irtica tehdit olarak değerlendirilmemiş, bu çalışma kendiliğinden başlatılmış gibi sorulmuş, doğrudan suçlama içermektedir. Sorular, sanki belgeler gizli hazırlanmış, MGK’ya gönderilmemiş gibi sorulmuştur.”