Komutanı kaçırtan soru
Abone olŞehit annesi Okay, kendisini teselliye gelen bir komutana öyle bir soru sordu ki...
Asteğmen Zeki Burak Okay'ın annesi Neriman Okay, "Ben oğlumu
ölmesi için askere göndermedim" diye isyan etti. Bahçeşehir
Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden bu yıl mezun
olduktan sonra gittiği askerde şehit olan oğlu Zeki Burak için,
"Ben oğlumu ölmesi için askere göndermedim. Artık bunun hesabı
sorulsun. Bizim çocuklarımız doğuya gidiyor. Önce Bilal (Başbakan
Tayyip Erdoğan'ın oğlu) gitsin, Doğu'da savaşsın" diyen Neriman
Okay ise, "memleket düşmanı gibi gösterildiğini, isyanını kimsenin
anlamadığını" söyledi.
Milliyet'in sorularını yanıtlayan Okay, cenaze töreninden sonra
hiçbir hükümet yetkilisinin telgraflar dışında başsağlığı dileğini
iletmediğini söyledi. Okay şöyle konuştu:
"Cesaret edemediler beni aramaya. Kimse beni anlamadı. Bursa'da
başka bir şehidin ailesine başsağlığı dilemiş Başbakan. Ama bana,
maalesef... Beni düşmanı zannetti, beni memleket, hükümet düşmanı
gördü. Ya da öyle göstermek istedi. Ben askere, devlete karşı
değilim. Ben sadece isyan ediyorum."
Hakkâri'deki birliğine gönderildiğinde oğullarının sağ
dönmeyeceğinin içlerine doğduğunu belirten Okay, "Çünkü kendini
bile koruyamayacağını biliyorduk" dedi.
'Firari er biliniyordu'
"Oğlunun birliğindeki askerlerden birinin PKK'ya kaçtığını, bu
durumun bilinmesine rağmen önlem alınmadığını, ertesi günü oğlunun
şehit düştüğünü" anlatan Okay, şöyle devam etti:
"Adına şehit diyorlar. Ben diyorum ki, o kadar kolay şehit olunmaz.
Şehit olunacaksa vatan için savaşılmalı. Ama sağ olsun benim
Başbakan'ım beni anlamıyor. Şehitliği kabul etmeyen anne yapıyor
beni. Ben şehitliği kabul ediyorum. Bilal gelsin, Hakkâri
Çukurca'da askerlik yapsın, o zaman anlayacak beni. İşte o zaman
hakkıyla konuşabilir benim karşımda. Benim anlatmak istediğimi
anlamıyorlar. Cenazede korkmuşlar benden, 'Bu ne biçim şehit
annesi' demişler.
Yanıma bir komutan geldi. 'Senin oğlun var mı?' dedim,
'Var' dedi. 'Nerede askerlik yaptı?' dedim, Ankara'da yapmış.
'Peki, benimki neden Hakkâri'de, bana hesap verir misin?' dedim.
Ondan sonra kaçtı gitti hepsi yanımdan."