Komşudan Türkiye'ye şok suçlama!
Abone olYunanistan'lı Bakan Yardımcısı Dimitris Druças Kıbrıs Rum kesiminin de gazıyla açtı ağzını yumdu gözünü.
Erdoğan, Yunanistan ziyaretinde üstüne basa basa Ege'de
sorun istemiyoruz demiş ve bu konuda Türkiye olarak üzerimize ne
düşerse yapmaya hazır olduklarını söylemişti. Başbakan'ın bu
sözleri etkisini çabuk kaybetti. Ziyaretin üzerinden daha bir ay
geçmeden Yunanistan Dışişleri Bakanı Yardımcısı
Dimitris Druças, ''Türkiye'nin, Ege'de hukuk dışı hareketlerde
bulunarak gerginlik yaratmaya çalıştığını'' iddia
etti.
Atina'yı ziyaret eden Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Markos
Kipriyanu ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere
açıklamalarda bulunan Druças, Piri Reis araştırma gemisinin Doğu
Akdeniz'deki çalışmalarıyla ilgili sorular üzerine,
''Türkiye'nin, Ege'de gerginlik yaratmaya yönelik
faaliyetlerde bulunduğunu, Yunanistan'ın ise buna soğukkanlılık ve
kararlılıkla cevap verdiğini'' söyledi.
İŞTE KİPRİYANU'NUN ŞOKE EDEN İDDİALARI
''Türkiye birkaç haftadan beri Ege'de durumu
şiddetlendirmek için, burada tabii ki Kastellorizo (Meis
Adası) bölgesini de buna katıyorum, Deniz Hukuku Sözleşmesine göre
uluslararası hukuk dışındaki bilinen tezlerini geveleyerek ve
Yunanistan'ın, aynı zamanda Kıbrıs Cumhuriyeti'nin (Rum) de
egemenlik haklarını hiçe sayarak gerginlik ortamı yaratmaya
çalışıyor. Biz, planlarımız temelinde soğukkanlılıkla ve
kararlıkla cevap veriyoruz. Yasal ve siyasi tezlerimizi güvence
altına alarak, bunu özellikle vurgulamak istiyorum, cevap veriyoruz
ve aynı zamanda tüm bu olaylardaki ritmi ve şiddet oranını biz
belirliyoruz. Yunanistan'ın kontrolsüz bir duruma girmesine, ne de
görüldüğü üzere Türkiye'nin istediği gibi, bizim belirlediğimiz
çerçeve dışında bir diyaloğa sürüklenmesine izin
vermeyeceğiz.''
TÜRKİYE'YE LAHEY TEHDİDİ
''Yunanistan'ın bu konuda uluslararası hukuka ve özellikle Deniz
Hukuku Sözleşmesi'ne dayanan güçlü tezleri bulunduğunu'' iddia eden
Druças, ''Burada bir süreç var. İstikşafi görüşmeler denen ve tam
olarak konuştuğumuz bu bölgede de kıta sahanlığının belirlenmesini
hedefleyen süreç. Yunanistan'ın seçimi istikşafi görüşmeler
alanıdır. Tezlerimizi güvence altına alan kesin olarak belirlenmiş
ve iki ülke arasındaki hukuki kıta sahanlığı konusunun
gerçekten çözümlenebileceği çerçeve budur. Türkiye ile biz
sadece bu masada konuşacağız ve başka hiçbir yerde... Bir kez daha
söylüyorum, sonuçta ilerleme kaydedemezsek Lahey Adalet
Divanı'nın yolu her zaman açıktır'' diye konuştu.
Kıbrıs konusuna değinen Druças, ''Yunanistan'ın, Kıbrıs Rum
yönetimi Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas'ın bu konudaki
önerilerini desteklediğini'' söyledi.
ASIL SORUN KIBRIS MI?
''Türk tarafının imaj yaratmaya yönelik hareketlerde
bulunduğunu, Rumların ise fiiliyatla cevap verdiğini'' öne süren
Druças, ''Türk ağızlardan duyulan 'Kıbrıs için bir adım
ileri' şeklindeki imaj yaratma amaçlı slogana karşılık biz
söz değil, fiiliyat ortaya koyuyoruz. Başkan Hristofyas, bir kez
daha gelişmelerin önünde olduğunu gösterdi. Çözüm sürecini
canlandırmayı amaçlayan, imaj amaçlı değil siyasi içerikli bir
öneri paketi sundu. Biz bunu memnuniyetle karşılıyoruz'' diye
konuştu.
Kipriyan da Cumhurbaşkanı Hristofyas'ın önerilerinin ''Ada;daki
görüşmelerin özlü bir şekilde güçlendirilmesini ve yeni başlıkların
açılmasını amaçladığını'' söyledi.
''Magusa'nın (Ammohostos) BM'ye verilmesinin ve Magusa limanının BM
çerçevesinde ve AB yönetiminde açılmasının müzakerelerin
hızlandırılarak kısa zamanda sonuca varılmasına yardımcı
olacağını'' ileri süren Kipriyanu, ''Türkiye uluslararası deniz
hukukuna saygı duymak zorundadır. Bu sözleşme 27 AB üyesi ülke
tarafından onaylanmış bulunmaktadır. Türkiye AB'de ciddi bir
şekilde ilerlemek istiyorsa bu sözleşmeden kaynaklanan hakları
tanımalı ve sözleşmeyi imzalayarak onaylamalıdır'' diye
konuştu.