Komisyon'dan şok rapor
Abone olKamu vakıflarını inceleyen Meclis Komisyonu üyeleri, Merkez Bankası Personeli Vakfı'nın malvarlığını duyunca şoke oldu. Vakfın serveti 3.5 katrilyonu geçmiş...
Hükümetin, denetim sağlayabilmek için yasa çıkarmak zorunda
kaldığı kamu vakıfları, Meclis'te oluşturulan araştırma
komisyonunda enine boyuna masaya yatırılıyor. Komisyona verilen
bilgiler, başı boş kamu vakıflarının nasıl kontrolsüz şekilde
büyüdüğünü ortaya koydu. Şimdi Vakıflar Meclis Üyeliği'ne getirilen
Ahmet Sıvacı'nın Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı
sıfatı ile bilgi verirken, zaman zaman tartışma konusu olan Merkez
Bankası Personeli Vakfı'nın 3.5 katrilyonluk mal varlığına
ulaştığını söylemesi, komisyon üyelerini bile şoke etti. Sıvacı,
kamuda kurulan vakıflarla ilgili olumsuz örnekleri sıralarken,
Merkez Bankası Vakfı'na dikkat çekti. Sıvacı'nın tutanaklara
yansıyan ifadeleri şöyle: ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLI '1997-1998
yıllarında bunun istismarı gelince, birtakım tebliğler çıkarma
mecburiyetinde kaldık. Bu tebliğlerle işi götürmeye başladık.
Ancak, her ne kadar, suç duyurusunda bulunmuşsak da, ilgili
mahkemelere göndermişsek de, ekseriyetle sonuçsuz kaldı. Mesela,
Başbakanlığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Başbakanlık, ilgili
bakanlığa havale ediyor. İlgili bakanlık, kendi bünyesindeki vakfın
mağdur olmaması veya oradaki yetkililerin zor duruma düşmemeleri
için kendi müfettişlerine inceleme yaptırıyor. Tespitler yapılıyor,
'şunlar şunlar olmuştur' deniliyor. Ancak, 'sonucunda şu faydası
olduğundan yapılacak bir işlem yoktur' gibisinden bir rapor
düzenleniyor, olura bağlanıyor. Dolayısıyla, netice alamadık. BİZ
BİR ŞEY YAPAMIYORUZ Bu vakfa biz, 1996-1997 yıllarında kaynak
aktarımı tespit ettik. Başbakanlığa intikal ettirdik. Başbakanlık
müfettişleri ile bizim müfettişlerimiz birlikte inceleme yaptı.
Aktarılan paraların istirdadı için dava açılması önerisi getirildi
bankaya. Banka dava açtı ama davayı banka kaybetti. Vakfın şu anda
bankanın bünyesinde 3.5 katrilyona yakın bir mal varlığı var. Bu,
Merkez Bankası'nın katkı paylarıyla şişirilmiş, katkı paylarının
değerlendirilmesiyle şişirilmiş bir para. Şu anda yine bir inceleme
var, ama, bizim elimizde bir şey yok. Yani bir şey yapamıyoruz. Bir
de kaybedilen bir dava var. Bu davanın neticesine de bağlı, ortada
mahkeme ilamı olunca, bir şey yapamıyoruz. VAKIFTAN 3-4 MİLYAR MAAŞ
Emekli Sandığından 1-1.5 milyar lira emekli maaşı alırken, burada
da 3.5-4 milyar maaş alınıyor. Dediğim gibi 3.5 katrilyona ulaşmış
mal varlığı. Buraya bir çare bulmak lazım. Bunlar aslında vakıf
değil, personel vakıfları. Bu personel vakıflarını aslında kamu
kuruluşları bünyesinde kurmak da yanlış. Mesela, ben, çok eski bir
müfettiş olmama rağmen, Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesindeki vakfa
üye olmamışımdır; çünkü, hem denetleyici olacaksın hem de denetim
mekanizması içerisinde üye olduğun vakfı denetleyeceksin. Böyle şey
olmaz, burada yanlışlık var. Bunları, aslında tamamen kaldırmak
lazım. İLK SERMAYESİ MERKEZ'DEN Biz tespit ettik, geçmişte, kamu
kaynağı aktarılmış. Merkez Bankasının yönetim kuruluyla, ilk defa
sermayesi Merkez Bankasından karşılanmış, katkı payları oradan
karşılanmış, hatta, kurulduktan geriye dönük 10 yıl, 1985 yılına
kadar geriye dönük katkı paylarının ödenmesi yine bankadan
karşılanmış; yani, vakıf, faraza 1988'de kurulduysa, 1978'den
itibaren bankanın katkı payı. Biliyorsunuz iki pay alınıyor; Bir,
üyelerden katkı payı alınıyor; bir de, bankanın katkı payı... Ben
ürküyorum yani... 3 ,5 katrilyona yakın yani. Ne demek? Tabi”,
parayı almış derhal devlet tahviline yatırmış nemalandırmayı da
kolay halletmişler.' Usulsüzlük varsa üzerine gideceğiz Vakıflardan
sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin,
Merkez Bankası Personeli Vakfı'nın mal varlığındaki artışın,
diğerleri gibi Meclis Araştırma Komisyonu'nun gündeminde olduğunu
ve konunun tüm yönleriyle incelendiğini söyleyerek şöyle devam
etti: 'Komisyonda yapılacak olan şey, bu vakıfların mal
varlığındaki artışın kamu kaynaklarının kullanımı ile mi, yoksa
üyelerinden aldıkları aidatlarla mı oluştuğunun belirlenmesidir.
Merkez Bankası Personeli Vakfı'nın 1996'ya kadar kamu kaynağı
kullandığını biliyoruz. Mal varlığı artışı bu nedenle mi olmuş.
Ayrıntılı incelemeyi TBMM Araştırma Komisyonu yapacak ve bir rapor
haline getirecek. Vatandaş bir kamu hizmeti alırken, vakıf, kamu
adına, vatandaşlardan ikinci kez, para alıyor mu? Komisyon tüm bu
sorulara açıklık getirecek. Önümüze gelen raporda, hükümeti
ilgilendiren öneriler olabileceği gibi, yargıyı ilgilendiren
konular da olabilir. Biz de üzerimize düşen görevi yapacağız.
Kanunla kurulan Sosyal Yardımlaşma Vakfı ve TSK Güçlendirme Vakfı
dışındaki tüm vakıfların uymak zorunda olduğu kurallar var. Bunlara
uyacaklar. Raporu bekleyelim. Usulsüzlükler saptanırsa, hangi kamu
vakfı olursa olsun üzerine gideriz.' Haber: Şerife ÜSTÜNER - Lamia
Ayhan/ANKARA Kaynak: Akşam Gazetesi