Komik bir mahalle destanı
Galerinin tamamı için tıklayınız• Dizide bir berberi canlandırırken mutlaka mahallenizden bir kahraman geliyordur aklınıza.
K.Ç.: Çok… Bak bir şey söyleyeyim ben 1983 yılında girdim üniversiteye. Çocukluğum Eskişehir’de geçti. Yaşıyorsa Allah uzun ömür versin, rahmetli olduysa Allah rahmet eylesin,
bizim mahallede Kaptan Berber vardı. Babam elimden tutup beni ona ilk götürdüğünde hayal meyal hatırlıyorum, koltuklarına çocuklar için bir tahta koyarlardı, ben öyle başladım. Düşün, üniversiteyi kazandım, İstanbul’a geldim, abartmıyorum neredeyse üniversite bitene kadar İstanbul’da tıraş olmadım, Eskişehir’e gittikçe Kaptan Berber’e tıraş oldum. Çünkü o berber bence, Hasan Abi daha iyi bilir, o anlatır şimdi, berber sadece eliyle tıraş etmez, diliyle de tıraş eder. Bir muhabbet erbabıdır, onun muhabbetine varsıl olduktan sonra artık bırakamazsın. Kaptan Abi, kulakları çınlasın inşallah yaşıyordur, öyle muhabbetli bir adamdır ki bırakamadım adamı. Yine Hasan Abi daha iyi bilecek de, berberlerin de acayip formatları vardır. Ooo bak berberlerin şahı da geldi. Hasan Abi, diyorum ki “berber sırf eliyle değil diliyle de tıraş eder” değil mi?
Hasan Kaçan: Onu ikimiz yapacağız.
K.Ç.: Yok abi normal hayatta diyorum.
H.K.: Hee… Bizim Halil İbrahim Sofrası’nda diliyle tıraş eden Nuri. Çünkü bunların ikisi bir vücut gibi aslında, yıllarca hiç birbirlerinden ayrılmamış… Ali ve Nuri iki ortak.