Komandoyu ’yatalak’ bırakan doktora ceza
Abone olMuş’ta, bir asker terhisine 45 gün kala geçirdiği burun ameliyatı sonucu yatalak duruma düştü. Adli Tıp raporunda olayın sorumlusu olarak gö...
Muş’ta, bir asker terhisine 45 gün kala geçirdiği burun
ameliyatı sonucu yatalak duruma düştü. Adli Tıp raporunda olayın
sorumlusu olarak gösterilen doktora 4 bin 800 lira para cezası
verince Tuna ve ailesi ikinci kez yıkıldı.
Adanalı Celal Tuna, vatani görevini komando olarak yaptığı Muş’un
Malazgirt ilçesinde terhisine 45 gün kala geçirdiği burun ameliyatı
sonucu yatalak duruma düştü. Çürük raporu verilen, tezkere alamayan
Tuna’yı nişanlısı da terk etti. Ailesinin sorumlular aleyhine
açtığı dava sonunda mahkeme, Adli Tıp raporunda olayın sorumlusu
olarak gösterilen doktora 4 bin 800 lira para cezası verince Tuna
ve ailesi ikinci kez yıkıldı.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Kamine Teknikerliği Bölümünü bitiren
Celal Tuna, 2007 yılının kasım ayında vatani görevini yapmak için
Manisa Kırkağaç 6. Komanda Eğitim Alayı’na gitti. Burada 90 gün
acemi eğitimi alan Tuna, daha sonra askerliğinin kalan kısmını
tamamlamak üzere komando alarak Muş Malazgirt İlçe Jandarma
Komutanlığı’na gitti. Tuna, burada bölücü terör örgütü PKK’lı
teröristlerle sayısız kez çatışmaya girdi. Askerliğinin bitmesine
45 gün kala burnunda bir problem oluştu. Revire çıkan Tuna’ya
doktorlar Malazgirt Devlet Hastanesi’ne gönderdi. Tuna’yı burada
muayene eden Kulak Burun Bogaz (KKK) uzmanı Ö.T. isimli doktor
burnunda kemik büyümesi olduğunu ameliyat olması gerektiğini
söyledi. Bunun üzerine Tuna, Malazgirt Devlet Hastanesi’nde 2 Ocak
2009’da ameliyat oldu. Ancak ameliyattan sonra komaya giren Tuna 9
gün uyanamadı. Ameliyattan 9 gün sonra sadece gözlerini açabilen
Tuna, 21 gün makineye bağlı olarak yaşam mücadelesi verdi. Tuna,
daha sonra Gülhane Askeri Tıp Akademesi’ne (GATA) sevk edildi.
GATA’da 4.5 ay kalan Tuna yürüme, konuşma ve hareket etme
kabiliyetini kaybetti. Bunun üzerine ailesi, doktoru mahkemeye
verdi. Malazgirt Sulh Ceza Mahkamesi’nde doktor ve anestezi uzmanı
B.E.O. hakkında savcılık dava açtı. Mahkeme olayın üzerinden 4.5
yıl geçtikten sonra İstanbul Adli Tıp’tan gelen rapor doğrultusunda
kararını verdi.
İstanbul Adli Tıp’ın 2011 yılında verdiği raporda, "anestezi uzmanı
narkoz verirken risk araştırması yapılmamış ve değerlendirme
formuna yazılmamış, narkoz çok yüksek verilmiş, ameliyattan sonra
narkoz yüksek verilmesine rağmen hemen yatağa alınmayıp derleme
odasında tutulması gerekirken 10 dakika tuttuğu anlaşılmış olup
anestezi uzmanı Dr.Berna E.O.’nun eyleminin tıp kurallarına aykırı
olduğuna oy birliğiyle karar verilmiştir" denildi. Ayrıca raporda
Tuna’nın hatadan dolayı bitkisel hayata girdiği, iyileşmesinin
mümkün olmadığı da belirtildi.
Son duruşmada sanık B.E.O. bölge gereği askerlerle yakın ilişki
içinde olduklarını belirterek, "Askeri uyutmadan önce uzun uzun
sohbet ettim ve daha sonra uyuttum. Ameliyat sırasında her şey
normal seyrinde devam etti, uyandırılan hasta servise götürüldü.
Serviste solunum güçlüğü çektiği belirtilen hastaya hemen müdahale
ettim. Hemen hastanın yoğun bakımı daha iyi olan bir hastaneye sevk
edilmesini sağlayarak Erzurum iline nakline karar verdik. 112
helikopteri beklerken hasta kendine gelmişti, sözel sorularıma
cevap verir durumdaydı. Bu halde hasta Erzurum’a nakil edildi. Daha
sonra öğrendiğime göre hasta ağırlaşmış ve kalıcı hasarlar oluşmuş.
Bu hasarlar Erzurum’daki hastanede mi yoksa helikopterde mi oluştu
bilmem. Adli tıp raporunda ameliyat öncesi hastanın kalsiyum
değerlerinin yüksek olduğu belirtilmekte, muayenem sırasında
hastamın bunu doğrulayacak ek rahatsızlık görmedim. Ameliyata engel
olacak ya da hastayı riske sokacak bir durum olarak
değerlendirmedim. Yine anastezi sırasında verdiğim ilaçların
dozunun yüksek olduğu yönündeki değerlendirmeler gerçeği
yansıtmamaktadır. Bu konuda profesörlerden oluşacak bir kuruldan
alınacak raporla durumun ortaya çıkacağı kanısındayım. Ben ameliyat
sonrası hastada kalıcı hasar kalmasından son derece üzgünüm, ayrıca
bu kişinin asker olması üzüntümü daha da artırdı. Kusurum olmamakla
birlikte hastanın yakınlarına elimden gelen desteği yapmaya
hazırım. Olayda hiçbir kusurum yoktur. Hastaya yaptığım tüm
müdahaleler uygun bir şekilde yürütülmüştür. Buna rağmen
öngörülmeyen komplikasyonlar geliştiyse onu bilemem, üzerime atılan
bütün suçlamaları kabul etmiyorum. Suçsuzum beraatimi istiyorum"
dedi.
Mahkeme bunun üzerine İstanbul Adli Tıp Raporunu ve doktorun
savunmasına inceleyerek, anestezi uzmanı B.E.O.’ya "taksirle
yaralamaya sebep olma, hastanın bitkisel hayata girmesine sebep"
olma suçlarından 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme daha sonra
bu cezayı 4 bin 800 lira para cezasına çevirirken bu para cezasını
da 10 ay takside böldü.
"AİLE KARARA İSYAN ETTİ"
Anne Fatma Tuna (46), oğlu Celal Tuna’nın gururla askerliğini
bitirmesini beklerken bir burun ameliyatından dolayı eve yatalak
geldiğini belirterek, "4.5 yıl oldu bir ameliyat sonrası bu hale
geldi. Oğlumu bu hale getiren elini kolunu sallayarak geziyor. Muş
Malazgirt’te vatani görevini yaparken burun ameliyatı olmuştu.
Burunda bir şey var mıydı bilmiyoruz, doktora gidiyor askerliğinin
bitmesine 45 gün kala burnunda kemik büyümesi var ameliyat olman
gerekiyor diyorlar, oğlumd a ameliyat oluyor ondan sonra bir daha
ayağa kalkamıyor. Oğlumu biz askere böyle göndermedik sapa sağlam
gönderdik. Bu çocuğu komanda olarak askere aldılar hata olsa
alırlar mıydı. Engelli bir kişi askerlik yapabilir mi?" dedi.
Doktoru mahkemeye verdiklerini ancak çıkan sonucun bir anlamı
olmadığına dikkat çeken anne Tuna şunları kaydetti:
"6 ay hapis cezası verdiler bunu da paraya çevirdiler. Benim
oğlumun bedeli 4 bin lira mı?. Eğer bunu yapmanın bedeli 4 bin
liraysa ben gideyim o doktoru bu hale getireyim, ben 6 ay yatmaya
razıyım. Ben aylardır, haftalardır yıkıldım. Bugün mahkeme sonucu
geldikten sonra ikinci bir kez daha yıkıldım. İçinde her şey
yazıyor ihmallar zinciri yazıyor. Yargıtay’ın sonucunu bekleyeceğim
bu çocuğu bu hale getirenlere düzgün bir ceza vermezlerse ondan
sonra ben çaresine bakacağım. Ben bunun hakkını yedirmem, ben anne
olarak bitmiş durumdayım. 4.5 yılın adı var, bir kanadından tutup
da kaldıramıyorum. Ben o savcıya sesleniyorum acaba kendisinin
çocuğuna bunu yapsalar bu cezaya razı gelir miydi?"
Baba Hazret Tuna ise verilen 6 ay hapis cezasının 4 bin 800 lira
para cezasına çevrildiğinin altını çizerek, "Onu da 10 takside
bölmüşler. Doktor hanımı rahatlatmak için. Adalet doktor hanıma
işlemiş ona iyi bir adalet olmuş. Ama Celal Tuna ve ailesini adalet
hiç görmemiş onu dipsiz bir kuyuya atmış adalet" diye konuştu.
Askerden bitkisel hayatta dönen Tuna’ya bir darbe de nişanlısında
geldi. Askerden sonra evlilik hayallerini kuran Tuna, doktor
hatasından dolayı bitkisel hayata girince nişanlası da terk
etti.
(İHA)