12
Mart muhtırasını duyan Bülent
Ecevit ve Deniz Baykal hiç tereddüt etmediler.
Muhtırayı, o duymuştu bu
duymamıştı ile hiç ilgilenmediler.
“Demokrasiye
aykırıdır” diyerek bastılar
istifayı.
***
Mumcu öyle yapmıyor…
Bakanlar Kurulu sıralarını
eliyle işaret ederek, "Haberi olan arkadaş bak burada oturuyor”
diyor.
“Kolpoculuk (Çıkarı için
hileye başvuran kimse) dönemi bitti” diye
ilâve ediyor.
"Bakanın kim olduğunu
açıklayacak mısınız?" sorusuna, " TV
görüntülerine bakın, kimin rengi attıysa odur" diyor.
***
Hep böyle
yapıyor.
“Her hafta bir yolsuzluk
açıklayacağım.”
“Konuşurum ha! Söylerim
ha!”
Kendi katıldığı bakanlar
kurulunun sırlarını ifşa etmekle tehdit ediyor hükümeti.
***
Mesut
Yılmaz’a “Anavatan’ı ver barajı aştırayım”
dediğinde, çoktan AK Parti ile pazarlıklarının bittiği iddia
ediliyor.
“Ben nerede siyaset
yapayım?” diye 2002 seçimleri öncesi emekli
askerlere ve emekli yüksek yargı üyelerine
“danıştığı…”
Hatta bir ara CHP ile
flört ettiğini anlattı biri bana.
Yalan mı, doğru
mu?
Bilemem, yüzüne bakın
“rengi attıysa” doğrudur.
***
Dün Aydın Menderes Talat
Atilla’ya akıl almaz bir açıklama yapmış Mumcu hakkında:
“Erkan Mumcu
Bey kısa bir süre önce bana gelerek 'DYP'yi
dışlayan bir siyasi çözüm bulmalıyız. Mehmet Ağar'lı DYP, AKP'nin
dümen suyuna girdi. DYP ile bir yol haritası çıkarmak mümkün
değil.' dedi.
“Kısa bir süre sonra da
sanki bu sözleri hiç söylememiş gibi DYP ile birleşti.
“Mumcu bende
güvensizlikten bile daha kötü bir duygu oluşturdu.”
***
“Cumhurbaşkanını halkın
seçmesi benim önerimdi” diyor.
Doğru, Demirel’den sonra o
da savundu.
Ama Başbakan’a iki yıl
önce yazdığı mektuba baktım, orada 5+5 yok.
Peki o zaman mektupta
bulunan “dokunulmazlıkların kalkması, türban sorununun halli”ni
niye gündeme getirmiyorsun da sadece “5+5” ile
meşgulsün?
Neden olabilir
DYP'liler,
neden?
Size anlattı mı
eşbaşkanınız?
***
Bu birleşme de
başarısızlığa uğrarsa onun yüzünden olacak.
En yakınlarındakiler sağda
solda, "Ortak kongrede delege bir
bizimkine, bir diğerine bakacak" diye
konuşuyorlarmış.
Daha şimdiden eşbaşkanlığı
aştı gitti.
Mehmet
Ağar’dan sürekli rol çalarak hedefine doğru
ilerliyor.
***
“Yılmaz, Erdoğan ve şimdi sıra Ağar’da
mı?” demiştim ya…
Cevabım; evet şimdi
sıra Ağar’da!
Nerden mi
çıkarıyorum?
Tarih tekerrürden
ibarettir.