Koç'tan hortumlu eleştiri
Abone olCHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, AK Parti'nin İhlas Finans'ı koruyarak kamuoyu vicdanını bir kez daha yaraladığını ve samimiyetsizliğini ortaya koyduğunu savundu.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, ''AKP, İhlas Finans'ı koruyarak
kamuoyu vicdanını bir kez daha yaralamış, 'hortumları kestim'
lafının filan gerçekle hiçbir ilişkisi olmadığını ortaya
koymuştur'' iddiasında bulundu. Koç, Parlamento'da düzenlediği
basın toplantısında, İhlas Finans'ın tasfiyesinin TMSF tarafından
yürütülmesinden vazgeçilmesini eleştirdi. İhlas Finans'daki
gelişmelere değinen Koç, ''Çok alıştık bu durumlara... Önce
bankerzedelerle başladı, bankazedelerle devam etti, İmarzedelerle
yol aldı; şimdi de İhlaszedeler var ortada'' dedi. Haluk Koç, şöyle
devam etti: ''Nedir İhlaszedelerin durumu? CHP milletvekilleri
komisyonda ne önerdiler ve duyarlı bazı AK Parti'li
milletvekillerinin desteğiyle ne kabul ettirdiler; Genel Kurul'da
Başbakanın talimatıyla ne yapıldı? 'Benim yolsuzluk yapanım iyidir'
mantığı nasıl gelişti? 100 bine yakın İhlas Finans'ta mağdur olan
insan var. 2001 Şubat ayında BDDK ve TMSF'nin yetkilerini artıran
bir düzenlemeye gidildi. Buna göre, bankalarla birlikte özel finans
kurumlarının tasfiyesi de Fon tarafından yapılacaktı. Ancak
çıkarılan bu yasaya monte edilen ve sadece İhlas Finans'ın
yararlandığı geçici bir maddeyle İhlas Finans'ın tasfiyesi TMSF'den
alınmış ve İcra İflas Kanunu'nun hükümlerine tabi kılınmıştır. Bu
düzenlemeyle bankaların hakim ortakları ve yöneticileri ile
bunların eş ve çocuklarının malvarlıklarına el konulmasından,
yurtdışına çıkışlarına kadar bir dizi önlemin İhlas Finans'ın
sahiplerine uygulanması engellenmiştir. Yani bir batağın siyasi
himaye görmesinin en güzel örneği sergilenmektedir Türkiye'de...
Dahası İhlas Finans'ın yatırımcılardan topladığı paranın şirketlere
aktarılıp aktarılmadığı konusunda bile araştırma yapılamamaktadır.
On binlerce tasarruf sahibi iflas masasında sıraya konulmuş
paralarını almayı beklerken, İhlas Finans sahiplerinin mal
varlıkları ve onların şirketlerine el sürülememektedir. Çelişkiye
bakın; on binlerce İhlas mağduru Başbakan tarafından yok
sayılmaktadır. İhlas Finans'ın, 90 bin vatandaşa 800-900 milyon
dolar,yani yaklaşık 1 milyar dolara yakın borcu bulunmaktadır.''
-''YÜK KAMUYA BİNMİYORDU...''- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,
''İhlas Finans'ın borçlarının kamunun sırtına yüklenmesini
önlediğini'' ifade ettiğini söyleyen Haluk Koç, şunları kaydetti:
''Kamunun sırtına niye yükleyeceksin? Bu kişinin mal varlıkları
var, şirketleri var. Birinci derecede akrabalarının üzerinde olan
mal varlığı var. Niye onlara el sürülmesini engelliyorsun? Olayı
saptırmakta Başbakan bir üstattır. Bakalım nereye kadar gidecek.
Buradaki borcu kamunun üstlenmesi söz konusu değil. CHP'nin
komisyonda verdiği ve bazı AK Parti'lilerin desteğiyle kabul edilen
hüküm, Genel Kurul'da Başbakan talimatıyla değiştirilmeseydi, bu
yük kamuya değil, on binlerce vatandaşın parasını şirketlere
pompalayan bu grubun sahibinden tahsil edilecekti. Başbakan bunu
engellemiştir.'' ''Benim hırsızım iyidir, benim yolsuzum korunmaya
layıktır'' mantığıyla yolsuzluk mücadelesi yapılamayacağını ifade
eden CHP Grup Başkanvekili Koç, ''AKP, İhlas Finansı koruyarak
kamuoyu vicdanını bir kez daha yaralamış, 'hortumları kestim'
lafının filan gerçekle hiçbir ilişkisi olmadığını ortaya koymuştur.
AKP iktidarı bir gazete, bir televizyon ile dar tarikat
çevrelerinin baskılarına teslim olmuştur'' iddiasında bulundu.
-KUMKUMOĞLU'NUN SORUSU- CHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal
Kumkumoğlu da Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif
Şener'e, İhlas Holding ile ilgili borsadaki gelişmeleri sordu. TBMM
Plan ve Bütçe Komisyonu ile Genel Kurul'daki görüşmeler ile 4
Temmuz günlerinde İhlas Holding ve bağlı kuruluşlarının borsadaki
kayıp ve kazançların yaklaşık değerinin 5 trilyon lira olduğunu
iddia eden Kumkumoğlu, Bakan Şener'e şu soruları yöneltti: ''30
Haziran 2005 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda verilen
önerge ile başlayan süreçte İhlas Holding ile borsada işlem gören
bağlı şirketlerin işlemleri, özellikle küçük tasarruf sahiplerinin
haklarını korumak amacıyla neden önlem alınarak durdurulmadı (işlem
tahtaları neden kapatılmadı). Gün içinde kısmen borsa işlemlerinde
bir durdurma olmakla birlikte neden bu durdurma işleminden daha
sonra vazgeçildi? 30 Haziran, 1 ve 4 Temmuz'da İhlas Holding ile
borsada işlem gören bağlı şirketlerin kağıtlarını alıp satan kişi
ve kurumlar kimler ve ne tutarda kağıt alıp sattılar?''