Koç'tan Erdoğan'a Diyarbakır tepkisi
Abone olCHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Başbakan Erdoğan'ın yabancı heyetler ve konukların Diyarbakır'ı gezme isteklerine yönelik eleştirel sözlerine şu karşılığı verdi.
Koç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ile birlikte
Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın
AB ile ilişkilerde bir çifte standart uygulama ustası olduğunu
savundu. Erdoğan'ın Brüksel'deki görüşmelerde ''Uyumlu, taviz verme
sınırları geniş, ikili özel görüşmelerinde gelecekte atacağı
adımları kalbi samimiyetiyle açıklayan'' bir tavrı olduğunu
kaydeden Koç, ancak Türkiye'de ''Tencerede biriken buharı boşaltmak
için'' farklı bir tutum takındığını söyledi. Erdoğan'ın,
''Avrupa'dan gelen Diyarbakır'ı gezmek istiyor. Bu beni rahatsız
ediyor'' şeklindeki sözlerini değerlendiren Koç, ''Öğleden sonra
günaydın, Sayın Başbakan... Bu açıklamaları bunu hak ediyor.
Hayretini Brüksel'de sergileyemiyor, Türkiye'ye döndüğünde
sergiliyor'' dedi. Avrupa Parlamentosu'nun 17 Aralık kararının
''Türkiye'ye dayatılacak siyasi koşulların belgesi'' olduğunu
kaydeden Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''(40 yıldan beri ilk defa
AP'de Türkiye ile ilgili olumlu karar kabul edildi) diyen Başbakan,
burada tepkisini, hayretini ifade ediyor. Bu nasıl çelişki? Ermeni
soykırımı iddialarının kabulünden, Türkiye'deki suların
uluslararası denetime açılmasından, Türkiye'nin sınır sorunlarının
kabulünden, onların tabiriyle azınlıkların taleplerinden hepsinden
dem vuran bir rapor. Başbakan bunu alkışlıyor, Türk kamuoyu önünde
ise tepkisini ifade ediyor. AB yetkililerinin, Türkiye'nin bir
bölgesini ayrı bir devlet ismiyle anma gafletine Sayın Başbakan
Brüksel'de tepki göstermiyor, Türkiye'de şaşkınlığını ifade ediyor.
En iyi tabir, öğleden sonra günaydın Sayın Başbakan...'' GÜL'E
TEPKİ CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Gül'ün kendisine yönelik ''Demagoji''
suçlamasını yanıtladı. Hayatının büyük bir bölümünü Dışişleri
Bakanlığı'nda harcayan kişiler olarak bakanları mesleğin bir üyesi
olarak saydıklarını belirten Öymen, bugüne kadar bu görevi üstlenen
tüm siyasetçilerin, bakanlığın geleneklerine sahip çıktıklarını
söyledi. Öymen, bu geleneklerin başında nezaketin geldiğini, en zor
durumlarda bile bakanların sürekli nezaketle yanıt verdiklerini
ifade ederek, ''Biz Sayın Gül'ü de dünkü toplantıya kadar bu
kategoriye sokuyorduk. Anlaşılan hükümetin 17 Aralık'ta başarılı
olmadığını kanıtlamamızın etkisiyle nezaket sınırlarını
zorlamıştır, biz bunu Sayın Bakan'a yakıştıramadık'' dedi. Öymen,
diplomasinin, dış politikanın hata kaldırmadığını, ancak bundan
daha kötüsünün de ''Yaptığı hatanın farkına varmamak olduğunu''
söyledi. Haluk Koç'un Başbakan Erdoğan'a yönelik ''Öğleden sonra
günaydın'' sözlerini kendisinin Bakan Gül hakkında söylememekten
üzüntü duyduğunu bildiren Öymen, ''Öyle anlaşılıyor ki öğleden
sonra değil akşam olmasına rağmen Dışişleri Bakanımız henüz yapılan
hataları fark edememiştir'' diye konuştu. Öymen, dün TBMM Genel
Kurulu'nda yaptığı konuşmada 17 Aralık kararının, Çankaya
Zirvesi'nde ve 1999 Helsinki Zirvesi'nde alınan kararların
gerisinde olduğunu dile getirdiğini anımsattı. Bugün Türkiye ile
birlikte hakkında karar alınan Hırvatistan'a Türkiye için getirilen
koşulların hiçbirinin getirilmediğine dikkat çeken Öymen, ''O
nedenle (Geçmişe değil, bugüne bakın) sözlerinin de bir anlamı
kalmıyor'' dedi. ''BAKAN HESABINA UTANDIM'' AB Dönem Başkanlığı'nın
Türkiye için hazırladığı karar taslağına bakıldığında da tek bir
ilerleme göremediklerini bildiren Öymen, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sayın Bakan'ı da rahatsız eden bu oldu anlaşılan. Cevap vermek
yerine bizi demagoji yapmakla suçluyor. Çok üzüldüm, bakan hesabına
utandım. Bir dışişleri bakanı bu duruma düşmemeliydi. Bir cevabınız
varsa verirsiniz, yoksa vermezsiniz. Ama karşı tarafı soru sorduğu
için suçlamak Dışişleri Bakanı'na yakışmayan bir tavır olmuştur.
Biz Sayın Gül'den bunu beklemezdik. Uzun yıllardır kendisini
tanırız. Bu, Hükümet'in nasıl bir psikolojik durum içinde olduğunu
gösteriyor. Hatasının fark edilmesinden Hükümet, büyük bir
rahatsızlık duymaktadır.'' Öymen, 6 Aralık'ta yayınlanan metindeki
''Bütün AB ülkelerinin Türkiye'nin AB değerleri içine alınmasına
gayret gösterecekleri'' şeklindeki ifadenin de karar metninden
çıkartıldığını söyledi. Bakan Gül'ün ''Bunun çıkartılmasını biz
istedik'' dediğini kaydeden Öymen, ''Bizim düşüncemize göre bunun
çıkartılmasını Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan ülkeler
istemiştir. Meğerse bizim Bakanımız istemiş'' dedi. Öymen bu durumu
''Attan düşen binicinin ben zaten inecektim'' demesine benzetti.
Basın toplantısında yaptıkları konuşmaların basında çoğu zaman hiç
yer almadığından da yakınan Öymen, muhalefetin görüşlerinin
görmezden gelinmesinin rejime, demokrasiye, basın özgürlüğüne zarar
vereceğini söyledi.