Kocaman Carlosa güle güle dedi

Abone ol

Aykut Kocaman, Fener'deki kötü gidiş için yapılacakların listesini hazırladı gideceğim diyen Carlos'a ise güle güle dedi.

Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu ile Sportif Direktör Aykut Kocaman bir basın toplantısı düzenledi.

Mosturoğlu, ‘’Biz sezon başında futbol takımıyla ilgili her şeyi Aykut Kocaman’a bıraktık’’ diyerek sözlerine başladı ve şöyle devam etti:

"Sezon başında yeni bir yapılanmaya gittik ve bütün sorumluluğu Sayın Aykut Kocaman’a bıraktık. O da kendi ekibini kurdu. Yönetimin geçmişte fahri olarak yürüttüğü görevi şu an Aykut Kocaman yürütüyor. Yönetim olarak da biz kendi koordinasyon görevimizi yapıyoruz Fenerbahçe’yi daha iyi yerlere getirmek için. Yeni yapıda sadece futbolda değil diğer branşlarda da şube direktörleri yönetim kurulu toplantılarına katılarak bilgi veriyorlar bize. Bugün futbolla ilgili soracağınız tüm soruları sayın Aykut Kocaman yanıtlayacak. Kulüple alakalı konulara ise ben cevap vereceğim."

"Ben pek çok şeyi bu sabah öğrendim sayenizde. Hiçbir oyuncuyu A2 takımına gönderme gibi bir durumumuz yok."

“Dünkü ve bugünkü haberlerde Fenerbahçe’de bir yangın varmış gibi gösteriliyor. Bu takım bugüne kadar başarılıydı. Bir duraksama dönemine girmiş olabiliriz ama eski günlere dönmek için Aykut Kocaman ve arkadaşları gereğini yapıyorlar. Biz bu sistemde ısrarcıyız. Taraftardan da isteğimiz bu sisteme destek vermeleridir. Gelişmiş futbol ülkelerindeki gibi bir sistem kurmaya çalışıyoruz.”

Bu cezalar FIFA ve UEFA kriterlerine ve hukuk içerisinde veriliyor. Yazıldığı gibi keyfekeder verilen cezalar yok ortada.

AYKUT KOCAMAN'IN AÇIKLAMALARI

"Çok daha önce yapılması gereken bir tanışma toplantısıydı ama bugüne kısmetmiş heralde. Bugün bana merak ettiğiniz her şeyi sormakta özgürsünüz. Ben bu toplantıya hiç hazırlanmadan geldim. Aklımda, içimde ne varsa o kadarla buradayım."

"Düşünce dünyamızın gündemindeki en büyük madde kulübün yapısından ziyade sahada alınan sonuçlar. Son zamanlarda yaşanan olaylar 20 sene önce ben burada futbol oynarken de yaşanıyordu. Allah ömür verir de görürsek 20 yıl sonra da dünyanın her kulübünde yaşanabilecek olaylar. Bu takım 8 maçta 8 galibiyet elde ederken de aynı oyuncular ve aynı yaşantıları vardı. Sıkıntılı dönemlerde de aynı oyuncular ve aynı yaşantı vardı. Bunu benim kabul ettiğim düşünülmesin tabi ki ama değişen tek şey topun 3 direk arasından geçmemesi."

"KULÜBÜMÜZÜN BİR DİSİPLİN TALİMATNAMESİ VAR"

"Kulübümüzün bir disiplin talimatnamesi var. Bu talimatnameye uygun bir şekilde adı geçen oyunculara yaptırımlar uyguluyoruz. Bu talimatname geçmişte yaşananlar ışığında hazırlanmış zaten. Hocamızın talimatnameyi gözden geçirme isteği olmuştu. Bu yüzden bir gecikme yaşandı. Kulübün medyadaki ve saha içindeki görüntüsüne zarar verdiğini düşündüğümüz oyuncularla ilgili yaptırımlarımız olacaktır. Ödül olan yerde ceza da olacaktır ben her ne kadar bu yapıda bir insan olmasam da. Bu cezaların amacı da oyuncuları motive etme ve doğru yöne yönlendirme şeklinde olacaktır."

“Şu an devam eden bir lig var. Oyuncularımız Avrupa’daki basına farklı burada farklı konuşuyorlar. Bu aslında son derece açık bir cevap. Ben de tabi ki oyuncularımla konuşuyorum ama bu sözlerin çoğunun gerçek dışı olduğunu söylüyor oyuncular. Benim yolumda ilk etap kişinin kendisiyle görüşmektir. Onlar olmadığını söylüyorsa yalan söylediklerini düşünmek benim yapacağım bir şey değil. Önümüzde 4 tane resmi maçımız var ilk yarıyı kapatana kadar. Bu tür söylemlerde bulunmak için doğru zaman değil. Kulübümüzün bu konuda yapması gerekenleri düşünüp lig bittikten sonra tavrımızı ortaya koyacağız.”

"GİDECEĞİM DİYEN OYUNCUYU TUTAMAYIZ"

“Bütün dünyada sık rastlanan bir durum bu. Ronaldo, “gideceğim” diye tutturdu ve Real Madrid’e transfer oldu. Artık olağan karşılamalıyız bunu. Bizim asıl sorunumuz disiplin olaylarıyla alakalı. Bu tip olayların üzerine biraz daha çıkmasını sağlamamız lazım. Onun dışındaki her şey çok yanlış. “Çok doğru” demek normal değil herhalde. Bu insanlar da makine değiller ve bunu bir şekilde konuşabiliyorlar. Bizim görevimiz de bunu takımın dışında tutmaya çalışmak ve bertaraf etmek. Futbolcular yetenekli ve kaprisli insanlar. Kaprisi kötü anlamda söylemiyorum. Yetenek, para, şöhret sahibi ve genç insanlar bunlar. Onların süreklü kontrol altında tutulabileceğine inanmak hayal olur diye düşünüyorum.”

"ÖNDER VE KAZIM'IN YANINDAYDIK"

“Önder’e “geçmiş olsun” demediğimizi söyleyemezsiniz. Bireysel olarak anında yanındaydık. Her şeyden evvel insani bir durumdur bu. Açıklamada yapılan en önemli şey şuydu, bilebildiğimiz şekilde doğruları mümkün olabildiğince doğru şekilde yansıtmaya çalışmaktı. Önder’in ve Kazım’ın hayatta olmaları her şeyden önemli. Gerisi gerçekten önemsiz kalıyor ortada insani bir durum varken.”

“Brezilyalı oyuncularımızda sezon başından beri takım içindeydiler. Sıkıntılı günlerde işi oraya havale etmek doğru değil çünkü iyi zamanlarımızda da onlar vardı. Tabi ki 8’de 8 yaparken ne kadar doğrumuz varsa sıkıntılı dönemde de hatalarımızı söylememiz gerekiyor. Hepimizin hatalarının biraz daha arttığı bir dönem bu dönem. Çok sıkışık bir maç trafiğindeyiz ve hatanın artması normal. Bu kadar keskin bir düşüş olmamalıydı sadece.”

"TEKNİK ADAMA İŞİNİ ÖĞRETME GİBİ BİR DÜŞÜNCEM OLAMAZ"

“Sayın başkan imza töreninde bir cümle söyledi. Bunu basında da pekiştirdi daha sonra. 3 sene içinde ve daha sonra her şey yolunda giderse 3 sene sonunda kulübün profesyonel anlamdaki temsilcisi olacağımı söyledi. Önemli olan yer burası. Tabi ki böyle değil şu anda. Fenerbahçe lig tarihi boyunca 2 ayak üzerinde durur. Biri yönetim kuruludur. İş verirler ve parayı bulurlar. Çok basit olarak anlatıyorum. Karar verici onlardır. İkinci ayak da teknik direktörlerdir. Onların gücü de formayı ellerinde tutmalarıdır. Fenerbahçe’nin son 10 yılındaki gelişime bir yenisi eklenmek istendi. Bunun için de ben seçildim. Güçlü bir yönetim ve güçlü bir başkan. Ekonomik ve idari bir çıkış var. Sportif tarafında da böyle bir hamle yapma ihtiyacı duydular. Bir refleks haline gelmiş yönetim durumu var. Türkiye’de benim pozisyonuma benzer çok oyuncu geldi ama durmadılar. Ben belli bir yere geldim. Belli bir dönem içinde bir alan yaratmak zorundayım. Bu 3-5 ayda olacak bir şey değil. Dışımdaki kişilerin alanlarını yavaş yavaş küçültmeye çalışması çok normal bir şey değil. Teknik direktör de aynı şekilde. Teknik heyetle de ilgili bir tasarrufta bulunabilmeliyim eğer idareciysem. Ancak bu tasarruf asla, “şunu oynat, bunu oynatma” şeklinde olamaz. Bu çok ayıp olan bir şey. Asla ve asla olmaması gereken şeylerden bir tanesidir bu. Yarınlarda teknik direktör cidden vahim bir hata yapıyorsa. Hırsızlık, yolsuzluk gibi... Profesyoneller o zaman devreye girmeli. Bizim ne kadar bilgim becerim olursa olsun teknik adama işini öğretme gibi bir düşüncem olamaz, olmamalı. Bu pozisyon yaratıldıysa ben olsam da olmasam da burada görev yetkisi bir teknik direktöre işini öğretmek değildir. Yapan varsa yanlış yapıyordur. Bu pozisyon Türkiye için yeni pozisyonlardan bir tanesi. Tabi ki hatalarımız olacak. Deneme-yanılma yöntemi kullanıyoruz biraz da. Bu hatalardan doğruları öğreneceğiz çünkü akıllı insanlarız. O doğrularla yola devam edeceğiz.”

“Tabi ki geçiş döneminde sıkıntılar yaşanıyor. Bu sıkıntıları yaşayacağız. Bu sıkıntılar bana veya kulübüme karşı konulmaz zararlar vermediği sürece bu sıkıntıların zaten yaşanması gerekiyor. Ben bir teknik direktörüm. Bu refleksi bir anda kaybetme şansım yok. Benim de hatalarım olmuş olabilir ama bu hatalardan ders çıkaracağız eğer bir şeyler yapılmak isteniyorsa Fenerbahçe’de. İnandığım doğru bu ve buna devam etmeye çalışacağım bütün irademle.”

"BİR HATA VARSA HATALILARDAN BİRİ DE BENİM"

“Bütün sıkıntıların ortasındaki kişilerden biri benim. Yani ortada bir hata varsa bu hatalılardan biri de benimdir. Çok tanınır bir pozisyon olmadığı için bu pozisyon ve ben de teknik direktör olduğum için özellikle geri planda kalmaya çalışıyorum. Bunu özellikle yapıyorum diğer insanlar sıkıntı yaşamasın diye. Hem pozisyonu kavramak hem de rahatsız edici olmamaktı amacım.”

“Genel alışkanlığımız işler iyi giderken her şey iyidir, bir taraftan da biriktiririz içimizde... İşler biraz yalpalamaya başladı mı, ki her zaman yalpalanan dönemler olmuştur, o zaman her şey ortaya çıkar. 20 sene önce de bunlar vardı, 20 sene sonra da olacak. Genel olarak bu anlamdaki bakış açımızı değiştirmemiz lazım. Aynı şeyin basın tarafından da yapılması lazım. Problem çıkarsa, daha önceki problemleri de koyalım, çarpalım ve daha etkili hale getirelim oluyor genelde bakış açısı.”

“Futbolcuların hepsinin başına bir Aykut Kocaman koyarak onları tutma şansımız yoktur. Bu imkansıza yakın bir şeydir. Her şey kötü giderken her şeyi buraya doğru yormak bana çok saçma geliyor. Benim kafam eğer oyuncularımızın kulübe olan saygılarını bir milim daha arttırmaya çalışmayı söylüyor bana. Bunu sihirli değnekle yapamazsınız. Gerek birebir gerek de toplu konuşmalarımızda futbolcuların saygılarını bir milim daha arttırmaları en büyük çabam olacaktır. O anlamda da doğruyu yaptığımı düşüneceğim her zaman.”

"DAUM'LA ARAMIZDA SORUN YOK"

“Daum’la ilişkim açısından konuşayım... Bütün herkesin alanına dikkat ederek ilerlemeye çalışıyorum. Şu an için Daum’la aramızda bir sorun yok. Benim dünyamda bu şekilde soğuklukların yanı yok. Dünyaya, futbola bakışımız, karakter yapımız farklı olabilir ama kimle beraber olursam olayım hep bu şekilde davranmaya çalıştım. Benim dünyam içinde böyle bir şey yok.”

"1 LİRA BİLE PARA KONUŞMASI YAPMADIM"

“Benim pozisonum oluşurken başkanın bir telefonu yetti ve kısa bir telefon görüşmesi “tamam” dememe yetti. Çok dikenli bir yer olduğunu ve kolay olmayacağını biliyordum. Bu işe girdik, bunları yaşayacağımızı biliyorduk ve yaşıyoruz. Başkanla yaptığım konuşmada 1 lira para konuşmadım. Bunun çok iyi bilinmesi gerekir. İlgilenenlere duyurulur. Başkan bir teklifte bulundu ve “tamam” dedim sadece. Eğer becerebilirsem transfer harcamalarıyla ilgili yüzde 10 veya 20’lik bir katkı sağlayabilirsem kulübe çok mutlu olurum. Ben işsiz bir insan da değildim. Burada bana verilen paranın neredeyse 1 misline yakın çalışıyordum bazı takımlarda. Bunu söylemekten de hoşlanmıyorum ama mecbur bırakıyorlar.”

"TALİMATNAMEYE UYGUN CEZALAR NEYSE VERİLİR"

“Disiplin konusundaki somut önlemler talimatnamede yazıyor. Ona uygun cezalar neyse verilecektir. Kulübe yönelik saygıda ve profesyonellik anlayışında bir şeyler beklemek hepimizin haklı. Bunu sırf Fenerbahçe için söylemiyorum genel olarak söylüyorum. Profesyonellik koşulları içinde bakarsak 20 sene önceki durumdan çok daha önde futbolcular. Bir Türk Milleti olarak futbolcunun mağlubiyetten sonra bir restorana gidip yemek yemeyi bile anlayamıyoruz. Ancak yabancı oyunculara bunu anlatamazsınız. Onlar için hayat devam ediyor çünkü yetiştiği yerlerde.”

Günün Önemli Haberleri