Koca Seyit'in torunundan sitem var
Abone ol'Çanakkale Geçilmez' isimli çizgi filme yöneltilen 'hurafe' suçlamalarına Koca Seyit Onbaşı'nın torunundan cevap geldi.
İstanbul Ümraniye Belediyesi'nin hazırladığı ‘Çanakkale
Geçilmez' isimli çizgi filme yöneltilen hurafe suçlamalarına
savaşın kahramanlarından Koca Seyit Onbaşı'nın torunundan cevap
geldi. Balıkesir'in Havran ilçesine bağlı Kocaseyit köyünde yaşayan
torun Bayram Özçetin (49), “Koltuklarda oturup Çanakkale Savaşı'nda
yaşananlara hurafe denilmesi yüreğime dokunuyor.” eleştirisinde
bulundu. Düşmanın Çanakkale'de top, gemi ve askeriyle kat kat üstün
olduğunu hatırlatan Özçetin, “Dedem 276 kiloluk top mermisini
Allah'ın izniyle kaldırdı. Orada savaşan askerlerde ve dedemde
Allah inancı olmasaydı, kalplerinde vatan sevgisi bulunmasaydı
savaşı kazanabilirler miydi?” diye sordu. Çanakkale’yi
önemsemeyenlere ve orada yaşananlara hurafe diyenlere saygı
gösteremeyeceklerini belirten Seyit Onbaşı’nın torunu, “Koltuklarda
oturup konuşmak kolay. Bir de savaşın ortasında bulunmak,
Çanakkale’nin sıkıntısını çekmek lazım. Ancak o zaman anlaşılır
atalarımızın Allah’ın izniyle savaşı nasıl kazandığı.” diye
konuştu. Dedesi Koca Seyit’in de diğer arkadaşları gibi her şeyini
ortaya koyarak savaştığını ifade eden Özçetin, şöyle devam etti:
“Yemeğini arkadaşlarına veren, kendisinden kat kat daha ağır som
top mermisini kaldırarak, savaşın seyrini değiştiren bir insana
bunu, Allah sevgisinden başkası yaptıramaz.” Özçetin, bugüne kadar
dedesine hep “Allah razı olsun” denildiğini aktararak, “Biz o
şehitlerin yaptıkları kahramanlıkların arkasında yaşıyoruz.” dedi.
Dedesinin savaş sonrası köyde odunculuk yaptığına, ama hiçbir zaman
onurundan feragat etmediğine de değindi. Ege Üniversitesi Atatürk
İlke ve İnkılapları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr.
Necmi Ülker de Çanakkale’de olanların Allah inancı ve vatan sevgisi
dışında açıklanamayacağını vurguladı. Çanakkale’de yaşananların
maddiyatın çok üstünde olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ülker,
“Parayla adamı ölüme gönderemezsiniz. Severek gidiyor, inancı
olmasa gidemez.” değerlendirmesinde bulundu. Düşmanın savaşta her
şekilde üstün olduğunu kaydeden Ülker, Mustafa Kemal’in bu ruh
halini çok güzel açıkladığını ifade etti. Çanakkale’de savaşan Türk
askerinin ruh halinin yüzde 50’sini bile bugün hissetmenin mümkün
olmadığını aktaran Ülker’e göre bugün Çanakkale hakkında
konuşanlar; psikolojiden anlamayan, tarih bilmeyen ve İslam’ı tam
manasıyla kavrayamayan insanlar. Alman komutan Limon Van Sanders’in
Çanakkale ile ilgili “Bu ne eşsiz, gösterişsiz bir yurt sevgisiydi.
Allah adını yürekten tekrarlayarak, saldırganın üzerine
atılıyorlardı.” şeklindeki ifadelerini aktaran Ülker, şöyle devam
etti: “Şu anda kimsenin bu durumu farklı bir şekilde izah etmeye
hakkı yok.” Koca Seyit Onbaşı 276 kiloluk mermiyi taşımıştı Koca
Seyit Onbaşı, 1889 Eylül ayında Balıkesir’in Havran ilçesi Çamlık
köyünde dünyaya geldi. Seyit, 1909 Nisan başlarında askere alındı.
1912’de Balkan Savaşları’na katıldı. Savaş bittiğinde terhis
edilmeyerek, topçu eri olarak Çanakkale cephesine gönderildi.
Çanakkale Savaşı’nda gösterdiği kahramanlıklarla adını Türk
tarihine yazdırdı. 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşı sırasında
Rumeli Mecidiye Tabyası’nda ayakta kalabilen tek top vardı, onun da
mermi kaldıran vinci bozulmuştu. Seyit Onbaşı, 276 kiloluk mermiyi
kaldırarak, üç adım taşıdı ve namlunun ucuna sürerek ateşledi. Bu
kahramanlığıyla Ocean gemisine büyük yara aldırdı. Koca Seyit 1939
yılında vefat etti.