Dile kolay tam 17 yıl!
Dopdolu!
17 yıldır, 170 yıllık sıkıntı gibi karşısına dikilen
bütün duvarları yıkıp geçiyor…
Neler yaşadı neler!
‘Kandırıldım’ diyor ya…
“Devlet baba şefkati” ihanet görünce
nasıl kandırılmasın ki!..
Üstat Necip Fazıl ne diyor…
“Bir yiğidi sırtından vurmak bir evliya türbesinin
mumunu çalmak kadar kolaydır.”
Tıpkı FETÖ’ nun hainliği gibi!..
Ama o dahili ve harici bütün hainlerin rüzgarını
tersine çevirmeyi hep başardı!
Çünkü ellerini hep Allah’a açtı!..
Hiç kuşkusuz Allah’ın yardımını hep üzerinde
hissetti…
Yoksa bu kadar badire atlatılır mıydı?
17 yıl önce milletin siyasetten umudunu kestiği anlarda
‘Tek umudumuz sensin’ diyerek ona sarılmasının
karşılığını ne pahasına olursa olsun vermek zorunda olduğunu
bilerek çalıştı durdu…
Ve milletin sevgisinin karşılığını anasının ak sütü
gibi helalinden verdi hep!..
Vermeye devam ediyor da…
Öyle bir adam ki!
“Bu tempoya can mı dayanır!” diye herkesi
şaşırtıyor..
Dayanıyor işte!
Çünkü şairin dediği gibi
“Göklerden gelen bir karar var. Ne yapsalar
boş” vesselam!
Tek başına omuzlamış yükü gidiyor!
Sadece milletinin mi?
Ümmetin de..
Çünkü ümmetin varlığının temel direğinin Türk milleti olduğu
gerçeğini biliyor..
Yorulsa da belli etmiyor yorulduğunu…
Çünkü bir umut ışığı olduğunu bilerek hak yolunda
koşuyor uzun adam…
Öyle bir umut ki ışığı ki bu!
Sadece Adana’daki, Diyarbakır’daki, Kars’taki, Edirne’deki,
Trabzon’daki analar değil Filistin’deki, Arakan’ daki, Gazze’deki
analar da umudunu ona bağlamış…
Kudüslü bir ananın onu karşısında gördüğü
an “Allah yardımcın olsun
oğlum! Siz düşerseniz, şu İsrailliler ne
namus bırakırlar ne de kitap."sözleri karşısında
“Allah’ım sen beni milletime, ümmetime mahcup
etme” diyerek gözyaşı döküyordu...
Öyle bir 17 yıl ki!
Uyumak bile ayrı bir dert oluyordu onun için…
Her uyuduğunda adeta ümmetin feryatlarını işitiyor
kulaklarında...
Dışişleri makama giriyor…
“Efendim Halep!” diyor..
“Arakan!” diyor
“Gazze” diyor..
“Kudüs!” diyor!
Çıkıyor.
İçişleri giriyor
“Efendim PKK, DHKPC, DAEŞ, FETÖ,PYD”
diyor
Çıkıyor...
Evvelallah hepsi ile baş ediyor!
Evet...
İşte 63 yaşında uzun bir adam milletin ve ümmetin
bütün dertlerini yüklenip Veysel’in dediği gibi “Uzun ince
bir yolda gidiyor gündüz gece.”
Dünya ”Nereden çıktı bu adam” diye Recep
Tayyip Erdoğan şaşkınlığını yaşıyor!..
Alman’ı, Fransız’ı, ABD’lisi,İngiliz'i neden
sevmiyor onu!..
Neden peki!..
Çünkü Türkiye büyüyor, ülkesinin ekonomik
bağımsızlığını ilan ediyor…
Çünkü Türkiye dünyanın gıpta ile baktığı
projeleri inşa ederek sömürü düzenine çomak
sokuyor..
Çünkü dünyayı yöneten devletler ilk kez
karşılarında kullanılamayan, eğilmeyen bir Türk lider gerçeği
ile tanışıyor…
Çünkü artık mazlumlara sahip çıkıp dertlerine derman
oluyor…
Çünkü Türkiye’nin üzerine oynanan tüm oyunları
bozuyor…
Milletin de ümmetin de yükünü omuzluyor…
Yorgunluk nedir bilmiyor!..
Bir günü dahi boş değil!..
Ama belli etmiyor…
Çünkü hayatı boyunca söylememiş ki yorulduğunu!
Bir şiir yüzünden cezaevinde yatarkende bugünlerin hayalini
kurarak yaşamış. Hayatı boyunca hiç umutsuzluğa
kapılmamış kı!..
Bir zamanlar “Muhtar bile seçilemez”
denirken bugün dünyaya baş kaldıran adam olmasının sırrı nedir
acaba?
Çünkü en büyük sermayesi “HAYIR DUASI” olan
bir adam..
Yüzünde oluşan kalın çizgiler, ellerindeki kabaran damarlar
her şeyi anlatıyor…
Türkiye’nin bekası için gözünü budaktan
esirgemiyor…
Türkiye’nin her karış toprağına ayak basıp gönlünü
açıyor..
Ne demişti "Durmak yok yola devam"
Aynen öyle..
Durmuyor...
Evliya Çelebi misali...
Dünyanın neresinden bir mazlumun imdat çığlığı
gelse oraya koşuyor...
Ona her yer Türkiye!..
Çünkü Osmanlının hükmettiği koca imparatorluğunun
ardından kalan mirası iyi biliyor,iyi tanıyor!..
Bir bakmışsınızAfrika'da...
Bir bakmışsınız Ortadoğu'da
Bir bakmışsınız Balkanlar’da..
Ardından Kafkaslar’da…
Türkiye Cumhuriyet tarihinde diplomasi trafiği hiç
işlemediği kadar onunla işliyor…
Neden harici ve dahili meddahların hedefidir bu
adam!..
Kendilerine anladıkları dilden cevap veren bir lider gerçeği ile
ilk kez tanıştıkları için...
Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmeye çalıştıkları anda
karşılarına milleti ile bütünleşerek bir bayrak gibi
dikildiği için...
İşte bu gözyaşları milleti ve ümmeti
için!..
Bugün yaptığı hizmetlerin ,devletinin ve milletinin bekası için ortaya koyduğu
mücadelenin değerini bilemeyenlerin
yarın "HAKLIYMIŞ" diyerek hayırla yad edeceğine
inanıyorum...
Allah uzun ömürler versin,her daim yolunu açık
etsin..
KOCA REİS!..