Koç ve Sabancı'ya 10 yıl ömür

Yaşar Holding İcra Kurulu Başkanı Hasan Denizkurdu, Holding'in finansal yapı ve rakamlarında geçen yıla göre 4-5 kat iyileşme görüldüğünü belirtti: ''İnsanoğlu değişimi hissedemez. Onlar (Koç ve Sabancı) bugün birinci ama 10 yıl sonra kalmaları mümkün değil. Dolayısıyla onlar da şimdi gıdaya geçmeye çalışıyorlar. Burada biz öndeyiz, onlar bizim arkamızda.'' Yaşar Holding'in aylık dergisi Yaşa'ya açıklamalarda bulunan Denizkurdu, Holding'i bir bahçeye benzettiğini ifade ederek, banka olayı sonrası ''toprak ve gübrelemede yaşanan sorunları temizleme'' sürecinde olduklarını söyledi. Bahçedeki ''lüzumsuz, kurumaya yüz tutmuş ağaçları temizlediklerini'' ve bu işlemin devam edeceğini kaydeden Denizkurdu, ana işleri olan boya ve gıdayla kağıt ve turizm sektöründe faaliyetlerine devam ettiklerini belirtti. ''TAŞLARI OYNATTIK'' Holding eski Başkanı Selçuk Yaşar'ın 8 yıl önce McKinsey şirketine hazırlattığı, profesyonelleşmeyi öngören raporun bu süre içinde ''teoride'' bırakıldığını belirten Denizkurdu, raporun yeni uygulanmaya başlandığını kaydetti. Denizkurdu, yönetim açısından bir şirkette belli pozisyonlarda çok uzun süre kalınmasının ''renk körlüğü'' yarattığını öne sürerek, ''Yaşar'da 20 yıldan beri hep aynı yerde kalanlar var. Şimdi onların görevlerinde değişiklik yapıyoruz. Biz, insan yenileme sürecini hızlandırdık. Zamanı gelen arkadaşlarımız ayrılıyor, onların yerine yeni arkadaşlar geliyor. 10 yıl sonra holdinge geldiğimde bazı taşlar hala yerinde duruyordu. O taşları oynattık'' dedi. YÜZDE 19.4 BÜYÜME Yaşar Grubu için 2000 ve 2001 yıllarının ''hatırlanıp ders çıkarılması gereken yıllar'' olduğunu dile getiren Denizkurdu, şunları kaydetti: ''Konu yalnızca bankaya el konulması değil, grup kötü yönetilmiş. Kötü yönetim, aile içi çekişmeler, holdingten kopmalar... Nihayet Selçuk Bey iki kızıyla birlikte çoğunluğu bir tarafa koyarak bütünlüğü sağlamaya çalışıyor. Dört parça bir araya getirilmeye çalışılıyor, gelmeyince yapılması gereken hiç olmazsa üç parçadan daire yapmaktır. Şimdi o başarıldı. Dolayısıyla Feyhan Hanım Yönetim Kurulu Başkanı ve Holding'de artık hisselerden kaynaklanan bir paylaşım yok.'' Holding'e gelirken iş sahiplerine ''benim işime karışamazsınız'' şartını öne sürdüğünü belirten Denizkurdu, bunun son üç yılda yaşanan en büyük değişiklik olduğuna dikkat çekti. Gelinen noktada grubun finansal yapılanmasında önemli iyileşmeler görüldüğüne dikkat çeken Denizkurdu, ''Mayıs sonu itibariyle geçen yıla göre yüzde 19.4 büyüdük. Geçen yılla kıyaslandığında finansal yapımızda ve rakamlarda memnun eden dört, beş kat bir iyileşme var'' diye konuştu. ''KOÇ VE SABANCI'' Yaşar Holding'de 1989 yılında ayrılana kadar çeşitli görevlerde bulunduğunu anlatan Denizkurdu, kriz döneminde Holding'in ''fırtınada limanda bağlı kalmak yerine, tüm rüzgarları yiyerek direk ve yelkenlerini kırdığını'' belirtti. Holding'deki ilk görev dönemlerinde Koç Grubu'nun birinci, Yaşar'ın da ikinciliğe oynadığını, ancak şu anda çok gerilerde kaldıklarını söyleyen Denizkurdu, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: ''Bunun da sebebi o fırtınada Tuborg gibi şirketleri kaybetmemiz. Bizim bulunduğumuz alanda yabancı rekabet yoğun. Nestle, Danone burada, bu alana Sabancı ve Koç girdi. Ama biz orada liderliğimizi koruduğumuza göre mesafeyi açabiliriz. İnsanoğlu değişimi hissedemez. Onlar bugün birinci ama 10 yıl sonra kalmaları mümkün değil. Dolayısıyla onlar da şimdi gıdaya geçmeye çalışıyorlar. Burada biz öndeyiz, onlar bizim arkamızda. Büyük gruplar gelecekle ilgili stratejilerinde ve konumlanmalarında zorluk çekiyorlar. Bizi destinasyonumuz, nereye gideceğimiz ve önümüzdeki 10 yıl içindeki imkanlarımız belli.''