Kobi' lerin yaptığı en büyük 10 hata!
Abone olKobi'lerin yaşadıkları problemleri bir anda çözüme kavuşturacak sihirli formül henüz keşfedilmedi...Fakat dikkatli olunursa çözmek mümkün...
Kobi ölçeğindeki bir firma sahibi karar verir ve istikrarlı bir
iş geliştirme programına kendini adarsa içinde bulunduğu durumu gün
be gün değiştirebilir. Şimdilik her iş sahibinin kolaylıkla
uygulayabileceği en basit formül: Günde 1 saatini işini
geliştirmeye ayırmak!
Tatilleri saymazsak (tabi tatil yapan Kobi patronu
varsa) 1 yılda ortalama 200 saatlik bir çalışma eder. 200 saatini
istikrarlı bir şekilde işinin üzerinde çalışmaya ayıran, bu konuda
koçluk desteği alan bir iş sahibi ile bunu yapmayan bir iş sahibi
arasında bir fark olmalı değil mi?
Bunun için vakit ayıramayan ve maalesef başarısızlık istatistiklerini oluşturan Kobi'lerde yapılan en büyük hatalara dikkat çekmek istiyoruz. En iyi öğrenme tecrübe derler de, bunun her zaman sizin tecrübeniz olması gerekmez.
Kobi'lerin Yaptığı En Büyük Hatalar Nelerdir?
1. Yönetim sistemlerinin olmaması
İş sahiplerinin, elemanları aracılığıyla verimli sonuçlar
yaratabilmesi için elemanların daimi talimatlara ihtiyaç vardır.
Eğer yazılı talimatlar yoksa iş sahibi için işleyen yönetim
sistemleri yok demektir. Yönetim sistemleri, şirketi çalışan
insanlara bağlı değil, sistemlere bağlı olmaya bir adım daha
yaklaştırır.
2. Vizyon eksikliği ve prensiplere dayalı amaçların
olmaması
İş sahipleri nasıl bir işletmeye sahip olmak
gerektiği konusunda zihinlerinde net bir görüntüye sahip değiller.
Bu yüzden gerçekle alakası olmayan hedefler belirliyorlar ve bu
hedefler de çoğu zaman kâğıt üzerinde kalıyor.
3. Finansal planlama ve gözden geçirmenin
olmaması
İşletme sahiplerinin çoğu her sabah işyerini açmanın maliyetini
bilmiyor. Finansal planlama ve gözden geçirmeyi nasıl yapacaklarını
bilmemek çok ağır bedellere sebep olmakta ve birçoğu işyerini bu
yüzden kapamaktadır.
4. İşletmede belli kişilere çok fazla bağımlı
olunması
İşletme sahipleri genelde birkaç yıldız elemanlarına bağlanıyor ve
sorumlulukları onların almasının kendilerini kurtaracağını
düşünüyorlar. Bu yıldız elemanlar bir gün gitmek zorunda
olduklarında ise ortada kalıyorlar ve işler sarpa sarıyor. Bu
olasılığı elemanlara bağımlı olarak çalışırken hiç hesaba da
katmıyorlar, ama bunu düşünmeleri gerekiyor. Bunun yolu da
istedikleri gibi sonuçlar elde edecekleri sistemleri yaratmak ve iş
yapış şeklini yazılı hale getirmek. Böylece başka elemanlarla da
aynı mükemmel sonuçları yaratabilirler.
5. Zayıf pazar segmentasyonu ve stratejisini bilmemek
İşletme sahipleri, hedef pazarlarını tanımıyorlar. Müşterileri
kimler?
Ürün ve hizmetlerini alan müşterilerinin ihtiyaçları neler
bilmiyorlar. Oysa potansiyel müşterileri ile ilgili ne kadar az şey
bilirlerse, satışları zayıf, karlılıkları da o kadar düşük oluyor.
Karlı müşteri segmentlerini (yada ana hedef pazarlarını) tespit
etmeyi öğrendiklerinde ise satışlarını arttırıyor ve doğru hedefe
odaklanarak daha az çabayla daha fazla kazanç elde ediyorlar.
6. Şirket hedeflerinin belirlenmesi veya paylaşılmasında
başarısızlık
İşletme sahipleri koydukları hedefleri elemanlarının desteğini
alacak şekilde nasıl paylaşacaklarının yöntemini ve bunu sürekli
kılmanın yolunu bilmiyorlar.
Hedeflerini elemanlarına, müşterilerine, kredi aldıkları
kuruluşlara ve mal aldıkları firmalara anlatmadıklarında ise
başarısız oluyorlar. Özellikle elemanlar hedefleri bilmediklerinde
iş sahibine destek olamıyor. Nasıl anladıysa ve kulaktan dolma bir
şekilde katılımda bulunuyor.
7. Piyasa ve rekabet hakkında bilgi
yetersizliği
İşletme sahipleri rakiplerinin kimler olduğunu bilmiyorlar ve onlar
hakkında bilgiye sahip değiller. Hedef pazarlarını kimlerle
paylaşıyorlar veya müşterileri neden kendilerinden değil de
rakiplerinden alıyor, bilmiyorlar. Oysa bu bilgi olmaksızın
işlerini rakiplerinden farklılaştırmaları mümkün değil. Eğer bu
farklılaşma olmazsa da müşterileri onları ancak şans eseri
buluyorlar.
8. Yetersiz sermaye veya fon eksikliği
İşletme sahipleri büyüyen bir sermaye sağlamak için nasıl bir plan
yapmaları gerektiğini bilmiyor. Oysa her zaman ellerinden
bulunandan daha fazla nakde ihtiyaçları olmaktadır! Sermaye
artırımı için yetersiz bütçeleme, işlerini ileri götürmede
karşılarına çıkacak en büyük engellerden biridir. İş sahipleri
genelde faaliyet bütçesi yapmayı bilmiyorlar. Bütçelemeyi
istedikleri karı elde etmek üzere bir planlama aracı olarak
kullanmayı bilmiyorlar. İşletmenin iç proseslerini gözden
geçirmeleri ve işletmedeki gizli sermayeyi ortaya çıkarmaları
gerekiyor.
9. Standardize edilmiş bir kalite programının olmaması
İşletmelerde standardize bir kalite programının olmadığını
görüyoruz, firmanın büyüklüğü ne olursa olsun, her ürün ve hizmette
aynı sonucu verecek bir kalite programı olması gerekiyor.
1407. müşterilerinin ürün veya hizmetlerinin
kalitesinden, 4. müşteri kadar memnun kalacağından kesinlikle emin
olmalılar. Kaliteyi değerlendiren bir sistemin olması hem firmanın
hem de müşterilerin, sunulan ürün veya hizmetin kalitesinden emin
olmalarını sağlar.
Ve…, kriz olsun ya da olmasın çoğu Kobi'nin neden başarısız olduğunun son ve aslında en temel sebebi ise:
10. İş sahiplerinin stratejik çalışma yerine teknik
işlere konsantre olmaları
İşte en büyük sebep bu! İş sahiplerine baktığımızda, vakitlerinin
çoğunu günlük rutin işlerle geçirdiklerini görüyoruz. Bu işlerin
çoğu diğer elemanların yapabileceği işler. Eğer bir firma sahibi
hala sürekli işin başında ve rutin işlerle uğraşıyorsa, demek ki
maaşlı bir elemandan farkı yok. Oysa firma sahibine düşen, işin
ÜZERİNDE çalışmaktır, İÇİNDE
değil. Yani bir restoranı varsa, masalarda bekleyen iş sahibi
olamamalıdır.
İşin gerçekten kendileri için çalışmalarını istiyorlarsa, teknik
işlerden ziyade stratejik işlere konsantre olmalılar. Rutin işleri
bir an önce yazılı sistemlere dökerek devretmeli ve kendileri "işin
üzerinde çalışmak" için vakit yaratmalıdır.