Kobanilerin sığındığı Suruç'ta keşmekeş!
Abone olIŞİD’in saldırısından kaçan Kobanililerin sığındığı Suruç’da keşmekeş hâkim.
Parklardan kaldırımlara, düğün salonlarından camilere
kadar her yeri mültecilerin doldurduğu ilçede, başka kentlere
gitmek isteyenlerin talebine otobüs firmaları
yetişemiyor...
Suriye Kürtlerinin Kobani’de başlayan yaşam mücadelesi, Urfa’nın
sakin sınır ilçesi Suruç’ta sürüyor. Kobani’den kaçarak canlarını
kurtaran Kürtler, şimdi Suruç’ta hayata tutunabilmenin, karınlarını
doyurup, başlarını sokacak yer bulmanın derdindeler. Kaldırımlardan
parklara, düğün salonlarından camilere buldukları her yere bir
kilim, bir döşek atan Kobanililer, bundan sonra ne yapacaklarını
bilemez halde köylerine dönmenin hayalini kuruyorlar. Kimileri de
başka şehirlerdeki akrabalarının yanına gitmeye çalışıyor.
Milliyet Gazetesi'nden Burcu Ünal, yaşananları şöyle anlatıyor:
Suruç’ta kiminle konuşsak cümleye, “Evime 15 kişiyi
aldım” diye başlıyor. Herkes evine alabildiği kadar kişiyi
almış. Geri kalanlar düğün salonu, cami, kültür merkezi, okul gibi
ortak yaşam alanlarına yerleştirilirken şimdi buralar da yetmemiş.
Önce parklar, ardından boş dükkanlar oralarda da yer kalmayınca
kaldırımlar dahi dolmuş durumda...
3 AYLIK MÜLTECİ
İlçenin büyük düğün salonu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin
yardımları ile dev bir yemekhanekeye çevrilmiş halde. Düğün salonu
sadece yemekhane hizmeti vermiyor aynı zamanda gidecek yer
bulamayanlrın bir kısmı da burada kalıyor. İçeriye ağır bir yemek
kokusu hakim. Bir tarafta boydan boya uzanan plastik masalarda
yemek yiyenler, diğer tarafta yere atılmış döşeklerin üzerinde
uyuyanlar, oturanlar... Çocuklar ellerinde bir parça ekmek oradan
oraya koşturuyorlar. Yere serili kilimin üzerinde oturan kadın ve
çocukların yanına oturuyoruz. Vahide Abdülkadir, bir gün boyunca
yürüyerek sınıra geldiklerini anlatıyor. 2’si Irak’ta çalışan
oğulları hariç 8 çocuğunu alıp gelen Abdülkadir, artık ne
yapacağını, nereye gideceğini bilemiyor.
IŞİD zulmünden kaçarak ilçeye sığınanlardan 8 kişilik Bekir ailesi
de sınırın açıldığı ilk gün Türkiye’ye giriş yaptıklarını
anlatıyor. Kobani’de çiftçilikle geçinen Bekir ailesi bundan sonra
ne yapacaklarını bilmediklerini söylüyor. Az ileride masanın
üzerinde uyutulmaya çalışılan küçük bir bebek dikkatimizi çekiyor.
Ablası Revşen henüz 3 aylık Muhammed’i masanın üzerine yatırmış,
uyutmaya çalışıyor.
4 OĞLUMU BIRAKTIM
Düğün salonundan çıkıp, Kobani’den gelenlerin yerleştirildiği camilerden birine gidiyoruz. Caminin bir bölümü kadınlara, bir bölümü de erkeklere ayrılmış. İçeriye ayakkabılar çıkartılarak giriliyor. Camideki halıların üzerinde oturan kadınlardan Narin, 3 gün önce 2 çocuğu ile Türkiye’ye geldiğini söylüyor. Kültür Merkezi de benzer durumda... Fatma Muhammed Habaş’ın hikayesi ise diğer dinlediklerimizden biraz daha farklı. 4 oğlu olan Habaş, 4’ünü de evlerine ve traktörlerine sahip çıksın diye arkasında bırakıp 4 gelini, 23 torunu ile çıkmış yola... Oğullarını arkasında bıraktığı için yüreği sürekli pır pır ediyor. Habaş, şimdi kültür merkezinin bahçesinde oğullarına kavuşacağı günü bekliyor.
TEK BİLDİĞİM BURADAYIZ
Firmaların hemen önünde bekleyenlerle ‘umuda yolculuklarını’
konuşuyoruz. Adının Ahmet Nadim olduğunu söyleyen amca “Adana’da
akrabalarım
var oraya gideceğim ama cebimde param yok” diyor. Hamo Nasa ise
“Param yok, nereye gideceğimi bilmiyorum. Tek bildiğim,
buradayız, herkes burada” diyor.
2 BİN 500 KİŞİ BATI'YA GİTTİ
Şehir merkezinde ise umuda yolculuğun ikinci perdesi yaşanıyor. Merkezde bulunan 3 otobüs firmasının önü her saat insan kaynıyor. Servis araçlarının biri geliyor, biri gidiyor. Hepsi de ağzına kadar dolu şekilde yola çıkıyor. Cesur Urfa’nın işletmecisi Halit Deniz pazar günü sabahtan öğlene kadar 3 firmadan yaklaşık 500 kişinin Batı’ya doğru yola çıktığını anlatıyor. “Nerede akrabaları varsa, nerede iş bulabileceklerini düşünüyorlarsa oraya doğru gidiyorlar” diyen Deniz, en çok gidilen illerin İstanbul, Ankara, Mersin ve Adana olduğunu söylüyor.
KOBANİLİLERE İNDİRİM
Tatlıses firmasında da durum benzer. Firmanın işletmecisi
İbrahim Baz, cumartesi sabahından pazar günü öğlene kadar ilçedeki
3 firmadan yaklaşık 2 bin 500 kişinin Batı’ya doğru yola çıktığını
anlatıyor: “Normalde haftasonu bizden 15 kişi falan giderdi. Şimdi
günde 1000’e yakın kişiyi gönderiyoruz. Çoğunluk büyük şehirlere
gidiyor. Fiyatlarda ise Kobanililer’e özel indirim var. Normalde 90
lira olan İstanbul biletleri 80 liraya; 40 lira olan Mersin, Adana
biletleri ise 30-35 liraya satılıyor.
Suruç Belediyesi Başkanvekili Mustafa Demirtaş ise gidenlere
yönelik herhangi bir resmi işlem yapılmıdığını belirterek,
“Gelenlerden diğer illere gitmek isteyenlerin herhangi bir izin
almasına gerek duyulmuyor. Herhangi bir kayıt da tutulmadığı için
isteyen istediği yere gidiyor” diyor.