Kobani: Türkiye'nin IŞİD'e karşı imzası olumlu

Kobani Başbakan Yardımcısı Halid Berkel, Avrupa Sol'un ikinci kez düzenlenen Akdeniz toplantısına katılan isimlerden biri. Kobani, ne Avrupa'da ne de Akdeniz ancak aylarca süren çatışmaların ardından IŞİD'in tamamen çıkarıldığı kent hem Türkiye'nin hem dünyanın gündemindeydi. Kobani'de IŞİD'a karşı elde edilen başarı, Avrupa solunun temsilcileri tarafından da alkışlandı ve konferansın birinci günü ilk konuşmacılardan biri de Berkel oldu.

Özellikle Kobani'nin yeniden inşası için çağrı yapan Berkel, "Tohumdan, ekinine kadar yaşam için gerekli her şeyi yok ettiler. İnsanlar için laik bir Kobani inşa edelim" dedi.

Konuşmasının ardından BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Berkel, aynı konferansta yer alan ve Yunanistan seçimlerinde zafer kazanan Syriza'yı ve Kobani ve Türkiye tarafındaki gelişmeler hakkında değerlendirmeler yaptı.

Burada Syriza'dan temsilcilerle aynı toplantıda buluştunuz. Öncelikle bunu sormak istiyorum. Syriza'nın kazandığı seçim zaferini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu bizi çok keyiflendiren ve umutlandıran bir gelişme. Sol ve sosyalist güçlerin bu kadar başarılı olması, bu kadar gündemde olması bizim için çok önemlidir çünkü insani değerleri yüceltmek, günümüz itibariyle çok önemlidir. Bu da temsilini solda buluyor. Bu yüzden bu zafer bizim için çok önemlidir. Toplumda eşitlikçi, özgürlükçü insani değerleri yükseltenlerin bu başarıları bizi mutlu ediyor.

Türkiye ve ABD arasında IŞİD'e karşı mücadele için eğit-donat anlaşması imzalandı. Amerika'dan ve Türkiye'den sizinle bu anlaşma çerçevesinde diyalog kuran oldu mu?

Bu anlaşmayı, internette veya buna benzer toplantılarda duyuyoruz. Bu konuda bizimle bir diyalog söz konusu değil. Sadece Kobani kantonu değil, diğer kantonlarla da böyle bir diyalog söz konusu değil.

Sizinle diyalog kurulmasını bekler miydiniz?

Gelişmelere bakmak gerekir. İçeriğini bilmiyorum. Bu eğitecek güç ve kişiler Suriye'deki bütün halkların taleplerini karşılayacak, onları demokratikleştirecek ve güçlendirecek bir güçse bunun içinde yer alırız. Bizim duruşumuz bunu gerektiriyor. Ama geçmişte olduğu gibi kendisinden başkasını düşünmeyen, kalan halkları yok sayan küçük küçük karanlık güçler bunun içinde yer alacaksa bunların yanında yer almaktansa karşısında oluruz.

Türkiye IŞİD'e karşı mücadelede böyle bir adım atmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye'nin böyle bir imzayı atmış olması tabii ki olumludur. Terör karşıtlığı iyi bir şeydir. Çünkü terör dünyanın başına bela olmuştur. Bugün Ortadoğu'nun da başına bela olmuştur. Buna karşı ortak hareket etmek önemlidir. Türkiye'nin de buna imza atmış olması önemlidir. Biz de IŞİD gibi karanlık güçlerle mücadele eden güçleri veya buna karşı atılan her adımı olumlu buluruz.

Konuşmanızda da bir çağrı yaptınız Kobani'nin inşası için. Bu konuda ne tür adımlar atıldı, Kobani'yi kim inşa edecek?

Biz bir komisyon oluşturduk. Komisyon Kobani'yi inşa komisyonu. Toplumun bütün kesimlerinden kişiler bu komisyonun içinde yer alıyor. Bunun içinde, sağlık, mühendislik, mimarlık gibi konularda uzmanlar var. Burada Kobani'nin yeniden inşasının nasıl olacağına dair tartışmalar sürüyor. Burada insanların taleplerini de konuşacağız. Kobanililer, komisyon ve uluslararası güçlerle görüşmeler yapıyoruz. Ama bir de çağrı yapıyoruz, hem insan hakları kuruluşlarına, Birleşmiş Milletler'e ve uluslararası güçlere çağrı yapıyoruz. Onların yanıtı ve Kobanililerin isteği doğrultusunda bir çalışma başlatacağız.

Bugüne kadar kimlerle görüştünüz?

Bizim komisyon çok geniş bir komisyon. Bunun üyelerini bulunduğu ülkelerde sivil toplum kuruluşları veya ülke yöneticileri ile görüşüyorlar. Bugüne kadar resmi bir yardım sözü gelmiş değil. Ancak pek çok bireysel yardım sözü verildi.

IŞİD'in kentten çıkarılmasından sonra kaç kişi Kobani'ye geri döndü?

Kobani özgürleştikten sonra pek çok kişi Kobani'ye dönüş yaptı. Ancak bu sayıyı henüz tespit edemedik. Çünkü kaçak yollardan giriş yapan çok Kobanili var. Sayı vermemiz çok zor ortalama günde 400-500 insan Kobani'ye giriş yapıyor.