Kobani saldırısının tanıkları anlatıyor
Abone olKobani'de 202 kişinin öldüğü saldırının tanıkları yaşadıklarını BBC Türkçe'ye anlattı. Kobanililer, IŞİD üyelerinin ÖSO üniformaları içinde geldiklerini, bazılarının Türkçe konuştuğunu, öldürdükleri kişilerin ellerini, başlarını kestiklerini söyledi.
IŞİD güçlerinin Perşembe sabahı Kobani'de saat 04.30 sularında giriştiği saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı artarken, Kobanililer BBC Türkçe'ye yaşadıklarını anlattı.
Kobanili yetkililer saldırıda 202 kişinin öldüğünü, 250'den fazla kişinin de yaralandığını açıkladı.
26 kişinin öldüğü Berxbodan köyünde çocuğunu ve beş yakınını
kaybeden Mustafa Habib adlı 45 yaşındaki bir Kobanili, BBC
Türkçe'ye şunları söyledi:
"Bizim köy Kürt köyüdür. Kobani’nin 25 kilometre uzaklığında, güney tarafında yer alıyor. Köyümüz YPG’ye yakın olduğu için IŞİD sabah saat 04.30 sularında 2 ayrı yerden köyümüze girdi. 4 araçla geldiler. Önce IŞİD üyesi olduklarını anlamadık. Türkçe ve Arapça konuşuyorlardı ama daha çok Arapça konuşuyorlardı. 'Bu taraftan gelin' diyorlardı."
"IŞİD bizim köyde 26 kişiyi öldürdü. Aralarında altı çocuk, sekiz kadın var. Kadınların ve çocukların başlarını kestiler. Köyün erkekleri ise IŞİD ile girdiği çatışmada silahlarla öldürüldüler. Bize keleşlerle, el bombalarıyla, roketatarlarla ve havan toplarıyla ve Doçkalarla saldırdılar"
"IŞİD köye girdiğinde önce ÖSO üyesi zannettik çünkü ÖSO kıyafetleri giymişlerdi. 'Allah’u Ekber' deyip kurşun atınca IŞİD üyeleri olduklarını anladık. Anladığımız andan itibaren elimize silahlar alarak onlara karşı bir yandan savaştık bir yandan da köyden kaçtık. Çatışa çatışa kaçıyorduk. YPG üyelerine de haber verdik onlarda köye geldi. IŞİD militanlarından 15 kişiyi öldürdük. Şimdi yerde üç IŞİD üyesinin cesedi var. Bunlardan biri yan köyde oturuyordu. Yani bizim yan köyümüzden bir kişi IŞİD’e katılmış ve bize öldürmüş. Bu bizi daha da çok üzdü."
Şimdi köylerine döndüklerini aktaran Habib, ne olursa olsun topraklarını savunacaklarını söyledi.
'Siz hâlâ yaşıyor musunuz?'
Meryem Eli, Hikmet Durgun'a yaşadıklarını anlattı.
Kobani kent merkezinde IŞİD saldırısında yaşananlara tanık olan Meryem Eli ise şunları anlattı:
"Sabah saat 04.45 sularıydı. Sahur yemeğini yeni bitirmiştik. Baktık silah sesleri geldi. Hemen kapıdan bakınca ÖSO elbiseli silahlı kişileri gördüm. Evlere tek tek giriyorlardı. Arapça konuşuyorlardı. Arapça 'Köpekler siz daha yaşıyor musunuz? Hepinizi öldüreceğiz' diyorlardı. 'Siz kafirsiniz sizi cehenneme göndereceğiz' diyorlardı. IŞİD militanları girdikleri evlerde insanları tarıyorlardı kurşun sesleri geliyordu. Evden çıkarken de el bombası atıyorlardı. Bizde o an çok korktuk bizim eve de girecekleri için çok korktuk o an küçük kızımı kucağıma aldım. Ağlıyordum ama sesimi çıkartamıyordum bizim eve de gelmesinler diye."
Mehmud Hesen, Türkiye'ye tedaviye getirilen babasının IŞİD'in keskin nişancıları tarafından vurulduğunu söylüyor.
Bir diğer görgü tanığı ise 28 yaşındaki Mehmud Hesen.
Hesen de şunları söyledi:
"Kobani’de Mektel mahallesinde oturuyorum. Sahurumuzu bitirdikten sonra yatacaktık. Mahallemizde kurşun sesleri gelince YPG’nin Sırrin’i aldığını ve onun için kutlama yaptığını düşündük. O düşünceyle birçok kişi kurşunların atıldığı yere gitti. Ben de gittim. Varır varmaz üzerimize ateş açıldı. Baktık 2 kişi yere yığılmış atılan kurşunlardan. Diğer sokaklardan da kurşunlar gelince bir evde saklandık."
"Bir kişi diğer sokaktan gelip 'Her sokakta IŞİD var' dedi. Diğer sokağa geçip baktım. Yerde bir sürü kadın ve çocuğun cesedi vardı. YPG’yi aradık. Evden çıkmamamızı istediler ama biz dayanamadık silahımızı aldık ve IŞİD’e karı savaştık. Bir akrabamız aradı, üç sokak ötede amcamın vurulduğunu söyledi."
"Babamla bir evin duvarından amcamın cenazesini almak için giderken babam IŞİD'in keskin nişancısı tarafından sırtından vuruldu. 3 kurşun yedi. Babamı sokakta bulduğum bir arabayla önce Kobani’deki hastaneye götürdüm, onlar da Türkiye’ye sevk ettiler. Babam yoğun bakımda şimdi kurtarılmasını bekliyoruz."
"Sokakta IŞİD’in bir sürü keskin nişancısı vardı. Ellerinde ağır silahlar da vardı. Doçkalarla gelmişlerdi. Öldürdükleri insanların ellerini kestiler. Kafalarını kestiler. Bu halk onlara ne yaptı. Büyük bir acı gördük perişan olduk. Amcam ve 5 yakın akrabamı kaybettim. Bu saldırı bizi çok etkiledi. Artık hiçkimsemi kaybetmek istemiyorum."