Koalisyonun Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı mücadelesi
Abone olABD önderliğindeki koalisyon Irak'ın ardından Suriye'de de IŞİD hedeflerini vurmaya başladı. Hava operasyonları devam ederken IŞİD'in Suriye'nin Kobani bölgesindeki Kürt mevzilerine saldırıları sürüyor.
ABD önderliğindeki koalisyonun Irak - Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne karşı yürüttüğü hava operasyonları hız kazanıyor. Irak ve Suriye'deki operasyonlar toplamda 190'ı aşmış durumda.
19 Eylül itibariyle ABD'nin sadece Irak'taki IŞİD hedeflerine yönelik hava operasyonları 174'e ulaşmıştı. Fransa ise 19 Eylül'de harekata katıldı ve ilk saldırılarını düzenledi.
Şu ana kadar Irak'taki saldırıların büyük kısmı Musul barajı ve çevresinde yoğunlaşmış durumda.
IŞİD militanları ile peşmerge arasında yaşanan yoğun çatışmalara ABD hava desteği sağlamış ve bu sayede stratejik öneme sahip olan Musul barajı IŞİD militanlarından geri alınmıştı.
Ancak özellikle 15 Eylül'den itibaren ABD'nin Irak'taki hava saldırıları daha farklı bir boyut kazandı ve IŞİD mevzileri Bağdat yakınlarında da hedef alınmaya başlandı.
Bu operasyonlar başlamadan önce ABD Başkanı Barack Obama, "IŞİD için güvenli liman kalmayacak" açıklamasını yapmıştı.
Obama'nın bu açıklamasıyla genişleyen IŞİD operasyonu dün gece de Suriye'ye yayıldı ve 20'den fazla IŞİD hedefi ABD önderliğindeki koalisyonun düzenlediği hava saldırılarıyla vuruldu.
Musul barajı
ABD bugüne kadar Irak'ın en büyük barajı olan Musul barajı çevresinde 100'e yakın hava operasyonu düzenledi.
Daha önce Felluce barajını da ele geçiren IŞİD stratejik öneme sahip olduğu için Musul barajını da hedeflemiş ve kısa bir süreliğine bölgede kontrolü ele almayı başarmıştı.
Ancak ABD hava saldırılarının desteğiyle ilerleyen Kürt güçleri, barajı IŞİD'den geri almayı başardı.
Ülkenin en büyük ikinci barajı olan Haditha'ya da saldıran IŞİD, ABD hava operasyonları sayesinde bu saldırıdan vazgeçmek zorunda kalmıştı.
IŞİD'in yükselişi
Başlangıçta El Kaide'nin Irak'taki operasyonu olarak ortaya çıkan radikal İslamcı IŞİD örgütü, hem Suriye'de hem de Irak'ta geniş bölgelerin kontrolünü ele geçirerek bölgede ve komşu ülkelerde büyük bir kaosa yol açmıştı.
Suriye ve Irak'taki gücünü artırdıktan sonra adını İslam Devleti olarak değiştirdiğini açıklayan IŞİD, Haziran ayında 'Hilafet' ilan ettğini duyurmuştu.
IŞİD'in yükselişinde kırılma noktalarından birisi Irak'ın ikinci en büyük şehri olan Musul'un kolaylıkla örgüt militanlarının eline geçmesiyle oldu. Irak ordusunun bölgeyi fazla direnmeden terk etmesiyle IŞİD bir anda Irak'ın kuzeyinde güçlü bir konuma geldi.
Aralık ayında Irak'ın Felluce ve Ramadi şehirlerini ele geçirmiş olan örgüt Musul'u da alarak Bağdat'ı tehdit edebilecek bir konuma geldi.
IŞİD'in yönetim ağı
Aralarında yabancı cihadcıların da olduğu IŞİD örgütü militanları vahşi yöntemleriyle ün salmış durumda. Kaçırma olayları, baş kesmeler, çarmıha germeler, işgence ve toplu infazlar örgütün sistematik olarak uyguladığı yöntemler olarak biliniyor.
Uluslararası gözlemcilerin örgüt hakkında topladığı bilgiler bu kadar geniş bir bölgeyi kontrol eden IŞİD'in lider Ebu Bekir El Bağdadi öncülüğünde nasıl bir yönetim ağı oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Bağdadi'nin hemen altında dört danışma konseyi bulunuyor: Şeriat, şûra, askeri ve güvenlik konseyleri.
Özellikle askeri konsey ile güvenlik konseyinin çok güçlü olduğu belirtiliyor.
IŞİD'in uyguladığı 1+4 yönetim sistemi bölgesel anlamda da 'Vali' olarak atanan kişinin altında uygulanıyor.
Yabancı cihadcılar
ABD istihbarat servisi CIA, IŞİD'in Irak ve Suriye'de toplam 31 bine yakın militanı olduğunu düşünüyor. Daha önce yürütülen tahminler bu sayının üçte biri kadardı.
IŞİD militanları içerisinde yabancı militanların da olduğu ve yabancıların sayısının özellikle 'Hilafet' ilanının ardından hızla arttıüı ifade ediliyor.
Londra merkezli Uluslararası Radikalleşme Araştırmaları Merkezi ve New York Merkezli araştırma kuruluşu Soufan Group 80 farklı ülkeden 12 bin kişinin Irak ve Suriye'ye gelerek IŞİD'e katıldığını tahmin ediyor.
Yabancı cihatçıların dörtte birinin ise Batılı ülkelerden geldiği kanısı hakim. Geri kalanlar ise Suudi Arabistan, Tunus ve Ürdün gibi bölge ülkelerinden.
Çin'den ve hatta Avustralya'dan bölgeye gelerek IŞİD'e katılanların olduğu dahi belirtiliyor.
Avustralya en az 60 vatandaşının Suriye ya da Irak'a giderek IŞİD militanı olduğunu belirtti. Ancak bu sayının 250'ye kadar çıkmış olabileceğini belirtenler de var.
18 Eylül'de Sydney'de düzenlenen bir polis operasyonunda Avustralya'da terör saldırısı planladığı iddia edilen kişiler tutuklanmıştı.
Mülteciler
Suriye'deki iç savaşın başlamasından bu yana yaklaşık 3 milyon kişi ülkeyi terk ederek mülteci haline geldi. Mültecilerin büyük kısmı iki komşu ülke Lübnan ve Türkiye'ye gitti. Ancak Irak'a da yoğun bir mülteci akını yaşandı.
Irak'a gelen mülteciler zaten zorluklar yaşayan merkezi yönetimin yeni altyapı sorunlarıyla karşılaşmasına yol açtı.
Öte yandan Birleşmiş Milletler IŞİD'in son Irak saldırılarının ardından 1,8 milyon Iraklının evlerini terk etmek zorunda kaldığını belirtiyor.