Koalisyon yok, erken seçim var!

7 Haziran seçimlerinin üzerinden 15 gün geçti. Seçim öncesi kutsal ittifak içinde olan partilerin birbirlerine yaptıkları saldırılardan başka bir şey gördüğümüz yok!

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

7 Haziran seçimlerinin üzerinden 15 gün geçti. Seçim öncesi kutsal ittifak içinde olan partilerin birbirlerine yaptıkları saldırılardan başka bir şey gördüğümüz yok!

Konuştuğum herkes, "Yahu ne oluyor, bunları da mı görecektik?" diyerek şaşkınlığını dile getiriyor. Doğrusu ben onlar kadar şaşırmıyorum çünkü ne olduğu en başından belli olan numaralardan etkilenmiyorum!

O yüzden gördüklerine şaşıran kardeşlerime, "Yahu daha bu ne ki? Siz daha neler göreceksiniz neler!" demekle yetiniyorum.

AK Parti tam ortada olanları insafsız bir sükünetle ve yapılı tavırla izliyor. Ama diğer partiler  açısından vaziyet iyi değil. Hem de hiç iyi değil! Aldıkları sözde galibiyetin tadı onlara yenilgi gibi gelmeye başladı nihayet!

Aşçı bahçıvana, uşak şöföre, sonra hepsi şöföre repliğinde olduğu gibi... MHP HDP'ye, HDP MHP'ye, CHP ikisine, ikisi birine, biri hepsine saydırıp duruyor.

"Sonuç ne olursa olsun tüm yollar AK Parti'ye çıkar" sözümü haklı çıkarırcasına seçimden önce, iktidara demediğini bırakmayanlar ufak ufak, "Ya aslında AKP ile gül gibi geçinebiliriz" diye mırıldanmaya başladı.

Bu durum neye benzedi biliyor musunuz?

Bizim memlekette tarlada çalışan adamın biri, susuzluğunu gidermek için karpuz yemeye karar veriyor. "Nasılsa bol bol var" diyerek kabuklarında epey karpuz bırakacak şekilde kesiyor ve susuzluğunu gideriyor. Bir iki yedikten sonra kabukların üzerine çişini yapıp işine devam ediyor.

Karpuz bitiyor ama vakit henüz öğlen, güneş tepesini kavurmaya başlıyor.

Bir süre susuzluğu tahammül edilemez hale gelince çaresiz bir şekilde karpuz kabuklarının üzerine eğiliyor. "Buna sıçradı, buna sıçramadı" diyerek karpuz kabuklarına dadanıyor!

Bizim 3 partimizin hali de böyle...

MHP ve Bahçeli'yi ilkeli duruşundan ötürü tenzih ederek söylüyorum. Daha önce "Onlar asrın yolsuzluğunu yaptı. Hepsini hapse tıkacağız" diyen, "17/25 Aralık'ın hesabı sorulacak" diyen, "Kim? Biz onlarla koalisyon kuracağız ha? Mümkünatı yok!" diyen, "Kaçak Saray'a gitmeyiz. Erdoğan yasal sınırlarına çekilmeden görüşmeyiz" diyen CHP ve HDP karpuz kabuklarına dadanan adamın pozisyonuna düştü.

"17/25 Aralık'ı bir kenara bırakalım ya. Ya "hırsız" dedik ama seçim öncesi herşey denilebilir" gibi ilkeden uzak açıklamalar yapmaları beni bitiriyor.  

Sanki dünya ters yüz olmuş ve Kılıçdaroğlu bulutların üzerinde gibiydi ilk zamanlar. Seçimden sonraki günlerde uçtuğuna yemin edebilirim!

Başbakanlık için tüm vücudu ürpertilerle sarsılıyordu. Ama kısa süre sonra AK Parti olmadan bırakın koalisyon kurmayı, diğer partilerle bir araya gelmeyi bile beceremeyeceğini anladı.

"Bari sen başbakan ol" diye yalvardığı Bahçeli'den aldığı okkalı cevap, siyasette ilkenin ne olduğu adına verilmiş tarihi bir ders olarak tarihteki yerini aldı.

HDP zaten barajı geçtikten hemen sonra ipleri elinden kaçırdı. Artık Demirtaş'ın veya HDP'li yetkililerin ne dediği önemli değil. Kandil'den gelen talimata göre hareket etmekten başka şansları yok! "Ülkeye demokrasi geldi" dedikleri şey, PKK'nın getirdiği demokrasiymiş meğer!

Gelinen noktada ortaya çıkan gerçek şu:

Yüzde 41 oranında oy alan AK Parti kimi tercih ederse, onunla koalisyon kurulur. Öyle ya da böyle CHP veyahut MHP, AK Parti'nin kurallarına göre oynamak zorunda...Eğer bunu yapmazlarsa erken genel seçime gidilecek, görev yeniden seçmene verilecek.

Yani bir kez daha, belki de son kez zorlu bir görevle yüzleşeceğiz. Bu görev, bir ulusun kaderini karara bağlayacak bir görev olacak.

Özetle; bir koalisyon kurulsa da kurulmasa da erken seçime gitmemiz kaçınılmaz. Bunu sokaktaki herkes görüyor ama ortada çarpıcı bir gerçek var.

AK Parti'nin bazı teşkilatları henüz bu gerçekle yüzleşmiş değil.

Merkez medya ile paralel medya erken seçim için algı operasyonlarına başladı ama AK Partili bazı belediye ve teşkilatlar Ramazan çadırları, Havicat Karagöz oyunları, mehteran müzikleri, Fetih marşları, Fettah Can konserleri ile erken seçime harika bir hazırlık yapıyor maşallah!..

Seçime 1 ay kala çarşı pazarda, cadde sokakta el sıkmakla seçim kazanılmadığı tecrübesini daha 15 gün önce yaşamalarına rağmen geniş geniş takılmaya devam etmeleri yüzde 41'den ders almadıklarını gösteriyor.

Davutoğlu'nun, "Hemen şimdi, yeniden Bismillah diyoruz" mesajı henüz kendilerine ulaşmamış demek ki...


Dipnot: Meclis'te kaydını yaptıran CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, olası koalisyon seçenekleri konusunda ümitsiz olmadığını ifade etmiş.

Geçmişteki koalisyonları anımsatan Toprak, "1995 yılında bu parlamentoya geldiğimde gene böyle çok partili bir tablo vardı. O süreçte de bazı çevreler, parlamenterler gelir gelmez 'Buradan hükümet çıkmaz, erken seçim olur' demişlerdi. 95'te de 99'da da bu tabloları yaşadık ve orada çok başarılı iktidarlar çıktı" demiş.

Ülkeyi dibe vurduran koalisyonlara "Başarılı" diyen CHP'nin ülkeyi nasıl yaşanabilir hale getireceğini görüyorsunuz değil mi?