Koalisyon için AK Parti'ye ahlaksız teklif
Abone olKoalisyon pazarlıklarında 'Erdoğan'ın kellesi' isteniyor. İddianın sahibi Akşam'ın Liberal yazarı Gülay Göktürk oldu. Göktürk'ün Erdoğan tanımlaması da sıradışı.
ANKARA'da koalisyon pazarlıklarının
asıl maddesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Bunun için de
AK Parti 'ye 'ahlaksız teklifler' yapılmaya başlandı. İddianın
sahibi Akşam Gazetesi yazarı Gülay Göktürk
oldu.
Gülay Göktürk'ün iddiasına göre Almanya basınında 5 gazetenin aynı
başlıkla çıkmış olması da bunun işareti. Muhalefet partilerinin
koalisyon için hemen hemen tüm kırmızı çizgilerinin
'pembeleştiğini' söyleyen Gülay Göktürk, "Ama bir tek çizgi var ki,
hâlâ kıpkırmızı duruyor: Cumhurbaşkanı Erdoğan!" diyor.
AHLAKSIZ TEKLİF
Ankara'taki koalisyonların kaderinin Erdoğan'ı etkisizleştirmeye
kilitlendiğini öne süren Gülay Göktürk, batının da bu işin içinde
olduğunu iddia ediyor ve yapılan ahlaksız teklifi şöyle
aktarıyor;
"Bütün Batı basını ağız birliği etmiş, Erdoğan’ın
etkisizleştirilmesinden söz ediyor.
Hayır hayır... Erdoğan’ın anayasal sınırlarında kalması değil
istedikleri.
AK Parti’den liderinin kellesini istiyorlar. “Sizinle
sorunumuz yok. Yeter ki bize liderinizin kellesini verin”
diyorlar.
Bu ahlaksız bir tekliftir.
YEDİ DÜVEL BU ADAMDAN NEDEN NEFRET
EDİYOR?
"Hem içte hem de dışta Erdoğan’ın tek hedef haline getirilmesinin
anlamını iyi okumalıyız: AK Parti’den liderinin kellesini
isteyenler, aslında AK Parti’yi AK Parti yapan ruhu istiyorlar. O
ruhu ele geçirip öldürebilirlerse, AK Parti’nin “tehlike” olmaktan
çıkacağını, renksiz - kokusuz- ruhsuz bir politik hareket haline
geleceğini, dünya müesses nizamı tarafından ehlileştirilip kontrole
alınabileceğini biliyorlar çünkü.
Yedi düvelin bu adamdan neden bu kadar nefret
ettiğini, neden yıllardır yemeyip içmeyip onu yıkmaya,
partisini elinden almaya çalıştığını anlıyor. Sisi gibi bir
diktatörlerle yağlı ballı olan mihrakların Erdoğan’ı
“otoriterleştiği” için hedef aldığına inanacak kadar saf değil
kimse.
İLGİNÇ BİR ERDOĞAN PROFİL
YORUMU
Gülay Göktürk yazısının finalinde ise Erdoğan için sıradışı bir
'lider' profili ortaya çıkarıyor ve şunları yazıyor;
"Erdoğan gibi liderler ülkelerin başına bir ya da iki kere
gelen bir şanstır. Evet, böyle liderler aynı zamanda zor
insanlardır. Çoğu kendisini o ülke için lütuf olarak görür, bu
yüzden neden eleştirildiğini bir türlü anlayamaz, eleştiriyi kadir
bilmezlik olarak görür. Çoğu tek adamlığa eğilimlidir; ekip
çalışmasına pek gelemez. Bazısı öfkelidir, kırıp geçirebilir;
bazısı aşırı şüphecidir, etrafında sürekli düşman görür. Genellikle
ele avuca gelmezler; sınırlanmaya - kontrol edilmeye tahammül
edemezler; yasaları, yönetmelikleri, kuralları ve teamülleri tarihi
misyonlarına ulaşmalarının önündeki engeller olarak
görürler.
Bu özellikleri nedeniyle birçok hata yaparlar; zarar da
verirler.
Ama yaşadıkları dönemin ruhunu kavrayabilenler, mevcut
paradigma dışında düşünebilen ve eski paradigmayı değiştirmeye
cesaret edebilenler yani tarihi yapanlar da yine onlardır.
O yüzden vazgeçilmezdirler.
İyi bir siyasi organizasyon, böyle liderlerin vizyonundan ve
dönüştürücü gücünden sonuna kadar yararlanıp onun açtığı ufka doğru
ilerlerken, bir yandan da zaaflarına karşı kontrol mekanizmaları
kurmayı becerebilen organizasyondur.