Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden birinin
temelleri atılmak üzere.. İstanbul'un trafiğini rahatlatmak
amacıyla hazırlanan 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli'nin ihalesi 23
Aralık'ta yapılacak.
Dün internet sitesinde haberle ilgili ayrıntılara baktıktan sonra
sosyal medyada konuyla ilgili neler yazılıp çiziliyor diye bakayım
dedim.
Gördüklerime şaşırmadım desem yeridir...
Klasik çapulcu yorumları anlayacağınız...
AK Parti iktidarının kaderi bu. Ne yaparsa yapsın, kimseye
yaranamıyor. CHP "Gezi ayaklanması projesi"
gerçekleştirir, sahip çıkarlar. HDP'nin "Hendek kazma
projesi"ne destek verirler ama AK Parti hangi projeyi
gerçekleştirirse gerçekleştirsin kabul görmez.
Yüzyılın projesi olan Marmaray'ı hizmete sokar, prof'un biri çıkıp,
"Hiç de güzel olmamış. Çünkü denizin altından giderken
balık göremeyeceğiz" der.
Üçüncü köprü yapılır, "Ay orada gürgen ağaçları yok muydu?
Bu bir katliam" diyen çevreciler ayaklanır.
Üçüncü havaalanı yapılıyor, "Bitki örtüsüne çok büyük
zararlar verilecek" diye eleştiri gelir.
Bu yeni projeye karşı çıkma gerekçeleri çok daha ilginç. Kendi
ağızlarından dinleyelim:
- Balıkların yuvası bozulacak.
- Bu iğrenç projeler yüzünden yosunlar kopuyor.
- Durduk yere boğazın suyunu bulandırmaktan başka işe
yaramaz.
- Bu tünellerin yıllık bakım masrafları ne kadar olacak
söyleyin de bilelim? Ayrıca buradaki ekzos gazını kim yutacak
beyler?
Son yorumun sahibi bir kadın doktor!
Doktorumuza göre denizin altından 3 katlı tüneli geçirmeyi düşünen
adamlar, o tünele havalandırma sistemi koymayı akıl edememiş!
Tünel "Yap-işlet-Devret" modeliyle
yapılıyor, o hala, "Yıllık bakım masrafları ne kadar
olacak?" diye soruyor.
Ulaştırma Bakanı olsam, yüksünmeden bu hanıma cevap verir,
"Sizin makyaj malzemelerinden daha ucuza gelecek
şekerim" derdim!
Eleştirenler arasında bir de mimar gördüm...
Hezeyanlarından anladığım kadarıyla Mimarlar Odası tünel yapılıyor
diye "3 günlük yas" ilan etmek üzere!...
"Bu tünel olmamış, yapan yapamamış" diye meseleye
neşteri vurmuş!"Niye olmamış, niye yapamamışlar?"
diye soranlara verdiği cevap net: "Olmamış işte,
yapamamışlar!"
Yahu bir kere de dönüp kendinize bakın, "Anam babam beni
yapabilmiş mi, ben olmuş muyum?" diye sorun
be!
"Kalsiyumum demirim yeterli mi? Fosforum tam mı, potasyumum yeterli
mi? Ne kadar kükürt salgılıyorum? Bakırım, çinkom, florum, klorum,
iyotum yerli yerinde mi? Beyin loblarım birbirine yeterince yakın
mı?" diye bir kere de kendinizi yoklayın arkadaş bu ne
ucube bir haldir!
Bir başka dingil de çıkmış, tünel projesini eleştireceğim diye,
"Elin oğlu uzayda koloni kuracak, siz hâlâ gezme tozma
derdindesiniz" diyor.
Abicim, canım benim!
İtüpSat, Rasat, Bilsat, Türksat1A, Türksat1B, Türksat1C, Türksat2A,
Türksat3A, Türksat4A, Türksat4B, Göktürk 2...
Bu uydular var ya bu uydular...Heh işte, bu uyduların hepsini biz
gönderdik.
*******
Dipnot 1: Levent üzümcü Rusya'nın Sesi Radyosu'na
bağlanmış, bizi demokrasinin beşiğine (!) şikayet etmiş.
Yaptığı konuşmada, "Erdoğan'a eleştiri yöneltince,
'Suriye'de ne işimiz var' diye sorunca hain damgası
vuruyorlar" diye sitemde bulunmuş.
Arkadaş!
Sen o radyoya bağlanıp, "Rusya'nın 5 bin km ötesindeki
Suriye'de ne işi var?" diye soracağına, "Türkiye'nin Suriye'de ne
işi var?" diye soruyorsun.
Önce kimi kime, hangi zamanda şikayet ettiğine bak. Sonra
Türkiye'ye kin ve düşmanlık besleyen hangi düşmanın ayağını
yaladığına bak. En sonunda da aç sözlüğü, "Hain"
cümlesinin anlamına bak! Göreceksin ki birebir üzerine
oturuyor!
Dipnot 2: Rusya ile kavga döne döne domates
kavgasına döndü. Ben boşuna, "Akıllı Rus yoktur, az votka
vardır" demiyorum! Bak, adamlar limona değil domatese
ambargo koyuyor.
Neden? Çünkü votka limonsuz olmaz, bunu çok iyi biliyorlar!
Domatesi almayacaklarsa almasınlar çok dert etmeyin. Salça yapar
başka ülkelere satarız. Olmadı, melemeni daha ucuza yeriz! Her
türlü kârlıyız!
Neyse, asıl diyeceğim bu değil.
Dün ulusalcı bir arkadaş, "Adam Boğaz'dan savaş gemilerini
geçirsin, Tayyip de milleti uyutsun" diye yorum
yapmış.
Onun sebebi Tayyip değil şekerim!
Google amcaya "Sağır İsmet ne yaptı?" diye sor,
sana anlatır!