KKTC'yi niye tanıtamadık?
Abone olYalçın Doğan, yaşanan büyük hüsranın perde arkasını yazdı. Acı gerçekler, bu rakamların arkasında.
Bu Kadro Konsey’de hep çuvallar!.. Çoğu yabancı dil bilmiyor.
Bir bölümü toplantılara girme zahmetine katlanmıyor. Bazıları
işlevini şaşırıyor, cami cami dolaşıyor. Bir bölümü Avrupa
Konseyi’nin ne anlama geldiğinin farkında değil. Parlamenter
diplomasi kavramına çoğu uzak. Onlar Avrupa Konseyi’nde bizi temsil
eden milletvekillerimiz!.. Böyle olunca da, Konsey’in toplantıları
Türkiye için hüsranla sonuçlanıyor. KAÇAN FIRSAT En büyük hüsran,
Kıbrıs oylamasında. Türkiye bir önerge hazırlıyor. KKTC’ye Avrupa
Konseyi’nde komisyonlara katılıp, görüş bildirme olanağı veren bir
önerge. Oy hakkı yok ama, KKTC’ye adı konmamış tanıma sağlayan bir
önerge. Önceki gün bu önerge oylanıyor.Avrupa Konseyi
Parlamenterler Meclisi’nde 450 üye var. Oylamaya sadece 76 üye
katılıyor. Oylamayı Türkiye 32 kabul oyuna karşı, 44 red oyu ile
kaybediyor!.. Oniki zaten bizim oyumuz. Bizimkiler neden sadece 20
oy toplayabiliyor?.. Oylamaya neden daha fazla üyenin katılmasını
sağlamakta aciz?.. Acı gerçekler, bu rakamların arkasında. İKİ, ON
İKİYE GALİP Bizim orada oniki milletvekilimiz var. Dördü CHP,
sekizi AKP. Rumların ise iki milletvekili var. Ama, iki, onikiye
galip geliyor!.. Çünkü, iki Rum arı gibi!.. Hem siyasal guruplara
giriyor, hem adam adama markaj yapıyor. Rumları, Sırp, Yunan, Rus
ve Ermeniler destekliyor. Destek vermeyenleri ikna için, iki Rum
sabahtan akşama kadar kulis atarak, Kıbrıs önergesinin reddi için
büyük çaba harcıyor. Ve başarıyor. Bizimkiler ise, önce çoğu dil
bilmiyor. Sonra, bu işler Konsey’de siyasal guruplarda bitiyor.
Guruplar sabah 8’de toplanıyor. Eh, bu kadar erken saatte kim
kalkar da, gider?.. Adam adama markaj, dil bilmeden zaten hak
getire!.. Örneğin, Arnavutluk eski Cumhurbaşkanı Salih Berişa,
şimdi orada Konsey üyesi. Onu iknaya bizim diplomatlar gidiyor.
Berişa da, onlara, ‘siz gidin, milletvekilleriniz gelsin’ diyor.
İyi de, kim gelecek ve hangi dilde konuşacak?.. Oysa olay,
parlamenter diplomasi!.. Diplomatlar yoluyla değil, parlamento
yoluyla diplomasi yürütmek. Çoğu habersiz!.. BU KIYAK BİTMELİ Bizim
şimdiki ekip, çok zayıf!.. Dört CHP’li, Abdülkadir Ateş, Zülfü
Livaneli, Gülsüm Bilgehan, Ali Rıza Gülçiçek çiçek gibi!..
AKP’liler ise, tam felaket!.. Tek bir Murat Mercan var. Çalışan,
dil bilen, çaba harcayan. Diğerleri dünyadan habersiz. İnanılmaz
zayıf bir kadro. Bu kadroyla, Türkiye orada daha çok gol yer!..
Konsey üyeliği, genel başkanın milletvekillerine çektiği bir kıyak
değil!.. Çok iyi dil bilmek, görevini iyi kavramak gerek. Oraya
eğlence ya da turistik gezi düzenlenmiyor!.. Orası hepimizin
çıkarlarının savunulduğu bir kurum!.. Mercan dışında, AKP’lilerin
hemen değiştirilmesi gerek!.. Köylülüğe yer yok!.. Batılı gibi
oturup kalkması bilmek, Batılı gibi düşünmek gerek!.. Yoksa, işte
iki Rum alır malı götürür!.. Türkiye de şapa oturur!..