KKTC'den diplomatik atak
Abone olBaşbakan Mehmet Ali Talat, AB'den Rumların üyeliğin dondurulmasını ve KKTC ile direkt temas kurulmasını istedi.
Kıbrıs'ta Cumartesi günü yapılan referandumlarda çözümün
Rumların oylarıyla engellenmesinin ardından KKTC diplomatik atak
başlattı. Başbakan Mehmet Ali Talat, Avrupa Birliği (AB)
müktesebatının Kuzey Kıbrıs yanında Güney Kıbrıs'ta da
uygulanmamasını ve fiili üyeliğin çözüme kadar dondurulmasını AB
Dönem Başkanlığı'ndan resmen talep etti. Talat, ayrıca Yeşilhat
Yönetmeliği'nin yeni şartlara göre değiştirilmesini, 259 milyon
euro'luk yardımın serbest bırakılmasını ve KKTC ile, Rum
Yönetimi'nden bağımsız direkt temas kurulmasını istedi. ÜYELİĞİ
DONDURUN Başbakan Talat, Türk Ajansı-Kıbrıs'a (TAK) yaptığı
açıklamada, AB Konseyi'ne dağıtılmak üzere AB Dönem Başkanı İrlanda
Başbakanı Bertie Ahern'e resmi bir yazı gönderdiğini bildirdi.
Talat, şunları söyledi: ''AB katılım anlaşmasının 10'uncu
protokolüne göre müktesebatın Kuzey'de askıya alınması öngörülüyor.
Şimdi yeni şartlarda müktesebatın uygulanmayacağı Kuzey'deki Türk
halkı çözüm için üzerine düşeni yapmasına karşın, Güney'in bu
konuda gerekeni yapmadığı görülmüştür. Bu şartlarda görevini yerine
getirmeyen Rum tarafını ödüllendirmemek için çözüme, ada bütün
olarak AB'ye girinceye kadar müktesebatın Güney'de de askıya
alınmasını istedik.'' Bir soruya karşılık, ''Bu mümkün, AB isterse
olur'' diyen Talat, bu taleplerinin kabul edilmesi halinde,
Kıbrıs'ın resmen AB üyesi olmasına karşın üyeliğin fiilen
erteleneceğini kaydetti. Talat, ''Başka bir ifadeyle bu,
standartların, kriterlerin uygulanmaması, tek pazarın oluşmaması,
üyeliğin dondurulmasıdır'' dedi. KONSEY'E ÇAĞRI: ''YÖNETMELİK
DEĞİŞMELİ'' Başbakan Mehmet Ali Talat, Lüksemburg'da bugün toplanan
dışişleri bakanları düzeyindeki AB Genel İşler Konseyi'ne
gönderdiği yazıda ise 1 Mayıs'tan itibaren Kuzey ile Güney Kıbrıs
arasında malların dolaşımını düzenleyecek Yeşilhat Yönetmeliği'nin
değiştirilmesi ve Kuzey Kıbrıs'la direkt ilişki kurulması talebinde
bulunduklarını açıkladı. AB Genel İşler Konseyi tarafından
hazırlanan taslakta, sadece narenciye ile harnup çekirdeğinin
serbest dolaşıma tabi mallar kapsamına alındığını belirterek, buna
itiraz ettiklerini söyleyen Talat, ürün çeşidinin artırılmasını
istediklerini bildirdi. RUMLAR DA ATAKTA Talat, girişimleri üzerine
Rum yönetiminin de atağa geçtiğini ve bugün yapılan AB Genel İşler
Konseyi'nde listeyi genişletmeyi, patates dahil tarım ile sanayi
ürünlerinin de serbest dolaşıma tabi mallar listesine eklemeyi
kabul ettiklerini bildirdi. AB Genel İşler Konseyi'ne gönderdikleri
yazıda, 259 milyon euro'luk yardımın serbest bırakılmasını talep
ettiklerini söyleyen Talat, şunları kaydetti: ''Ayrıca Rum
hükümetinin bizim adımıza icraat yapamayacağını, AB ile
ilişkilerimizin Rumların 'hayır' oyuyla bloke edilemeyeceğini de
vurguladık ve direkt ilişki talep ettik. Bundan sonra artık bize
yönelik programlarda Rum hükümetinin onayının aranmaması gerekir.''
BRÜKSEL TEMASLARI AB Parlamentosu Dış İlişkiler, İnsan Hakları,
Güvenlik ve Savunma Komitesi'nin davetlisi olarak yarın Brüksel'de
temaslarda bulunacağına dikkati çeken Talat, AB Komisyonu'nun
genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen dahil bazı yetkililerle
görüşmelerde bulunacağını ve referandum sonuçlarını ele alacağını
kaydetti. Temasları sırasında, ''Kıbrıs Türklerinin uluslararası
topluma verdiği sözleri tuttuğunu, adanın birleşmesi için ciddi bir
çaba ortaya koyduğunu ve çözüme 'evet' dediğini, buna karşın
Rumların statükoyu ve adanın bölünmüş halinin devamını istediğini''
anlatacağını belirten Talat, ''Biz esas olarak bu şartlarda
Rumların AB'ye girerek ödüllendirilmelerinin garipliğini
vurgulayacağız'' dedi. Talat, Brüksel'de bir gün sürecek
temaslarının ardından Çarşamba günü buradan ayrılacağını, Ankara ve
Washington temaslarının ise henüz kesinleşmediğini kaydetti.
Başbakan Talat, ''Rumların 'hayır' oyuna karşılık Annan Planı'nın
tek taraflı olarak uygulamaya geçirilmesine'' ilişkin görüşlerle
ilgili olarak da, ''Fikir jimnastiğinin zararı yok. Böyle bir şeyin
gerçekleşmesi için ciddi değerlendirme, olayın tüm boyutlarıyla
hesaplanması gerekir. Bu konuyu konuşmak için çok erken''
ifadelerini kullandı.