KKTC'den Barbaros Şansal açıklaması
Abone olKKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Barbaros Şansal'a ilişkin sınır dışı edilme kararının daha önce alınan bir karar olduğunu söyledi. Şansal, ünlü modacıya havalimanında yapılan saldırıyı ise kabul edilemez olarak niteledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, KKTC'den sınır dışı
edilen Barbaros Şansal'ın Türkiye'ye yönelik sözlerinin kabul
edilemez olduğunu söyledi. Akıncı, sınır dışı edilen Şansal'a
yönelik havalimanındaki saldırının ise kabul edilemez olduğunu
ifade etti.
Modacı Barbaros Şansal'ın dün Kuzey Kıbrıs'tan sınırdışı edilmesinin ardından Kuzey Kıbrıs lideri Mustafa Akıncı konuyla ilgili bir açıklama yayınladı. Akıncı, "Linç kültürü ülkemizin taşıyamayacağı kadar ağır bir yüktür" dedi. Akıncı açıklamasında şunları söyledi:
"Çok sesli demokratik toplum hayatı, özgürlüklerin, farklı düşünenlere saygıyı esas alan bir üslubu gözeterek kullanılmasına dayanır. İster doğru, ister yanlış olsun tüm düşünce ve görüşlerin ifadesinin üslubunda saygı sınırının aşılmaması elbette gereklidir. Ne var ki üsluba gösterilen tepkinin ifrata kaçması ve hele bir linç girişimine dönüşmesi haklı gösterilemez. Barbaros Şansal'ın tepkilere neden olan söylemlerini onaylamak mümkün olmasa da, İçişleri Bakanlığı'nın eski bir karara dayanarak uyguladığı anlaşılan sınır dışı işlemi sonrasında bunun havaalanında bir linç girişimine dönüşmesi, hepimizi derinden düşündürmelidir. Bu olay, ülkemizde yaşanmamış olabilir. Ne var ki, nefret, kin ve linç kültürünün tohumlarının kendi ülkemiz ve toplumumuzda da yeşertilmeye çalışıldığını büyük bir kaygıyla izliyorum. Nefret, kin ve linç kültürüne fırsat vermemeliyiz.
İfade özgürlüğünün sınırlarının hem koruyucusu hem belirleyicisi hem de geliştirilmesinin dayanağı hukuktur. Hukukun yerine linç kültürünün geçmesi, çok sesli demokratik çoğulcu toplum hayatının en büyük düşmanıdır. İhtiyacımız olan, çoğulcu, demokratik hukuk devletinin ve toplum hayatının kökleşmesi, ilerlemesi ve gelişmesidir; yerini linç kültürünün alması değildir.
İfade özgürlüğü, bireyler ve toplumların onurunu incitme
özgürlüğü olmadığı gibi, linç kültürü ile baskı altına alınıp yok
edilebilecek bir şey de değildir. Demokrasinin asgari şartı bizim
gibi düşünmeyenleri düşman olarak görmemektir. Bunun için hem kendi
görüşlerimizi ifade ederken üslup aşırılıklarından kaçınmak hem de
tepkilerimizi demokratik sınırların ötesine taşırmamak gerekir. Her
iki yaklaşım da çoğulcu demokratik toplum hayatının gelişmesine
engel olur. Ülkemizde son günlerde farklı görüş sahipleri arasında
onaylanması mümkün olmayan tehlikeli bir gerilimin de giderek
tırmanmakta olduğunu endişeyle gözlemliyorum. Siyasal linç kültürü
ülkemizin taşıyamayacağı kadar ağır bir yüktür. Hepimizin
birbirimize ihtiyacı vardır: Bütün kesimleri sorumluluk bilinciyle
hareket etmeye ve gerilimi tırmandırmaktan uzak durmaya
çağırıyorum."