KKTC'de siyasi tansiyon yüksek
Abone olKKTC'de 18 Nisanda yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça adayların eleştiri dozu artıyor...
Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Mehmet Ali Talat,
seçim çalışmaları çerçevesinde Girne köylerini ziyaretlerde yaptığı
açıklamalarda, Eroğlu'na yüklenerek, ''Memleketi satacak,
Hristofyas'ın önünde eğiliyor, Türkiye kökenlileri geri gönderecek
deniyor. Eğer hal böyleyse, Türkiye neden bu politikalarımızı
destekliyor? Hadi ben hainim, Türkiye de mi hain?'' diye
konuştu.
Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) Cumhurbaşkanı Adayı
Derviş Eroğlu da Gazimağusa gezilerinde ve Gönyeli'de düzenlediği
miting konuşmalarında, ''Türkiye'nin politikalarını Talat'a göre
yapmadığını'' söyledi.
TALAT: ''POLİTİKALARIMIZ ÇÖZÜMDE DE ÇÖZÜMSÜZLÜKTE DE
LEHİMİZE''
Talat, gün boyu Girne'de ziyaret ettiği köylerde halka hitaben
yaptığı konuşmalarda, izledikleri politikaların çözümde de
çözümsüzlükte de Kıbrıslı Türklerin lehine politikalar olduğunu
belirterek, hedefin çözüm olduğunu kaydetti.
Mehmet Ali Talat, Rum tarafının karşı çıkması nedeniyle çözüm
olmaması durumunda ise KKTC'nin ve Kıbrıslı Türklerin yine de bu
politikalar sayesinde önünün açılacağını, dünya ile
bütünleşeceklerini ifade etti.
Halka, Türkiye ile birlikte saptadıkları bu politikaya destek
vermesi çağrısında bulunarak, ''18 Nisan seçimlerinin, KKTC
yurttaşlarının ve 70 milyonluk Türkiye'nin kaderiyle ve geleceğiyle
ilgili bir seçim olduğunu'' vurgulayan Talat, ''Bu küçücük ada, 200
bin nüfus, Türkiye'nin de kaderini etkiler'' dedi.
Talat, sözlerine şöyle devam etti:
''Eskiden dünya liderleri Kıbrıslı Türklerle kendilerini
eleştirmek, kınamak hatta aşağılamak için görüşürlerdi. Şimdi
destek vermek, fikrimizi sormak bizi tebrik etmek için
görüşüyorlar. Dünyanın dört bir tarafından ve Türkiye'den sürekli
destek mesajları alıyoruz. Binbir türlü demagoji yapılıyor.
'Memleketi satacak, Hristofyas'ın önünde eğiliyor, Türkiye
kökenlileri geri gönderecek,' deniyor. Eğer hal böyleyse, Türkiye
neden bu politikalarımızı destekliyor? Hadi ben hainim, Türkiye de
mi hain? Bu safsataların hepsi yalan.''
''TÜRKİYE'NİN GARANTİSİ VAZGEÇİLMEZ''
Bugüne kadar Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitiris Hristofyas'ın
karşısında eğilmediğini, bundan sonra da eğilmeyeceğini kaydeden
Talat, KKTC'nin tüm vatandaşlarının ''birleşik Kıbrıs''ın vatandaşı
olacağını söyledi. Talat, ''Vatandaşlarımı pazarlık konusu
yapmıyorum. Size gelip 'Türkiye kökenli vatandaşlar geri
gönderilecek' diyenler yalan söylüyorlar'' dedi.
Türkiye'nin garantisinin Kıbrıslı Türkler için vazgeçilmez
olduğunun da altını çizen Talat, Garanti ve İttifak Anlaşmaları'nın
değişmeden devam etmesini ve yeni duruma uyarlanmasını
savunduklarını vurguladı.
Bir soru üzerine, seçimlerin birinci turdan kendi lehine biteceğini
savunan Talat, Başbakan Derviş Eroğlu'nu defalarca televizyon
ekranlarına politikalarını tartışmaya davet ettiğini anımsatarak,
''Politikası olmadığı için karşıma çıkabileceğini düşünmüyorum''
dedi.
BAŞBAKAN EROĞLU
Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) Cumhurbaşkanı adayı,
Derviş Eroğlu da seçim çalışmaları sırasında yaptığı konuşmalarda,
''Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mehmet Ali Talat'ın 'eğer Eroğlu
seçilirse Türkiye Avrupa Birliği'ne üye olmayı kaybeder' diye
söylemlerde bulunduğunu savunarak, ''Türkiye Cumhuriyeti
politikalarını Talat'a göre yapmaz'' dedi.
Kıbrıs Türk halkının yıllarca verdiği mücadele sayesinde devletin
taçlandırıldığını kaydeden Eroğlu, ''Cumhurbaşkanlığı makamında
oturanların da KKTC'nin cumhurbaşkanı olduğunu bilmesi lazım. Bu
seçim, KKTC devletinin ve halkının geleceğinin seçimidir. Ya bu
topraklarda onurumuzla yaşayacağız ya da Rumlara yama olacağız''
diye konuştu.
Kıbrıs Türk halkının egemenliğini kabul ettirmek için müzakere
masasına oturacağını belirten Derviş Eroğlu, ''Biz müzakere
masasında her şeyi görüşeceğiz. Hristofyas, senin kırmızı
çizgilerin varsa bizim de var. Sen iki bölgeliliği sulandırmaya
çalışıyorsun. O zaman hangi ortaklıktan bahsedilecek'' ifadelerini
kullandı.
KKTC'nin korunması ve yaşatılması gerektiğine vurgu yapan Eroğlu,
devlete inanan ve yaşatılmasını isteyen herkesin adayı olduğunu
ifade etti.
Kıbrıs sorununun çözümü için bir anlaşma arayışı içinde olunduğunu
kaydeden Eroğlu, Kıbrıs'ta 2 halk olduğunu ve bu gerçekten
hareketle müzakere masasına oturulması gerektiğini söyledi.
Müzakerelerin iki yıldır devam ettiğini, ancak gelinen noktada
hiçbir ilerleme sağlanamadığını söyleyen Eroğlu, ''Yönetim ve Güç
Paylaşımı'nda ilerlemeler oldu diyerek insanlar kandırılmamalı''
dedi.