KKTC'de Barış ve Demokrasi harekatı
Abone olKuzey Kıbrıs'taki çok sayıda siyasi parti temsilcisi, sendikacı ve aydın, "Barış ve Demokrasi Hareketi" çatısı altında bir araya geldi.
Aralık ayında yapılacak seçimlerde, "Kıbrıs sorununa çözüm ve
Avrupa Birliği üyeliği" isteyen güçlerin ortak cephesini yaratmayı
amaçlayan girişimin başkanlığına, Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP)
eski Genel Başkanı Mustafa Akıncı getirildi. Solun değil, halkın
birliği Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) seçime kendi ismiyle
girmekte ısrar etmesi üzerine, Kuzey Kıbrıs muhalefetinin önemli
bir bölümünü oluşturan sendika, kitle örgütü ve siyasi partiler
"Barış ve Demokrasi Hareketi"ni oluşturdu. Bu girişim, dün Kıbrıs
Türk Öğretmenler Sendikası'nda (KTÖS) yapılan basın toplantısıyla
duyuruldu. "Çözüm ve AB'ye evet" ve "Seçim değil referandum"
sloganlarıyla yola çıkan girişim adına Mustafa Akıncı konuşma
yaptı. 26 Aralık 2002 günü yapılan dev mitinge katılanların, siyasi
parti ve kitle örgütlerine birlikte mücadele çağrısı yaptıklarını
hatırlatan Akıncı, "Bu hareket solda birlik değildir; içinde sol
partiler de vardır ama asıl halkın birliğidir" dedi. Akıncı, bu
seçimler sonucunda, Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler planı
temelinde çözülmesi için referandum yapılması haklarını geri
alacaklarını söyledi. "Bizi birleştiren ortak paydalar o kadar çok
ki, farklılıklarımızı öne çıkarmanın anlamı yok. Bu hareket çok
geniş birliklere açık olma özelliğini sürdürecektir" diye konuşan
Mustafa Akıncı, seçimler yaklaştıkça iktidarın baskı
mekanizmalarını devreye sokabileceği ve hatta "AB yanlısı" gibi
görünebileceği uyarılarını yaptı. Akıncı'nın, "Bizim Türkiye'yle
bir hesabımız yok, Kıbrıs sorununun Türkiye'siz çözülebileceğine
inanmıyorum" sözleri dikkat çekti. Ankara'ya eleştiri Bu arada,
"Barış ve Demokrasi Hareketi"nin bildirgesinde, "Ankara'daki
asker-sivil bürokrasi"ye yönelik eleştiriler yöneltilerek şu
ifadeler kullanıldı: "Çözümsüzlük felsefesinin sahipleri, Kuzey
Kıbrıs'ın insanlarını değil, toprağını daha çok önemsemektedirler.
Onlara göre insanlar gidebilir ama toprak elde tutulmalı,
gerektiğinde de koz olarak kullanılmalıdır. Bu zihniyetle Kıbrıs
Türkü'nün referandumla kendi geleceğini belirleme hakkı elinden
alınmıştır. Kıbrıs Türk halkı Aralık 2003 seçimlerini, elinden
alınan referandum hakkını kullanabileceği bir ortama dönüştürmek
durumundadır. Ve bu husus giderek büyüyen bir talep haline
gelmiştir. Barış ve Demokrasi Hareketi, halkımızın bu talebini
yerine getirmek, çözüm ve AB yanlılarının Aralık 2003 seçimlerinde
birlikte hareketini ve başarısını sağlamak, seçim sonucunda barış
yanlısı yeni bir görüşmeci heyeti ile çözüm ve AB hedefini
gerçekleştirmek için oluşturulmuştur." Kaynak : Evrensel