KKTC Rusya'ya nota verdi
Abone olRusyaR'nın St Petersburg'da dün yapılması planlanan toplantıyı Rumların itirazları sonucu iptal etmesi KKTC'de tepkilere neden oldu. KKTC, Rusya'ya nota verdi...
Söz konusu tanıtım toplantısının ''Fellahoğlu Turizm'' ile
''Aura Turizm'' öncülüğünde, KKTC Ekonomi ve Turizm Bakanlığı ile
birçok kurum ve kuruluşun destek verdiği Rusya'dan turist getirme
çabaları çerçevesinde St. Petersburg'da Grand Europe Hotel'de
yapılması planlanıyordu. Ancak toplantı, Rumların itirazları sonucu
9 Haziran tarihinde Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı
tarafından engellenmişti. KKTC Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri
Bakanlığı, bugün Kıbrıs'taki BM Barış Gücü (UNFICYP) subayı
aracılığıyla Güney Kıbrıs'taki Rus Büyükelçiliği'ne verdiği
notayla, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı'nın, tanıtım
toplantısının yer alacağı Grand Europe Hotel'e ''yasa dışı iş
yaptığınız için çalışma izninizi iptal ederiz'' şeklinde baskı
yaparak, toplantının yapılmasını engellemesini protesto etti.
Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Özel
Danışmanı Kudret Akay, söz konusu notayı Rus Büyükelçiliği'ne
iletilmek üzere bugün öğleden sonra bakanlığa çağrılan BM subayına
verildiğini belirtti. Akay, ''Rusya'ya, sergilediği tavrın Ada'da
uzlaşmaya yardımcı olmadığını verdikleri notayla bildirdiklerini''
söyledi. Akay, ''Turizmle ilgili yapılacak bir organizasyonu
KKTC'yi tanıtma kisvesi altında iptal ettirmek demek, ekonomik
ambargoları daha da güçlendirerek devam ettirmek demektir. Böyle
bir girişime KKTC seyirci kalamazdı. Bunun kabul edilemez olduğunu
Rusya'ya bir notayla bildirdik'' dedi. BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI
YARATTI Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı tarafından
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı'na verilen notada, ''Rusya
Federasyonu Dışişleri Bakanlığı ve diğer ilgili Rus otoritelerinin,
St. Petersburg'da Kuzey Kıbrıs'ın bir tatil beldesi olarak
tanıtılmasını engelleyici önlemler almayı seçmesinin büyük hayal
kırıklığı yarattığı'' belirtildi. ''Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti'nin BM üyesi ülkeler tarafından siyasi olarak
tanınmadığının doğru olduğu kadar Kuzey Kıbrıs'ın varlığını inkar
eden herhangi bir BM kararının bulunmadığının da doğru olduğu''
vurgulanan notada, şu ifadelere yer verildi: ''Ada'da siyasi açıdan
eşit iki halk olduğu ve bunların kendi topraklarında yaşadığı,
ayrıca bu iki halktan birinin diğerini temsil etmediği gerçeğini
inkar eden herhangi bir BM kararı da yoktur. Aksine BM'nin Kıbrıs
konusuna ilişkin pozisyonu, yukarıdaki gerçekleri destekleyici
niteliktedir. Sonuç olarak Kuzey Kıbrıs'ın toprak parçası olarak
tanınmayan bir destinasyon (varış yeri) olduğunu söylemek, BM'nin
Kıbrıs Adası'nda var olan gerçeklerle ilgili söz konusu pozisyonunu
inkar etmekle eşdeğerdir.'' ''Kuzey Kıbrıs'ın bozulmamış doğal ve
tarihi zenginlikleriyle Doğu Akdeniz'in en iyi destinasyonlarından
biri olduğu'' ifade edilen notada, ''Ada'da süregelen siyasi
anlaşmazlığın, Kuzey Kıbrıs'ın yasal bir tatil destinasyonu olduğu
ve uluslararası tur operatörlerinin Kuzey Kıbrıs'ı portföylerine
dahil etmelerini yasaklayan herhangi bir yasal gerekçe bulunmadığı
gerçeğini değiştirmediği'' kaydedildi. Notada, ''Uluslararası
alanda tanınmış önde gelen turizm acentelerinin, Kuzey'deki hayatın
her alanında kendini gösteren insanlık dışı Rum ambargolarına
karşın Kuzey Kıbrıs'a uzun yıllardır turlar düzenledikleri de''
vurgulandı. ''Özellikle Kıbrıslı Türklerin ezici çoğunlukla
Kıbrıs'ta bir uzlaşmaya ve Ada'nın yeniden birleştirilmesine onay
verdiği referandum sonrasında uluslararası topluluğun Kuzey
Kıbrıs'a bakış açısındaki olumlu değişim nedeniyle son birkaç
yıldır Kuzey Kıbrıs'a gelen turist sayısında önemli derecede artış
olduğunun'' altı çizilen notada, 24 Nisan 2004'te iki tarafta ayrı
ayrı yapılan referandumlar sonrasında Kıbrıs sorununun
parametrelerinin etkin biçimde değiştiğine dikkat çekildi ve ''Bu
tartışılmaz bir gerçektir'' denildi. ''Uluslararası topluluğun,
Ada'da üzerinde mutabık kalınacak bir anlaşmaya varılmasını
kolaylaştırmaya yardımcı olmak amacıyla Kıbrıslı Türkler üzerindeki
ambargoların kaldırılması ve Kuzey Kıbrıs'taki ekonomik kalkınmanın
desteklenmesi hedefini taşıyan somut çabalar içine girdiği'' ifade
edilen notada, ''ancak Rum tarafının uluslararası topluluk
tarafından atılan her olumlu adımı engellemeye çalışmasının bu
çabaların hayata geçirilmesini zorlaştırdığı'' kaydedildi. Notada,
''İşte yukarıdaki bu gerçekler göz önüne alındığında, Rusya
Federasyonu Dışişleri Bakanlığı ve diğer ilgili Rus otoritelerinin,
Kuzey Kıbrıs'ın St. Petersburg'da bir tatil beldesi olarak
tanıtılmasını engelleyici önlemler almayı seçmesi büyük bir hayal
kırıklığı yarattı'' denildi. ''Rusya'nın sergilediği bu tavrın,
Kuzey Kıbrıs'ın ekonomik kalkınmasını destekleyici uluslararası
çabalara karşı var olan Rum tarafının olumsuz duruşunu daha da
güçlendirmekle kalmadığı, aynı zamanda Kıbrıs Rum liderliğini,
referandumda ortaya koyduğu uzlaşmaz tavrı daha da sertleştirmesi
konusunda cesaretlendirmeye yardımcı olduğu'' kaydedilen notada,
''Rum tarafının Kuzey Kıbrıs'ın turizm sektörünün kalkınmasına yol
açacak potansiyel taşıyan bir aktiviteyi engellemesinin sürpriz
olmadığı'' belirtildi. Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı'nın
daha önce de vatandaşlarının Kuzey Kıbrıs'a seyahat etmekten
kaçınmaları çağrısında bulunduğu da anımsatılan notada, şöyle
denildi: ''Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcılığı ve
Dışişleri Bakanlığı, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı'nın
yukarıda sözü geçen hareketlerini protesto eder. Rusya Dışişleri
Bakanlığı'nın sergilediği söz konusu tavırlar, uluslararası
topluluğun Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyonların sona erdirilmesi
çabalarına tamamen terstir. Bakanlığımız, Rusya Federasyonu
Hükümeti'ni pozisyonunu yeniden gözden geçirmeye ve BM Güvenlik
Konseyi üyesi olarak, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıslı Türklerin
izole edilmesini ve kalkınmasını engelleyici gereksiz
sınırlamaların kaldırılması için üye ülkelerin hem ikili hem de
uluslararası alanda işbirliği yapmaları çağrısına kulak vermeye
teşvik eder.''