KKTC Başbakanı Ersin Tatar'dan Rum tarafına uyarı: Elllerindekini de kaybedecekler
Abone ol"Rum tarafı öyle bir oyuna geliyor ki ellerindekini de kaybedecek" diyen KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Libya ile yapılan uzlaşma hamlesinin olası etkileri, Maraş bölgesinin geleceği ve Kıbrıslı Türklerin beklentileri ile ilgili çok konuşulacak açıklamalar yaptı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, Kıbrıslı Türklerin beklentileri ile ilgili CNN Türk'de açıklamalarda bulundu.
Ersin Tatar, "Türkiye'nin bölgedeki iddiaları ve kararlılıkları, Libya ile yapılan anlaşma artık Kıbrıs'ı daha önemli bir hale getirdi." ifadelerini kullandı.
"Libya ile yapılan anlaşma bütün dengeleri değiştirmiştir." diyen Tatar, "Rum tarafı öyle bir oyuna geliyor ki ellerindekini de kaybedecek" tespiti yaptı.
"Tuzaklarla dolu anlaşmalar getiriyorlar"
KKTC Başbakanı Ersin Tatar'ın açıklamaları şu şekilde:
Kıbrıs'ta nihai bir çözüme yönelik yapılan girişimlerin sonuç alamaması bizi ayrılığa götürebilir. Şuanda onların zihniyetinde bu görüşmeler federal temelde bir ortaklık cumhuriyetine yönelik çalışmalardır. Biz kurucu devlet çatısı altında Kuzey'deki Türklerin varlığını sürdürebilmesini amaçlıyoruz. Ama karşı tarafa bakıyoruz tuzaklarla dolu anlaşmalar getiriyorlar. Bizim arzumuz Kıbrıs'ın kuzeyinde mülkiyette ve nüfusta Türklerin çoğunluk olmasıdır.
"Türkiye'nin garantörlüğünden vazgeçemeyiz"
Bizim vazgeçemeyeceğimiz şey Türkiye'nin garantörlüğüdür. Rumların ne istediklerini çok iyi biliyoruz. Mustafa Akıncı ve arkadaşları bu garantilerin başka bir mekanizma ile değiştirilebileceğini düşünüyorlar. Kimseyi zorla evlendiremezsiniz, Kıbrıs'ta 50 senedir bu iş konuşuluyor.
Türkiye'nin bölgedeki iddiaları ve kararlılıkları, Libya ile yapılan anlaşma artık Kıbrıs'ı daha önemli bir hale getirdi.
İngiltere Avrupa Birliği'nden çıktıktan sonra Türkiye ile de ilişkileri gerçekleştirmek durumundadır. Bu süreçte lehimize adımlar atılması için çalışacağız.
Maraş'ın statüsü
Bu bir siyasettir. Kapalı Maraş dediğimiz bölgede büyük bir zenginlik vardı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sınırları içerisindedir ve bizim güvenlik güçlerimiz tarafından korunmaktadır. 45 yıldır orası kapalı.
Bir kere bu sürede yapılan tüm belge taramaları ve çalışmalar burasının tamamen vakıflara ait olduğu ortaya çıkmıştır.
Osmanlı dönemindeki vakıflara aittir. Bu otelleri yapan Rumlar kira ödüyorlardı bizim vakıflarımıza. Bizim burayla duygusal bağımız var, ata toprakları.
Rum tarafının yerleştirdiği insanlar
Rum tarafı da 1974'ten 200 bin Doğu Avrupa, Yunan ve Rusya'dan gelenleri vatandaş yaptı. Demografik dengenin bozulması buraya Türkiye'den gelenlerin sebep olduğu bir şey değil. Bakıldığında KKTC çok daha güvenli ve uluslararası nizama uyan bir yerdir. Bir insan bir yerde doğar, büyür ve eğitilirse elbette ki vatandaş olacaktır.
"Rum tarafı elindekini de kaybedecek"
Rum tarafı öyle bir oyuna geliyor ki ellerindekini de kaybedecekler. Libya ile yapılan anlaşma bütün dengeleri değiştirmiştir. Yeni bir harita ortaya çıkmıştır. Mısır ve İsrail'e bile haksızlık yapılıyor bu alanda. Meis gibi, Girit gibi küçük adaların hakları üzerinden yapılmak isteniyor bu. Uluslararası hukuka göre küçücük bir adanın kıta sahanlığı, MEB talebi olamaz. Doğu Akdeniz'de 1.800 km'ye yakın kıyısı ile en büyük sınırlara sahip olan ülke Türkiye'dir.