KKTC 26. kuruluş yılını kutluyor
Abone olKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kuruluşunun 26. yıldönümünü kutluyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kuruluşunun 26.
yıldönümünü kutluyor. Türk Hava Kuvvetlerinin "gözbebeği" Türk
Yıldızları, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 26. kuruluş yıl
dönümü kutlama etkinleri çerçevesinde Girne'de halka açık gösteri
yaptı.
Türk Yıldızları, Girne'de Dome Otel açıklarında, nefesleri kesen
akrotim gösterisiyle, bayram sevincine coşku kattı.
Türk Yıldızlarının gösterisini Dome Otel'den Cumhurbaşkanı Mehmet
Ali Talat başta olmak üzere, protokol ve kordon boyunu dolduran
büyük bir kalabalık izledi.
Lefkoşa Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'da düzenlenen törende, resmi geçit
sırasında tören alanı üzerinden uçan Türk Yıldızları, ondan önce de
Lefke Gemikonağı'nda bulunan Cengiz Topel Anıtı'nı selamlama uçuşu
yaptı.
KKTC'nin kuruluşu
15 Kasım 1983 tarihi, Kıbrıs Türk halkının siyasi yaşamının önemli
bir dönüm noktası ve mücadelelerini devlet olgusuyla dünyaya ilan
ettiği bir gün oldu.
KKTC, 26 yıl önce, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve bağımsızlık
mücadelesi çerçevesinde kendi kaderini tayin etme hakkı temelinde
ilan edilmiş ve bu adımla "Kıbrıs Türk Federe Devleti"nden yeni bir
safhaya geçilmişti.
Kıbrıs Türk Federe Meclisi, 15 Kasım 1983 tarihinde
gerçekleştirdiği olağanüstü oturumunda; Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve bağımsızlık bildirisini oy birliğiyle
onaylamıştı.
Dönemin Meclis Başkanı Nejat Konuk başkanlığındaki Kıbrıs Türk
Federe Meclisinde onaylanan kuruluş kararında, "aynı Ada'da yan
yana yaşamaya mecbur bulunan iki halkın aralarındaki bütün
sorunları, eşit düzeyde müzakerelerle, barışçı, adil ve kalıcı bir
çözüme ulaştırmalarının mümkün ve zorunlu olduğu görüşüne sımsıkı
bağlı bulunulduğu" belirtilerek, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin
ilanının iki eşit halk arasında ortaklığın bir federasyon çatısı
altında yeniden kurulmasını ve sorunların çözümlenmesini
engellemeyip kolaylaştırabileceğine kani olunduğu ve iki halk
arasındaki bütün sorunların barışçı ve uzlaşıcı bir politika ile
çözülmesi için Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin gözetimi
altında eşit düzeyde müzakereler yürütülmesi dileğinde"
bulunulmuştu.
Bağımsızlık Bildirisinde ise, "bir kez daha Kıbrıs Rum halkına
barış ve dostluk elinin uzatıldığı" belirtilmiş, Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti'nin BM ilkelerine bağlı olduğu; dış politikasının
bağlantısızlık dışında bir politika olmayacağı vurgulanmış ve
"Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti başka hiçbir devletle birleşmeyecektir"
denilmişti.
İlgili karar
Federe Meclis tarafından onaylanan Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile ilgili karar şöyle:
"Kıbrıs Türk halkının özgür iradesini temsil eden; Doğuştan hür ve
eşit olan bütün insanların hür ve eşit yaşamaları gerektiğine
inanan; Bu inanç içinde, Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin
etme hakkını 17 Haziran 1983 tarihli kararıyla dünyaya ilan etmiş
olan; Irk, milli menşe, dil ve din gibi farklara dayalı olarak
insanlar arasında ayırım gözetilmesini, her türlü sömürgeciliği,
ırkçılığı, baskı ve tahakkümü reddeden; Kıbrıs'ta, Doğu Akdeniz'de,
Ortadoğu'da ve dünyada tam bir barış ve istikrarın, özgürlüğün,
insan haklarının egemen olmasını isteyen; Kıbrıs Adası'ndaki iki
halkın, kendi milli benliklerini koruyarak, kendi kesimlerinde,
huzur ve güven içinde yaşamaya ve kendi kendilerini yönetmeye
hakları olduğuna inanan; Ayni Ada'da yan yana yaşamaya mecbur
bulunan bu iki halkın aralarındaki bütün sorunları, eşit düzeyde
müzakerelerle, barışçı, adil ve kalıcı bir çözüme ulaştırmalarının
mümkün ve zorunlu olduğu görüşüne sımsıkı bağlı bulunan; Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanının iki eşit halk arasında
ortaklığın bir federasyon çatısı altında yeniden kurulmasını ve
sorunların çözümlenmesini engellemeyip kolaylaştırabileceğine kani
olan; İki halk arasındaki bütün sorunların barışçı ve uzlaşıcı bir
politika ile çözülmesi için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin
gözetimi altında eşit düzeyde müzakereler yürütülmesini yürekten
dileyen ve önerilmiş bulunan zirve toplantısının bu açıdan yarar
sağlayacağına inanan Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve
'Bağımsızlık Bildirisi'ni onaylar."
Bağımsızlık bildirisi
Kıbrıs Türk Federe Meclisinde 26 yıl önce onaylanan bağımsızlık
bildirisinde de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Birleşmiş
Milletler ilkelerine bağlı olduğu; dış politikasının,
bağlantısızlık dışında bir politika olmayacağı vurgulanmıştı.
Bildirinin 22. maddesinde, "bu tarihi günde bir kez daha, Kıbrıs
Rum halkına barış ve dostluk elinin uzatıldığı" belirtilmiş, "Aynı
Ada'da yan yana yaşamaya mecbur bulunan iki halkın, aralarındaki
bütün sorunları, eşit düzeyde müzakerelerle, barışçı adil ve kalıcı
bir çözüme ulaştırmalarının mümkün ve zorunlu olduğuna inanıldığı"
kaydedilmişti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanının, iki eşit halkın ve
onların kurdukları yönetimlerin, gerçek bir federasyon çatısı
altında yeniden bir ortaklık kurmalarını engellemeyeceği
kaydedilerek şöyle denilmişti:
"Tam aksine bir Federasyonun kurulabilmesi için gerekli ön şartları
tamamlayarak bu yoldaki samimi çabaları kolaylaştırabilir. Bu yolda
her yapıcı çabayı göstermeye kararlı olan Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti
başka hiçbir devletle birleşmeyecektir.
Kıbrıs Türk halkı olarak, iki halk arasındaki bütün sorunların
barışçı ve uzlaşıcı bir yaklaşımla çözülmesi için Birleşmiş
Milletler Genel Sekreterinin iyi niyet görevinin devamını ve
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin gözetimi altında
müzakerelerin yürütülmesini istiyoruz.
Kıbrıs Rum yönetiminin de Kıbrıs Türk halkını yeniden yabancı bir
devletin tahakkümüne sokmayı amaçlayan 'Enosis' hayalini kesinlikle
terk etmesini, uluslararası alanda bütün Kıbrıs adına konuşma
iddiasından vazgeçerek Kıbrıs Türklerini temsile yetkili olmadığı
görüşünü kabul etmesini, kısa vadede çözüme kavuşabilecek konularda
iki halkı yaklaştıracak iyi niyet adımlarının derhal atılmasına
yardımcı olmasını bekliyoruz."
Denktaş'ın tarihi konuşması
Dönemin (Kıbrıs Türk Federe Devleti) Devlet Başkanı Rauf Denktaş,
cumhuriyetin ilan edildiği tarihi Meclis birleşiminin
tamamlanmasından sonra, Federe Meclis önünde toplanan halka ve
öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada mücadelenin bitmediğini
belirterek, "Ne Mutlu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türk
Çocuklarına" demişti.
Denktaş halka hitabının bir bölümünde şunları söylemişti:
"Başınız dik, korkusuz, yaşayasınız, insan haysiyeti içerisinde
yaşayasınız diye ağabeylerinizin vermiş olduğu mücadele bu noktada
bitmiş değildir. Görev çok daha iyi koşullar içerisinde sizlere
devredilmek üzere yeni bir safhaya gelmiştir.
Kendinizi, vatanı korumaya, eşitliğinizle, Türk toplumu olmakla,
Türklüğünüzle övünmeye ve vatanı daha güzel yapmak için devamlı
surette birlik ve beraberlik içerisinde çalışmaya, Anavatanımıza
layık olmaya onunla olan bağlarımızı daha da güçlendirmeye
hazırlayınız. Bu hazırlık içerisinde olunuz.
Bu mücadeleyi vermiş olan kahraman, vefakar bir toplumun çocukları
olmakla öğününüz, sevininiz. Ve daha güzel bir geleceği, sizden
sonra geleceklere devredebilmek için her fedakarlığa katlanacak bir
ruh hazırlığı içinde olunuz.
Ne Mutlu Türküm Diyene, Ne Mutlu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin
Türk çocuklarına. Şimdi bu eser hepimizindir. Dağ Başını Duman
Almış Yürüyelim Arkadaşlar