Kızlara ölüm!

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

1 Ocak gecesi pırıl pırıl, hayatının baharındaki yedi üniversite öğrencisini doğalgaz faciası yüzünden kurban verdiğimizde kendisini “Zaten çoğu içerde yarı çıplaktı” diye savunan zihniyeti…

 

Şimdi de…

 

Başı kesilerek, vahşice öldürülen 17 yaşındaki Münevver’in neredeyse katil zanlısını aklar gibi “Kızlarına sahip çıksalardı” diye “laf ola beri gele” sözünü bütünüyle hak eden bu zihniyeti temizlemeli…

 

Dünyadan!

 

Ne kadar birbirlerine benziyorlar değil mi?

 

Birinci olayda kızlı erkekli üniversite öğrencilerinin yılbaşı kutlaması büyük bir ayıptı, facianın nedeni önemli değildi, gitmeselerdi o eve, evlerinde otursalardı ya, ne işleri vardı gece vakti kızlı erkekli, tövbe tövbe… Hadi erkekler gider de kızların ne işi var erkeklerin olduğu yerde! Üstelik çocuk değiller ki, ateş, barut… Olamaz! Bir kızla bir erkek aynı evdeyse rahat duramaz!

 

-Merak ediyorum bu tip insanlar karşı cinslerini gördüklerinde hep akıllarına “sapıkça” şeyler mi geliyor?

 

“Yok artık!”-

 

Öğrenciler o eve kızlı erkekli girdiler, çaldılar, oynadılar, eğlendiler! Ve öldüler!

 

Başımıza taşlar yağacaktı, taşlar gökyüzünde bir yerlere sıkıştığından güzelim gençler gökyüzüne çıktı ve bu zihniyet mutlu oldu…

 

Öyle ya…

 

Gitmeselerdi, yemeselerdi, içmeselerdi, ölmeselerdi!

 

Sonra Münevver bir kızdı!

 

Ailesi kızının gece sokağa çıkmasına müsaade etmemeliydi… Ama erkek çıkabilirdi, gezebilirdi, tozabilirdi, içerdi, s…dı gerekirse öldürürdü… Çünkü gece yarısı sokağa çıkmış bir kız öldürülmeyi hak ediyordu!

 

Ve hatta öyle sıradan bir cinayete kurban gitmemeliydi, kafası kesilmeli, vücudu parçalara ayrılmalı, bir çöp konteynırına atılmalıydı…

 

Öyle ya…

 

Gece vakti dışarıda ne işi vardı, dizini kırıp evinde otursaydı, yoksa boynunu kırarlardı!

 

Bu durumda erkekler geceleri erkeklerle gezip tozsaydı, kızlar evlerinde koltuklarında uzansaydı, pardon uzanmasaydı da uzananlara hizmet etseydi, sıkılsaydı, onun canı da sevdiği arkadaşlarıyla gezmek isteseydi ama bu arkadaşlar kız olsaydı, bilseydi ki birileri dışarı çıktığında ölümü hak ettiğini bağırıyor o bakımdan erkek ya da kız fark etmez kimseyle dışarı çıkamasaydı, dört duvar arasına gizlenseydi, geceleri yorganını kafasına sıkı sıkı çekseydi de dışarı çıkmak için güneşin doğmasını bekleseydi!

 

Bu nasıl kurum tutmuş bir vicdan ki böylesine iğrenç bir cinayetin arkasından bile insan olan herkesin yüreğine dokunacak, kalbini yaralayabilecek cümleler kurulabiliyor…

 

Sizin evladınız yok mu? Sizin sevdikleriniz yok mu? Ne yani hava karardıktan sonra dışarıda olan kızlar öldürülmeli mi?

 

Gece yarısı bir erkek kız arkadaşı tarafından hunharca katledilirse onu da bir cinayete kurban gittiği için suçlayacak mısınız?

 

Ya da cinayeti işleyen bir kız olduğu için mi onu yakalayacaksınız?

 

Ne bileyim işte, ne yapacaksınız?

 

İşinize bakacak, görevinizi yapacak, o Allah’ın cezası katil ya da katileri yakalayacaksınız…

 

Beceremiyorsanız o koltuğu boşuna meşgul etmeyeceksiniz!

 

Bir annenin, babanın küle dönmüş yüreğini bir de siz yakmayacaksınız!

 

nsrnylmz@gmail.com

 

 

Dünün yorumu:

 

Noktasına virgülüne dokunmadım…

 

karayazı

 

haklısınız ama....

gelin görünkü sizin yazınızı okurken kafamız başka yerde oluyor dolayısıyla yorum yaparken de parmaklarımız alakası olmayan tuşlarda gezinmektedir...yani ben şu yazıyı yazarken cebimde 5 tl var ise,ülkemde gencecik insanlar amansız bir savaşta can verirken,okul bittikten sonra iş bulmamda sorun olacakken,bu yorumu yazarken hızlı yazmam gerekecekken(çünkü son param 5tl),söyler misiniz nasıl sağlıklı yorum yazalım....ama her şeye rağmen hayata umutla bakmayı bilen bir insanım yarınlar güzel olacak...