Kızının başını kesti kahveye gitti
Abone olGaddar baba ve amca 18 yaşındaki kızı başını kesip öldürdü. Cesedi mermer ocağına attı ve kahveye gidip oyun oynadı.
Kızının kafasını kesti, sonra kahvehaneye gidip oyun
oynadı
Diyarbakır’ın Hani ilçesinde "töre" gerekçesiyle 18 yaşındaki kızı
Tuba Kılıç’ın başını kestiği iddiasıyla tutuklanan baba M.K ve
amcası A.K. hakkında, "töre saikiyle tasarlayarak adam öldürme"
suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
MERMER OCAĞINDA BAŞI KESİLMİŞ CESET
Hani’ye bağlı Kırım Köyü yakınlarındaki eski mermer ocağında 12
Eylül 2008 tarihinde 18 yaşındaki Tuba Kılıç’a ait başı
kesilmiş cesedin bulunmasının ardından Diyarbakır ve Hani
Cumhuriyet başsavcılıklarınca başlatılan soruşturma tamamlandı.
Yapılan otopsi sonucunda cesedinin bulunmasından 3 gün önce
öldürüldüğü tespit edilen genç kızın vücudunda herhangi bir cinsel
saldırı bulgusu tespit edilmezken, boynunun kesici alet ile 18
santimetre kesildiği belirlendi.
BABA KIZINI KESİP KAHVEYE GİTMİŞ
Genç kızın yaşadığı Kırım Köyünün genel yapısını da inceleyen
savcılık, 22 haneden oluşan ve oturanların tümünün akraba olduğu
köyün muhafazakar bir yapıya sahip olduğunu belirledi.
Kılıç’ın, ölü bulunduğu tarihten yaklaşık 4 gün önce kaybolduğu,
aile bireylerinin ise durumu kolluk kuvvetlerine ya da adli
birimlere bildirmediği belirtilen iddianamede, müşteki
olarak ifadelerine başvurulan aile bireylerinin, "olayı Allah’a
havale ediyoruz" sözlerine yer verildi.
Tuba Kılıç’ın babası olan tutuklu sanık M.K’nın kızının kayıp
olduğu süre zarfında normal hayatına devam ettiği ve köy
kahvehanesinde oyun oynadığına yer verilen iddianamede, ailenin
diğer bireylerinin de kayıp olayına tepkisiz ve umursamaz
davrandıkları, bu durumun yörenin sosyal kültürel yapısıyla
çeliştiği vurgulandı.
GENÇ KIZ ÖLDÜRÜLECEĞİNİ ANLAMIŞ
Soruşturmayı derinleştiren savcılık, genç kızın telefon kayıtlarını
ve yaptığı görüşmeleri inceleyerek, Tuba Kılıç’ın son olarak
telefonla görüştüğü sevgilisi H.K’nin ifadesine başvurdu.
H.K’nin ifadesinde, Tuba Kılıç’ın kaybolduğu iddia edilen gün
kendisini telefonla aradığını belirterek, "sesi çok
tedirgin geliyordu. Evde olduğunu söyledi. Sanki birinin kendisini
telefonda konuşurken görmesinden çekiniyormuş gibi bir tavır
sergiliyordu. Acele ediyordu. Bana birlikte kaçmayı teklif
ederek, ’yoksa beni öldürecekler’ dedi. Ben
söylediklerine inanmayarak teklifini kabul etmedim" dediği
belirtildi.
ERKEKLERLE GÖRÜŞÜYOR DİYE
Maktulün, yaşadığı çevrenin sosyo-kültürel yapısına aykırı bir
profil çizdiği kaydedilen iddianamede, "maktulün, tanıştığı erkek
şahıslar ile yakın diyalog içerisine girdiği, M.Y isimli bir şahıs
ile baraja gittiği, tanık H.K. ile arkadaşlık ettiği ve
Emrah isimli kişi ile telefonla arkadaşlık ettiği
gerekçesiyle ailesi tarafından sürekli azarlandığı ve baskı altına
alındığı tespit edilmiştir" denildi.
EVDEN KAÇMIŞ AMA BULMUŞLAR
İddianamede, Tuba Kılıç’ın olaydan önce evden ayrıldığı, ancak
ailesi tarafından bulunduğu, yörenin sosyo-kültürel yapısı ile
uyuşmayan tavırlarının aileyi tedirgin ettiği ve maktulün daha
ileri gitmesinden korkan şüphelilerin iştirak halinde töre saikiyle
tasarlayarak kızları ve yeğenleri olan Tuba Kılıç’ı öldürdüklerinin
anlaşıldığı ileri sürüldü.
İddianamede, sanık baba M.K. ve genç kızın amcası A.K. hakkında,
TCK’nın "töre saikiyle tasarlayarak adam öldürme" suçunu kapsayan
82/1 maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
istendi.