Kızımı döve döve öldürmüş
Abone olYeğenlerine inanılmaz derecede düşkündü. Ama onlara da acımadı. Ailenin gelini olan Ela Gül Yüksel'in annesi ise neler anlattı bakın.
İNTERNETHABER
Adana'da evin oğlu tarafından korkunç bir katliama kurban giden 8 kişilik aile son yolculuğuna gözyaşları içinde uğurlandı. Cenazelerin adli tıp kurumundan alınması sırasında yakınları fenalık geçirdi.
Ailenin gelini olan Ela Gül Yüksel'in annesi ise kızının dövülerek acımasız bir şekilde öldürüldüğünü öne sürdü.
Fotoğraftakiler: (Soldan sağa): Baba İbrahim Yüksel (64), Gül Yüksel, Ali Yüksel, ÖSS'ye hazırlanan 19 yaşındaki Arif Kopar...
Aile içi vahşetin kurbanları ağıtlar arasında toprağa verildi. Cesetlerde yapılan otopside bir kişinin boğularak, diğer 7 kişinin ise başından, ensesinden ve ağızlarından tabancayla ateş edilerek öldürüldükleri anlaşıldı.
-KIZIMIN ANLI İÇERİ GÖÇMÜŞ...
ONU DÖVE DÖVE ÖLDÜRMÜŞ... (2. sayfada)
-Açın da yüzünü son kez göreyim (3. sayfada)
-Yeğenlerine çok düşkünmüş (4. sayfada)
-KATİL ZANLISININ YAZDIĞI
O İKİ MEKTUPTA NE VAR? (5. sayfada)
KIZIMI DÖVE DÖVE ÖLDÜRMÜŞ
Aile katliamında kızı Gül Ela Yüksel'i (ailenin gelini) kaybeden annesi Hatice Ulusal, fenalık geçirdi. Kızının duvağını elinden düşürmeyen anne ağıtlar yaktı.
Defin sırasında Ela Gül Yüksel’in annesi 5 çocuk sahibi Hatice Uysal, “Bize hep silahla vurarak öldürdü dediler. Ama, kızımın alnı içine çökmüş. Döve döve öldürmüş. Kırılmadık kemiklerini bırakmamış. Çocuklarımı boğmuş” diye bağırdı.
Tabuttaki duvağı ve tülbendi alıp, bağrına basan anne Hatice Uysal, “Kızım ölürken anne diye bağırmış. Yavrum sizlere nasıl kıydılar” diye ağıt yaktı.
AÇIN DA YÜZÜNÜ SON KEZ
GÖREYİM DEDİ YÜZÜNÜ AÇTIRDI
BÜTÜN AİLE YANYANA GÖMÜLDÜ
Öldürülen 8 kişiden 64 yaşındaki İbrahim Yüksel, eşi 62 yaşındaki Günay Yüksel, kızı Nalan Yüksel, oğlu 33 yaşındaki Ali Yüksel, kızının çocukları 19 yaşındaki Arif Kopar ve 17 yaşındaki Halil İbrahim Kopar’ın cenazeleri, Çamızlı Köyü’nde yan yana gömüldü.
Katliama kurban giden Ali Yüksel’in eşi kuaför 29 yaşındaki Ela Gül Yüksel ile oğlu 6 yaşındaki Vedat Yüksel’in cenazesi de Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Cenaze törenine katılan aile yakınları hala olayın şokunu yaşıyorlardı. Cenaze boyunca da feryatlar eksik olmadı.
Ölümü, 64 yaşında oğlunun elinden olan baba İbrahim Yüksel'in kızkardeşi Ümmü Gülsüm cenazede fenalık geçirdi. Güçlükle sakinleştirilen Ümmü Gülsüm ayakta zor duruyordu.
YÜZÜNÜ BİR GÖREYİM: Ağabeyi İbrahim Yüksel'i toprağa veren Ümmü Gülsüm, cenazeler defnedilmeden önce onun yüzünü son bir kez görmek istedi. İsteği mezarlıkta tabut açılarak yerine getirildi.
YEĞENLERİNİ DELİ GİBİ SEVİYORDU...
ONLARA NASIL KIYDI?
AİLEDEN SADECE BİR ABLASINA
ÇOK DÜŞKÜNDÜ...
YEĞENLERİNİ ÇOK SEVİYORDU
Katliam şüphelisi Murat Yüksel'in eşi Nesrin Yüksel’in işyerinde 7 yıldır görev yapan bir kadın çalışan Yüksel'in yeğenlerini inanılmaz bir şekilde sevdiğini anlattı. Şunları söyledi;
" Bir gün Murat bey buraya geldi. Yeğenlerine hediye almıştı. Nesrin, ‘Murat yeğenlerine çok düşkün, kendi çocukları olsa ancak bu kadar sever’ diyordu. Olayı duyunca şoke oldum. Ailesiyle kopuktu, konuşmuyordu, hadi onlara kıydı, yeğenlerini nasıl öldürebildi?
BİR TEK HASTANEDEKİ
ABLASINA DÜŞKÜNMÜŞ
"4 aydır işsizdi, evde oturuyordu öyle. Cinayetten kurtulan ablası hastanede yatıyor, onun oğlu da Nesrin’lerde kalıyordu. Bir tek o ablasını çok seviyordu Murat bey."
Murat Yüksel'in özellikle ablası hemşire Nalan Yüksel’e büyük öfkesi olduğu ortaya çıktı. Bunun nedeni ise sahibi olduğu evi satıp parasını kendisine vermemesinden kaynaklanıyor. Yüksel, daha önce ailesi adına iki ev aldığı, tapularını üzerlerine yaptığı, ancak zor duruma düşünce satmadıkları öne sürüyor.
Hemşire Nalan Yüksel'in ayrıldığı eşi Celal Kopar ise hala şokta. Eski karısı ile birlikte iki oğlunu kaybeden Kopar, Nesrin hemşirenin çok iyi biri olduğunu ve çocuklarına çok iyi baktığını söyledi.
KATİL ZANLISI MURAT YÜKSEL'İN
YAZDIĞI İKİ MEKTUP
KATİL ZANLISI MURAT YÜKSEL'İN
YAZDIĞI İKİ MEKTUP
Murat Yüksel'in yakalandığı Toros Mahallesi’ndeki evinde yapılan aramada masa üzerinde A4 kağıda yazılı eşine ‘Sevgili Nesrin’ hitabıyla başlayan 9 sayfalık mektup bulundu.
Murat Yüksel'in mektubunun bir bölümünde ‘Cinayetleri Ali işledi’ diyerek öldürdüğü kardeşi Ali Yüksel'i suçladığı öğrenildi.
Mektubun son cümlesinde Murat Yüksel'in, “Sonuçta elde ne var? Bu bir aile faciası” ifadesi dikkati çekti.
Murat Yüksel'de mektuplarla birlikte, 4 araba kontak anahtarı, bir Baretta marka tabanca, bir şarjör, 7.65 mm. çaplı 20 mermi, bir kanlı kot pantolon, silah kılıfı, tişört, dizüstü bilgisayar ele geçti.
Cinayet Masası dedektifleri, mektubun eşine hitaben yazılmış olması nedeniyle, planladığı diğer cinayetlerde sadece mektupta yazdığı 3 eski iş arkadaşını listeye aldığı, ilk anda söylendiği gibi eşi ve çocuğunu öldürme planı bulunmadığını değerlendirdi.
Ailesini katleden zanlıdan korkunç ifadeler. Kafalarına sıkmamış canavar zanlı.. Annesini ve 6 yaşındaki küçük yeğenini kabloyla boğmuş. Verdiği ifadeler polisin bile kanını dondurdu...
İŞTE ZANLININ POLİSTEKİ
İLK İFADELERİ...
HEPSİNİ SİLAHLA ÖLDÜRMEMİŞ
BAZILARINI TELLE BOĞMUŞ
Katil zanlısı Murat Yüksel bütün aileyi silahla öldürmemiş bazılarını da boğmuş. ÖSS'ye hazırlanan büyük yeğeni Arif zanlıyla boğuşmuş. Ancak uzun süren mücedeleden o da yenik düşmüş ve boğazına dolanan kablonun altında can vermiş.
Zanlı Murat Yüksel, cinayetleri gerçekleştirip Pazartesi gecesi eve döndükten sonra eşi Nesrin Yüksel ve çocuğunun uyumasının ardından, 7 ve 1,5 sayfalık iki ayrı mektup yazdı.
Pişman değilim
Zanlının, olayla ilgili olarak "Pişman değilim. İbrahim ile Günay'ı babam ve annem olarak kabul etmiyorum" dediği öğrenildi.
Murat Yüksel'in, eşine verilmesi için bıraktığı 7 sayfalık mektupta, "onu çok
sevdiğini", kendisini "hiçbir zaman üzmeyi düşünmediğini", "çocuğuna iyi bakmasını istediğini" yazdığı öğrenildi.
Yatırımcı uzmanı!
Eşinden, Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde tedavi gören kız kardeşi Handan Yüksel'e sahip çıkmasını isteyen zanlının, mektubunda ayrıca bundan sonraki yaşamlarını sürdürebilmeleri için maddi kaynakları nasıl değerlendirmeleri gerektiği konusunda ayrıntılı bilgiler verdiği belirtildi.
Ninesinin yanına gömülmek istemiş
Murat Yüksel'in polis tarafından gözaltına alınıncaya kadar yazdığı 1,5 sayfalık veda mektubunda ise "ninesinin Camuzcu köyündeki mezarının yanında gömülmek istediği" kaydedildi.
Murat Yüksel'in, ailesi ile uzun süredir görüşmediğini, son olarak kardeşi Ali Yüksel'in psikolojik tedavi için hastaneye yatırılması sırasında bir araya geldiklerini söylediği ifade edildi.
Zanlının, Diyarbakır'da oto galerisi işlettiğini, 2001 yılında ekonomik kriz nedeniyle işlerinin kötü gittiğini, daha sonra yeniden toparladığını ve ailesine
800 bin TL vererek iki ev aldığını iddia ettiği bildirildi.
Ailesinin bu parayı geri ödemediğini savunan zanlının, "Bana ne bu parayı ödediler, ne de yardımcı oldular. Aldığım evleri Nalan'ın üzerine yaptılar. İbrahim'e senet imzalatmıştım. Ama sinirlenince onları da yırttım" dediği kaydedildi.
Zanlının, ailesinin maddi durumunun iyi olan ve çarşı merkezinde iki işyeri bulunan eşinden para istemeyi onuruna yediremediğini, çektiği sıkıntılara rağmen hastanede psikolojik tedavi gören kız kardeşi Handan'ın kızına da kendisinin baktığını söylediği öğrenildi.
Annesi ve yeğenini kabloyla boğmuş, Arif ile boğuşmuş
Murat Yüksel'in, annesi ve en küçük yeğeni Vedat'ı evde bulduğu kabloyla boğduğunu, öldürdüğü diğer kişiler arasında sadece Arif'in bir süre kendisine direndiğini ve bir süre boğuştuklarını anlattığı belirtildi.
Kardeşi kendisini peygamber olarak görüyormuş
Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin Ruh Sağlığı ve Hastalıklar Hastanesi'nde yaptığı incelemede, farklı tarihlerde zanlı ve baba İbrahim Yüksel'in "şizofren", kardeşi Ali Yüksel'in "ağır şizofren", anne Güney'in "depresyon" tedavisi gördüğü tespit edildi. Ali Yüksel'in sürekli ilaç kullandığı, hastaneye yatırılmadan önce de "kendini peygamber olarak gördüğü" öğrenildi.
Ailenin sağ kalan tek ferdi
Bu arada, ailenin sağ kalan tek ferdi olan, hastanede "manik atak, iki uçlu mizaç bozukluğu" teşhisiyle tedavi gören Handan Yüksel'e ise ağabeyinin tüm ailesini katlettiğinin, doktor kontrolünde bildirildiği ifade edildi.
Hastane yetkililerinden alınan bilgiye göre, yaklaşık üç hafta önce annesi tarafından hastaneye getirilen Handan Yüksel'in tedavi gördüğü bölümdeki televizyon, dün tüm kanalların olayı duyurduğu sırada kapatıldı.
Ancak diğer hastaların televizyon seyretme isteği nedeniyle doktorlar tarafından Handan Yüksel'e olay anlatıldı.
Büyük bir ruhsal çöküntü yaşadığı, sinir krizi geçirdiği belirtilen Handan Yüksel sürekli doktor kontrolünde tutulurken, annesinin cenazesine katılma talebi başhekimlik tarafından uygun bulundu.