Kızıltepe’de yapılan kazılarda 3 cesede ulaşıldı
Abone olMardin’in Kızıltepe ilçesi Kırkkuyu köyüne bağlı Aysun mezrasında yapılan kazı çalışmalarında 3 cesede ulaşıldı. <br/>1995 yılında Abdulvaha...
Mardin’in Kızıltepe ilçesi Kırkkuyu köyüne bağlı Aysun
mezrasında yapılan kazı çalışmalarında 3 cesede ulaşıldı.
1995 yılında Abdulvahap Ateş, Mehmet Emin Abak, Yusuf Tunç ve
Mahmut Abak’ın gözaltında kaybolduğunu ve bu kişilerden Abak’ın
cesedinin su kuyusunun yüzeyinde bulunduğunu belirterek, Kızıltepe
Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan diğer kayıpların bulunması için kazı
çalışması yapılmasını talep etmişti. Bunun üzerine 23 Mayıs’ta
kazıya başlanmış ancak araç gereç eksikliği nedeniyle kazı yarım
kalmıştı. Bugün sabah saatlerinde başlanan kazı çalışmalarına,
akşam saat 20.00’ye kadar devam edildi. Kazı çalışmaları sırasında
kayıp yakınları cesede ait eşyaları görmek için güvenlik kordonunu
aşmak istedi ancak jandarma izin vermedi. Bunun üzerine kısa süreli
bir gerginlik yaşandı. Kazılara yarın da devam edileceği
açıklandı.
Kazı çalışmaları sona erdikten sonra bir açıklama yapan İHD Mardin
Şube Başkanı Erdal Kuzu, “Şu ana kadar 3 cesede ulaştık, yalnız
yarın da çalışmalarımız devam edecek. Daha önce şartlardan dolayı
ara vermiştik. Bugünkü çalışmalarda 3 tane sivil insana ulaştık.
Bunların kime ait oldukları yapılacak adli tıp ile netleşecek.
Gerekli çalışmaları savcılık yapacak. Bu günde bitmedi çalışmalar,
çünkü bu köy 1993 ve 2000 yılları arasında güvenlik gerekçesi ile
boşaltılmıştı. Ayrıca JİTEM’in infaz merkezleri arasında olduğunu
düşünüyoruz. Burada daha fazla cesedin, daha fazla infazın olma
ihtimalini göz önünde tutarak savcılık yarın da çalışmalara devam
etme kararı aldı. Bugün bulduğumuz bu cesetler vahşetin izleridir.
Elbette çıkan bu veriler bugün yaşanan toplumsal barış sürecinde
halkların birbirlerini anlaması için bir veri oluşturacaktır. Ama
aynı zamanda devletin Kürtler’den özür dilemesini gerektirecek bir
durumu da ortaya çıkarmıştır. Bizde bu soruşturmanın sadece
Kızıltepe ile sınırlı kalmasını istemiyoruz, tüm Mardin’e
yayılmasını istiyoruz. Aynı zamanda da bu infazları gerçekleştiren
insanlar da haklarında bir ceza soruşturması veya bir tedbire
başvurması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü nihayetinde bu
cinayetlerin görgü tanıkları var. Buradan Türkiye kamuoyuna da
sesleniyoruz. Bugün burada gördüklerimiz vahşetin izleridir. Bir
tuvaletin içine atılmış sivil insanlardan bahsediyoruz. Balçığın
içine atılmış kafası kopartılmış insanların cesetlerine
rastlıyoruz. Bu savaşın tablosu, bu aynı zamanda insanlığa karşı
işlenmiş suçların da tablosu bu. Dolayısıyla biz her zaman şunu
söylüyoruz İnsan Hakları Derneği olarak, bu yaşanan cinayetlerin
infazları tüm bilgilerin devletin hafızasında mevcuttur. Bir an
önce bu gizli saklı bilgilerin halkla paylaşılması, kamuoyuyla
paylaşılması, insan hakları savunucularıyla paylaşılması,
savcılıklarla paylaşılması, aynı zamanda mağdur ailelerle
paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Mardin’de son iki ay yapılan
kazı çalışmalarından elde ettiğimiz çok açık net yürütülmüş bir
kirli savaşın tüm delillerini ortaya koymaktadır. Türkiye
kamuoyunun bunu görmesini istiyoruz. Yarın burada çalışmalara devam
edilecek, cesetler bayan ve erkeklere ait olması adli tıp raporunda
netleşecektir” dedi.
(İHA)