Kızıltepe davasında infaz tartışması

Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında, tutuksuz yargılanan sanık polis memurları Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıkgöz, Seydi Ahmet Döngel, Salih Ayaz ile ölen Ahmet Kaymaz'ın kardeşleri Murat ve Reşat Kaymaz hazır bulundu. Duruşmaya yaklaşık 15 müdahil, 15 de sanık avukatı katıldı. Mahkemede müdahil avukatlar adına söz alan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Tahir Elçi, 21 Kasım 2004'te sözkonusu operasyonu düzenleyen Mardin Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Dönmez'in tanık sıfatıyla mahkemede yüzyüze dinlenilmesi gerektiğini belirtti. Adli Tıp raporunda Ahmet Kaymaz'ın vücuduna isabet eden 9 kurşunun her birinin öldürücü olduğunun ve arkadan girdiğinin tespit edildiğini ifade eden Elçi, şöyle konuştu: ''Adli Tıp Raporu yargısız infazı belgelemiştir. Kütüklük ve palaskada kurşun izine rastlanılmamıştır. Ancak, karın bölgesinde kurşun izi var. Bu nasıl olur? Bu mümkün değildir. Palaska ve kütüklüğün sonradan olay yerine konduğu ve delillere müdahele edildiği açıktır. Gerçeğin ortaya çıkmasına yardım edecek, belki de sanık olacak kişi Kemal Dönmez Ankara'da, olay Mardin'de, duruşma Eskişehir'de yapılıyor. Bu durum gerçeğin ortaya çıkmasına ciddi zarar veriyor. Olaydan sonra çekilen video kayıtları mahkemede izlensin. Olay yerinde detaylı bir keşif yapılsın.'' Elçi, sanık polislerin tutuklu yargılanmaları gerektiğini belirterek, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın hasta ve yaşlı olmasına rağmen tutuklu yargılandığını bildirdi. -''ÇOCUKLARIN TERÖR EYLEMLERİNDE KULLANILDIĞINA ŞAHİT OLDUK''- Sanık avukatlarından Veysel Güler ise olay günü yapılan çatışmanın (L) şeklinde cereyan ettiğini belirterek, maktullerin arkalarını dönmek zorunda kaldığını kaydetti. Terör örgütünün son zamanlarda çocukları kullanarak duygu sömürüsü yaptığını ifade eden Güler, şöyle devam etti: ''Çatışmada ölen Uğur Kaymaz'ın ilkokul 2'deki fotoğraflarının gösterilerde kullanılması örgüte sempatizan toplamaya yöneliktir. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde çocukların bu tür eylemlerde kullanıldığı olaylara şahit olduk. Şayet bu olay olmasıydı kimbilir kimin canını yakacaktı. Maktül Ahmet Kaymaz'ın atletinde yapılan incelemede en üst ve en alttaki kurşun deliği arasında 17 santimetre olduğu belirlendi. Palaskanın eni de 5-5.5 santimetre olduğuna göre kurşun izi olmaması doğaldır. Ayrıca Ahmet Kaymaz'a ait kalaşnikof marka silahta yapılan incelemede silahın daha önceden de terör eylemlerinde kullanıldığı belirlenmiştir. Adli Tıp Raporu'nda gerçekler ortadadır. Tanıkların huzurda dinlenmesine gerek yoktur.'' Veysel Güler konuşmasının ardından otopsi raporlarında Ahmet Kaymaz'ın vücuduna isabet eden kurşunların yerini gösteren atletin bir benzerini mahkeme heyetine verdi. Mahkeme heyeti, eksik evrakın tamamlanması için duruşmayı 22 Şubat 2006'ya erteledi. -''ADALETİN TÜRKİYE'DE GERÇEKLEŞMESİNİ İSTİYORUZ''- Öte yandan, Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı ve müdahil avukat Tahir Elçi, yanında bulunan ölen Ahmet Kaymaz'ın kardeşleri Murat ve Reşat Kaymaz ile Adliye binası önünde gazetecilere açıklama yaptı. Duruşmada, 21 Kasım 2004'te Kaymaz'ların evinin önünde yaşanan olayla ilgili olarak Mardin Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Dönmez ve bazı amirlerin dinlenmesini talep ettiklerini ifade eden Elçi, şöyle konuştu: ''Bu talebimiz reddedildi. Bu durum hüküm verecek mahkemenin bizzat doğrudan delillere temas etme ilkesine göre aykırıdır. Yargılamanın sonunda bu hükmü esasla birlikte temyiz edeceğiz. Adaletin Türkiye'de gerçekleşmesini istiyoruz. Amacımız iddia edildiği gibi şuraya buraya başvurmak değildir.''