Kızılcahamam’dan Esed’e sert çıktı
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye’nin her köşesinde her an adeta mini bir Kerbela yaşanıyor. Şam’daki Yezid kendi halkına, kendi vatan...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye’nin her köşesinde her an
adeta mini bir Kerbela yaşanıyor. Şam’daki Yezid kendi halkına,
kendi vatandaşına yerden ve gökten her gün ölüm gönderiyor. Şimdi
birileri çıkmış bize ’susun’ diyor. Allah aşkına susarsak, oradaki
acıyı yüreğimizde hissetmezsek yarın biz Hz. Hüseyin’in yüzüne
nasıl bakarız. Biz, tarihimiz boyunca hiçbir zaman Yezid’lerin
tarafında olmadık, bundan sonra Yezid’lerin yanında olmayacak, Hz.
Hüseyin’in safında yer almaya devam edeceğiz" dedi.
BAŞBAKAN TOPLANTIYI DEĞERLENDİRDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Asya Termal Otel’de 21. İstişare ve
Değerlendirme Toplantısı’nın kapanışında yaptığı konuşmada, dün
gerçekleştirilen toplantıda yerel seçim süreci ile ilgili bir
sunumun gerçekleştirildiğini belirterek, bu sunumların ardından
katılımcıların sorularını yönelttiğini ifade etti. Program
çerçevesinde yaklaşık 4,5 saat süren bir genel görüşmenin
gerçekleştirildiğini anlatan Erdoğan, "Milletvekili
arkadaşlarımızdan 29’u sorularını yönelttiler ve bu soruları
cevapladık. Ayrıca istişare toplantımıza katılan arkadaşlarımızın
görüş ve önerilerini değerlendirdik. Toplantımız son derece samimi
bir ortamda ve ailelerin eşleri ve çocuklarının da bulunduğu bir
muhabbet ikliminde tamamlandı. 12 yıllık bir partiyiz. 21. istişare
toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Yılda iki kez böyle bir buluşmayı
sağlıyoruz. Partimizin, ülkemizin, demokrasimizin, insanlığın
meselelerini ele alıyoruz. Tek istişare mekanizmamız da bu değil,
mevcut grup toplantılarımızdan kongrelerimize kadar her durumda
istişare yapıyoruz. İstişare etmeyi kendimize prensip etmiş bir
partiyiz" dedi.
’’TÜM KESİMLERLE DİYALOĞUMUZU DEVAM ETTİRECEĞİZ’’
İstişareleri sadece kendi aralarında yapmakla yetinmediklerine
dikkati çeken Erdoğan, söyleyecek sözü olanlarla bir araya
geldiklerini de dile getirdi. "Farklı kesimlere bu kadar kulak
veren, gönlünü de bu kadar faklı kesimlere açan bir hükümet
olmamıştır" diyen Erdoğan, "Her eleştiri bizim için eşi bulunmaz
bir değerdir. Herkesin aynı şeyi düşündüğü bir dünya takdir
ederseniz ki sıkıcı ve tekdüze bir dünya olurdu. Bizim belli
ilkelerimiz, politikalarımız, sınırlarımız ve çizgilerimiz var ama
bu başkalarını dinlemeye engel değil. Politikalarımızı daha da
zenginleştirmek, toplumun tüm kesimlerini çok daha samimi bir
şekilde kucaklamak, bize oy verenlerin olduğu kadar oy
vermeyenlerin de hukukunu savunmak için kendi aramızda ve toplumun
tüm kesimleriyle istişarelerimizi, diyaloğumuzu devam ettireceğiz"
şeklinde konuştu.
YILBAŞI MESAJI
Başbakan Erdoğan, "Yarın ülkemiz ve İslam coğrafyası için son
derece önemli bir günü idrak edecek, Muharrem ayının 1’i olması
hasebiyle hicri yılbaşını kutlayacağız. Hicri 1435 yılına girerken
bu yeni yılın ülkemiz, milletimiz, tüm İslam coğrafyası için
hayırlara vesile olmasını, özellikle mazlumlar için kurtuluşun,
necatın, refah ve huzura hicretin kapılarını aralanmasını Allah’tan
niyaz ediyorum. Muharrem ayı ile birlikte önemli bir yıldönümüne
daha erişecek ve o yıl dönümünün de ellerinizi semalara açmak
suretiyle hayırlara vesile olmasını dileyeceğiz. Miladi 680
yılında, Hicri 10 Muharrem 61 yılında Hz. Hüseyin ve Ehli Beyd
Kerbela’da önce susuzluğa mahkum edilmiş, ardından tarihin en acı
katliamı gerçekleşmiş, o mübarek insan Hz. Peygamberin (s.a.v)
arşın küpelerinden diri olarak vasıflandırdığı Efendimiz Hz.
Hüseyin ve ailesi şehit edilmişti. Allah’ın selmırahmeti ve
bereketi Hz. Hüseyin efendimizin, onun ailesinin ve Ehli Beyt’in
üzerine olsun. Bu arada Alevi vatandaşlarımızın tutacakları
Muharrem orucunun kabulünü niyaz ediyor, bu Sünni kardeşlerim
Muharrem orucu tutmaz’ diye bir şey yok. Sünni kardeşlerim için de
aynı şey geçerli, tüm oruçları kabul eylesin. Rabbim sofralardaki
bereketi ve milletçe aramızdaki muhabbeti artırsın" ifadelerini
kullandı.
’’HZ. HÜSEYİN’İ ANLAYAMAYANLAR VAR’’
Hz. Hüseyin’in Hz. Peygamber efendimizin torunu olarak, Ehli
Beyt’in bir mensubu olarak herkes için örnek bir şahsiyet olduğunu
belirten Erdoğan, "Hayatı, yaşam tarzı, sözleri, öğütleri hepimiz
için bugün de rehberlik yapıyor, bugün de yolumuzu aydınlatıyor.
Ancak Hz. Hüseyin’in yaşamı kadar şahadeti de bizler için çok
önemli, hem de hiç unutulmayacak dersler verdi. Kerbela faciasının
üzerinden 1374 yıl geçmiş, Kerbela’nın tam olarak anlaşılmadığını,
Hz. Hüseyin’in şahadeti tercih ederek vermek istediği mesajın hala
tam alınmadığını görüyor ve bu eksikliğin acısını tüm coğrafyamızda
yaşıyoruz. Hz. Hüseyin bize haksızlık karşısında eğilmenin zillet
olduğunu öğretti. Hz. Hüseyin bize haksızlık karşısında susmanın
dişsiz şeytan olduğunu öğretti. Hz. Hüseyin, onurlu bir ölümün,
yani şahadetin onursuz bir duruştan, onursuz bir teslimiyetten ve
boyun eğişten çok daha değerli olduğunu öğretti. Hz. Hüseyin
Kerbela’da inandığı dava uğruna başını verirken, bize kardeş
kavgasının ne kadar derin bir yara olduğunu da öğretti. Hz.
Hüseyin’in şahadetinden, Kerbela faciasından intikam, öfke, nefret,
husumet, ayrışma çıkaranlar, kardeş katlinin caiz olduğu sonucunu
çıkaranlar açık açık söylüyorum Hz. Hüseyin’i anlamamıştır.
Kerbela’yı, Ehli Beyt’i anlamamıştır. Hz. Hüseyin, kahramanca
ruhunu teslim ederken arkasında bir tefrika bırakmayı değil
arkasında kanla yazılmış bir ders bırakmayı temenni ediyordu. Bugün
başta Irak ve Suriye olmak üzere kardeşine kasteden herkes en başta
Hz. Hüseyin’in aziz hatırasını çiğnemiştir" şeklinde konuştu.
ESED’E YEZİD BENZETMESİ
Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"İster Sünnilerin, ister Şiilerin olsun herhangi bir camide ibadet
eden masum Müslümanlara, hatta çocuklara kasteden herkes, Hz.
Hüseyin’nin değil Yezid’in yanında yer almıştır. Sadece canilere
değil, başka dinlerin ibadet yerlerine, sadece Müslümanlara değil,
başka dinlerin mensuplarına, yani insana kasteden Hz. Hüseyin’in,
Ehli Beyt’in ve Hz. Peygamber’in mesajlarını ayaklar altına
almıştır. Kalbinde hardal tanesi kadar inanç olan birisi için
Kerbela’da ortaya çıkan dersin yeterli olması gerekir. Kalbinde
susam tanesi kadar insaniyet olan birisi için Kerbela’da yaşanmış
facia ibret olarak yeterlidir. 1374 yıl önce yaşanan Kerbela
faciasının ardından bugün geniş coğrafyamızda yaşanan yeni
Kerbelalar içimizi acıtmakta ve yüreğimizi sızlatmaktadır.
Suriye’de 2 yıldır devam eden çatışmalarda 130 binden fazla insan
hayatını kaybetti. Suriye’de 7 milyondan fazla insan evini terk
etmek zorunda kaldı. Şu anda 600 binin aşkın insan ülkemizde
sığınmacı olarak yaşıyor. Suriye’nin her köşesinde adeta her an
adeta mini bir Kerbela yaşanıyor. Şam’daki Yezid kendi halkına
kendi vatandaşına yerden ve gökten her gün ölüm gönderiyor. Şimdi
birileri çıkmış bize ’susun’ diyor. Görmeyin, duymayın, hissetmeyin
diyor. Allah aşkına susarsak, oradaki acıyı yüreğimizde
hissetmezsek yarın biz Hz. Hüseyin’in yüzüne nasıl bakarız. Biz,
tarihimiz boyunca hiçbir zaman Yezidler’in tarafında olmadık,
bundan sonra Yezid’lerin olmayacak, Hz. Hüseyin’in safında yer
almaya devam edeceğiz."
(İHA)