Kızılay'ın sadece 35 bin çadırı kaldı
Abone olKızılay Genel Başkanı Ertan Gönen, İstanbul'da olası bir depreme karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini belirtti ama acı gerçeği de şöyle açıkladı..
Kızılay Genel Başkanı Ertan Gönen, İstanbul'da olası bir depreme
karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini, son yaşanan afetler ve
gelirlerinin azalması nedeniyle bunu gerçekleştiremediklerini
belirterek, ''İstanbul'da deprem olsa çadır ihtiyacını
karşılayamayız'' dedi. Ertan Gönen, Kızılay'ın Marmara, Afyon ve
Bingöl depremleri dolayısıyla afetzedelere gönderdiği çadırların
büyük bir kısmının geri dönmediğini, bu nedenle çadır ve battaniye
stoklarında azalma olduğunu kaydetti. İstanbul'da olası bir deprem
için hazırlık yapmaları gerektiğine dikkati çeken Gönen,
''İstanbul'da deprem olsa çadır ve battaniye ihtiyacını
karşılayamayız. Böyle bir depremden 1-2 milyon kişi etkilenir ve
açıkta kalır. Bu ihtiyacı karşılamamız mümkün değil. Depolarımızda
sadece 35 bin çadırımız var ve ancak, 200 bin kişiyi
barındırabiliriz'' diye konuştu. Afyon depreminde 5 bin çadıra
ihtiyaç olmasına rağmen 20 bin çadır istendiğini anımsatan Ertan
Gönen, bu çadırlardan sadece 6 binin geri döndüğünü bunlardan bir
kısmının ise kullanılamaz halde olduğunu söyledi. Gönen, Afyon
depreminin 3 katı büyüklüğünde olan Bingöl depremi için ise 20 bin
çadır gönderildiğini, 14 bininin geri döndüğünü belirterek,
Kızılay'ın çadır ve battaniye sıkıntısı yaşadığını belirtti. Afyon
depreminin Kızılay'a, 16 trilyon liraya, Bingöl depreminin 9
trilyon liraya, Marmara depreminin ise 200 milyon dolara
malolduğunu kaydeden Gönen, Özel Tüketim Vergisi ile şans
oyunlarından elde ettikleri gelirin iptal edilmesiyle de Kızılay'ın
ekonomik zorluk yaşadığını anlattı. Gönen, şunları kaydetti: ''2001
yılında 118 trilyon lira olan bütçemiz, 2003 yılında 70 trilyon
liraya düşürüldü. Eskiden, paramızın faizinden elde ettiğimiz gelir
ile giderlerimizi karşılayabiliyorduk, ama şimdi ana paramızı
kullanmaya başladık. 74 trilyon lira paramız var. Gayrimenkul,
tarla, arsa gibi bağışlarda artış var. Ana paramızda süratli bir
şekilde azalma var. Bu açığımızı gideremezsek, hizmetlerimizi
kısıtlamak zorunda kalacağız.''