Kızılay'da kadrolaşma iddiası
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Kızılay kadrolarının AK Parti yandaşlarına peşkeş çekildiğini savundu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, izlenen yanlış politikalar
nedeniyle tarım üreticisinin kendi kaderine terkedildiğini öne
sürerek, ''Cumhuriyet tarihinde hiçbir iktidar AKP iktidarı kadar
çiftçiye karşı bir politika izlemedi''dedi. Baykal, partisinin grup
toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de nüfusun yüzde 40'ından
fazlasının geçimini tarım ve topraktan kazandığını, ancak doğal
afetler nedeniyle bu yıl tarım üreticilerinin büyük mağduriyet
yaşadığını söyledi. Buğdayın milyonlarca insanın geçim kaynağı olan
bir ürün olduğunu, ancak çiftçilerin karagün dostu olan Toprak
Mahsülleri Ofisi'nin iktidarın yanlış uygulamaları nedeniyle
işlevini yitirdiğini savunan Baykal, piyasada kilosu 350 bin liraya
satılan buğdayın TMO tarafından 280-290 bin liraya alındığını
söyledi. Baykal, tarımda izlenen yanlış politikalar nedeniyle hem
gelir dağılımının bozulduğunu hem de tarım ürünlerinde ihracatı
ithalatı geçen bir ülke konumuna gelindiğini belirtti. 2004 yılının
ilk üç ayında yüzde 12.4 ile çok yüksek bir büyüme rakamına
ulaşılmasına karşın aynı dönemde tarımda yüzde 7.5'luk bir gerileme
meydana geldiğini kaydeden Baykal, ''Cumhuriyet tarihinde hiçbir
iktidar AKP hükümeti kadar çiftçiye karşı bir politika izlemedi''
dedi. Yunanistan'ın pamuk üretimini 3 kat artırmasına karşı
Türkiye'nin pamuk üretiminde gerilediğini ifade eden Baykal, bunun,
Yunanistan'ın pamuk üreticisine verdiği 40 sent prime karşın
Türkiye'de bu primin sadece 4-5 sent düzeyinde kalmasından
kaynaklandığını söyledi. Tarım sektöründe tam bir başıboşluk
yaşandığını ve çiftçilerin borçları nedeniyle icra dairelerinde
süründürüldüğünü bildiren Baykal, ''Türkiye'nin acı gerçeği
budur''dedi. Temmuz ayından itibaren memura yüzde 6 zam
verileceğini ancak yaşanan gelir kaybı ve enflasyonunun bu rakamın
çok üzerinde olduğunu ifade eden CHP Genel Başkanı Baykal, ''İşçi
ve memur izlenen politikalar nedeniyle gelir kaybına uğramıştır.
Çalışan kesimde açık ve net bir yoksulluk yaşanmaktadır. Devletin
sosyal niteliği ortadan kalktı ve namuslu vatandaşlar namerde
muhtaç hale geldi'' diye konuştu. Baykal, sahte belgeyle ihracata
aracılık edenlerin cezai sorumluluğunu kaldıran önergenin ''derhal
geri çekilmesini'' isteyerek, ''Sevimli Maliye Bakanımız bu taşın
da altından çıkmıştır'' dedi. CHP Genel Başkanı Baykal, partisinin
grup toplantısında yaptığı konuşmada, ülkede yaşanan bütün
sıkıntılara karşın ''hükümetin kendi derdine düştüğünü'' söyledi.
Baykal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, sahte belgeyle ihracat
yapılması durumunda ihracata aracılık edenin cezai sorumluluğu
olmamasını öngören bir önergenin kabul edilmesini eleştirdi. Bunun
''Vahim bir tablo, kabul edilemez bir durum'' olduğunu kaydeden
Baykal, herkesin dikkatini bu noktaya çekmek istediğini belirtti.
Baykal, AK Parti Hükümeti'nin göreve geldikten sonra çıkardığı
Vergi Affı Yasası'nın, Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi kararları
sonrası sahte fatura kullananların tümünü yasal sorumluluktan
kurtarmadığının ortaya çıktığını anlattı. Bu çerçevede sorumlu
olanların başında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın bulunduğunu
kaydeden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sevimli Maliye
Bakanımız bu taşın da altından çıkmıştır. Birden bire görülmüştür
ki Maliye Bakanı'nı çıkarılan kanun kurtarmaya yetmiyor. Şimdi yeni
bir düzenleme ihtiyacı vardır. Bu yeni düzenleme çerçevesinde
komisyonlarda görüşülen bir kanunun içinde bir düzenleme yapılmış,
önerge ile kapsam genişletilmiştir. Bununla artık hayali ihracat
yapmak meşru bir uğraş haline gelecektir. Firmalar bu iş için
şirketler kuracaklar, kuracakları şirketler sahte fatura ile hayali
ihracat yapacak ve firmaların sorumluluğu olmayacaktır. Yani Maliye
Bakanımızı kurtarmak için düzenleme yapmanın ötesinde Türkiye'nin
mali hukuku, çok ağır sonuçlar doğuracak şekilde tahrip
edilmektedir. (Bir kişiyi kurtaracağız) diye sistem allak bullak
ediliyor. Bu önergenin derhal geri alınması gerekmektedir.''
Komisyonun bu konuyu düzelterek Genel Kurul'a getirmesini isteyen
Baykal, ''Yakışmıyor, hiç yakışmıyor... İşbaşındaki bakan kendisini
kurtaracak diye, hukuk sistemini zorlayıcı, Yargıtay ve Anayasa
Mahkemesi kararları aşılarak, Meclis'i alet ederek, TBMM'yi bakanın
özel sorununu çözmek için kullanarak bir dayatma içine girilemez''
dedi. Halkın büyük bölümü sıkıntılarla boğuşurken özel kanunlar
çıkartılmasını kabul edemeyeceklerini bildiren Baykal, kürsüye
vurarak, ''Bu kanunu çıkartırlarsa kendileri çıkartırlar. CHP
hiçbir katkı yapmaz'' diye konuştu. KIZILAY'DA YAŞANANLAR
Konuşmasında, Kızılay'da da büyük yanlışlar yapıldığını ifade eden
Baykal, 100 kişinin işten çıkartıldığını, boşalan kadroların
iktidar mensuplarının yakınları ile doldurulduğunu savundu. Baykal,
partizanlığın, yolsuzluğun Kızılay'a kadar girdiğini kaydederek,
''Bu kuruluşa el uzatmaya insan tenezzül eder mi? Kızılay'ın
parasına el uzatmayı kim içine sindirebilir?'' dedi. Kızılay'dan
bin kişinin daha atılmak istendiğini öne süren Baykal, bunların
yerine de yenilerinin alınacağını söyledi. Baykal, Kızılay'ın
başındaki kişinin ''Hayali ihracat''tan yargılandığını kaydettiği
konuşmasında, ''Bu kişi, ahlak, fedakarlık timsali olması gereken
Kızılayımızın başındaki şahsiyettir'' diye konuştu. Kızılay'ın
destek depolarının, yarı yarıya düşük fiyat veren bir firma
bulunmasına karşın 1 trilyon veren bir başka firmaya ihale
edildiğini iddia eden Baykal, ''Bu bir feryattır. Sayın
Cumhurbaşkanı'ndan başlamak üzere ne kadar bu konuyu incelemeye
sahip kuruluş varsa hepsini Kızılay'a karşı göreve çağırıyorum''
dedi. Kızılay'a tüzük hazırlama işinin 15 bin dolara bir firmaya
ihale edildiğini de bildiren Baykal, gülerek, tüzük kurultayı
isteyen milletvekillerine, ''Aramızda tüzük uzmanları olduğunu
biliyorum. Bilgilerine sunuyorum'' diye seslendi. Yeni yönetimin
göreve geldiği günden sonra Kızılay'ın yardım dağıtmadığını, burs
vermediğini, yaz kamplarının açılmadığını ifade eden Baykal,
kurumun öz kaynaklarının talan edildiğini, kıymetli
gayrimenkullerin ''iktidara yakın kişilere peşkeş çekildiğini''
savundu. ''Kızılay'ın hali pür melali bu. AKP'nin hali pür melali
bu'' diyen Baykal, herkesi Kızılay'a sahip çıkmaya çağırdı. Kızılay
Denetçiler Kurulu'nda görev yapan üyelerden birinin ''SSK Genel
Müdürü, İstanbul Hospital'ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu,
Eskişehir Şubesi'nin başkanlığına da bu kişinin kayınpederinin
atandığını'' öne süren Baykal, bunların sonucunda bağışların
durduğunu, halkın güveninin sarsıldığını söyl