Kızıl Ken'e tepkiler büyüyor
Abone olİngiltere'nin başkenti Londra'nın Belediye Başkanı Ken Livingstone'ın 'ayrımcılık anlayışına dikkat çeken' sözleri tepkilere neden oldu.
Gençliğinde komünist görüşleri savunduğu için 'Kızıl Ken'
lakabıyla anılan Belediye Başkanı Livingstone'ın eleştiri oklarına
hedef olan sözleri ''niye bir Musevi genç İsrail ordusuna katılıp
savaşabiliyor ve İngiltere'ye kahraman olarak dönüyor da bir
Müslüman genç Filistin'de savaşınca terörist oluyor?''
ifadelerinden oluşuyor.
Livingstone, 'şiddete karşı çıkıyorum. Terörizme ve teröristlere
karşı bir sempati duymuyorum. Sadece çifte standarda karşı
çıkıyorum'' dese de tepkilerin hedefi olmaktan kurtulamadı.
Livingstone, İngiltere'de çok sayıda Musevi ve Müslümanın
yaşadığını, Musevi bir gencin İsrail ordusuna katılmasının ve çok
sayıda Filistinliyi öldürmesinin 'kutsal bir görev' olarak
addedildiğini ifade etti.
Belediye Başkanı, Müslüman bir İngiliz gencin Filistin'deki
kardeşlerini korumak için savaşması halinde 'terörist' olarak
nitelendiğini de vurguladı.
Çifte standartların terör örgütlerinin işini kolaylaştırdığını
belirten Belediye Başkanı Livingstone, Batı'nın yaklaşımlarını
gözden geçirmesi gerektiğini de söyledi.
Livingstone, toplumdaki değişik kesimler arasındaki tansiyonu
yükseltmekle suçlandı. İngiliz Musevileri Kurulu tarafından yapılan
açıklamada da Livingstone, dinler arasındaki 'gerilimi artırmakla'
suçlandı.
Herkesin ortamı sakinleştirmek amacıyla işbirliği içinde olduğu bir
dönemde Belediye Başkanı'nın yaptığı yorumun yanlış olduğunu
söyleyen kurul sözcüsü, Livingstone'ı, 'Ortadoğu politikasını
Londra sokaklarına taşımakla' itham etti.
Livingstone'ın görüşlerinin bütünüyle yanlış olduğunu da savunan
sözcü, Londra'da yetişmiş hiçbir gencin İsrail ordusuna katıldığına
ya da çok sayıda Filistinliyi öldürdüğüne dair bir kanıt
bulunmadığını söyledi.
Hükümet de tepkili
Londra Belediye Başkanı Ken Livingstone, BBC radyosuna dün verdiği
demeçte de Batı'nın Ortadoğu politikalarının, radikal İslamcıların
artmasına ve El Kaide gibi terörist grupların güçlenmesine neden
olduğunu söylemişti.
Londra'da düzenlenen intihar saldırılarını kınayan Livingstone,
Filistinlileri canlı bomba olmaya yönelten koşulları hala
hatırladığını söylemiş ve Filistinlilerin durumu için "yabancı
işgali altında, oy verme hakkından yoksun, kendi meselelerini
yürütmekten yoksun...Orda olanlar İngilterede olsaydı bizde de
birçok intihar bombacısı ortaya çıkardı" demişti.
Livingstone'un açıklamaları İngiliz hükümetinin tepkisine yolaçmış,
İngiltere Başbakanı Tony Blair'in sözcüsü, belediye başkanının
BBC'deki demecinden hemen sonra yaptığı açıklamada, Başbakan'ın
Livingstone'la aynı görüşte olmadığını açıklamıştı.
Blair'in sözcüsü, "Ken Livingstone, Londra'nın seçilmiş bir resmi
görevlisi olarak bu trajik zamanlarda Londra'ya önderlik ettiğini
hatırlamamıza rağmen aynı zamanda bizim kesinlikle katılmadığmız
fikirlere sahip" ifadelerini kullanmıştı.
İngiltere'nin başkenti Londra'da 7 temmuzda üç metro istasyonu ile
bir otobüse düzenlenen bombalı saldırılarda 50'den fazla kişi
ölmüş, 700'ü aşkın kişi de yaralanmıştı.
Londra sokaklarını kana bulayan saldırıları El Kaide'ye bağlı Ebu
Hafs El Mısri Tugayları isimli bir örgüt üstlenmişti.
Kaynak: