Kıyıya vuran efsaneler
Abone olYıllar önce K.Çekmece gölünün olduğu yerde bir köy varmış. Sonra seller gelip köyü yutmuş. Şimdi sular çekildiğinde o köyün minaresi görünüyor.
<<<>>>
Küçükçekmece Gölü’nün Büyükçekmece Gölü’nden büyük olduğunu kaç
kişi biliyor? Çok az…
“Yıllar önce gölün olduğu yerde bir köy varmış, sonra seller gelip
köyü yutmuş. Şimdi sular çekildiği zaman köyün minaresi gözüküyor”
efsanesini bilenlerin sayısı nedir? Sadece gizemli şehir
efsanelerinden haz edenler.
Peki, geri kazanım çalışmaları konusunda büyük yol alınan ve
rekreasyonunun tamamlandığı Küçükçekmece Gölü kıyısında her yıl
uluslararası dev bir organizasyon düzenlendiğini kim biliyor? Bütün
dünya!
ADI KÜÇÜK KENDİ BÜYÜK BİR GÖL; KÜÇÜKÇEKMECE
GÖLÜ
İstanbul’dan uzaklaştıkça binalar giderek seyrelir ve kentin siyasi
portföyde “3. bölge” olarak anılan kısmı metropolün parlak yüzünden
daha solgun bir ifadeyle bakardı kendisine paralel olarak E-5
karayolu boyunca gelip geçenlere. Zaten o arenada durulmaz, köfte
diyarı Tekirdağ’ın bulutları gökte belirirken, İstanbul’un sayfiye
semtlerine doğru vites yükseltilirdi.
Kumburgaz, Gümüşyaka gibi bu “yaz muhitlerini” birbirine bağlayan
rotada ilginç bir de manzara yatar binlerce yıldır. Denize komşu
bir göl, kendisini dev su birikintisinden ayıran ince kara
parçasını usulca okşar ve sessizliğine geri döner. Boyu isminden
hayli cüsseli olan Küçükçekmece Gölü, 2004 yılı itibariyle beyin
ölümünü bekleyen komadaki bir hasta gibi can çekişiyordu.
Ama bir gün o hasta komadan uyandı. 2004 yılıyla birlikte önce
silkelenip kendine gelen Küçükçekmece, son beş yılda kentsel
anlamda gelişti. Kültür anlamında olgunlaştı ve ismiyle anılan göl
için de kolları sıvadı.
Atık maddeler yüzünden su içi yaşam seviyesinin neredeyse
sıfırlandığı göl için dev kolektörler kuruldu. Bu kolektörler atık
maddeleri göl suyundan ayrıştırıp, Marmara Denizi kıyısındaki
arıtma tesislerine taşıdı. Bu sayede gölün temizlenmesinde büyük
yol alındı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise hamiliğini
üstlendiği projeyi halen müşfik bir ağabey gibi destekliyor.
Neymiş? İsteyince oluyormuş. Bunu biz değil, geçmiş yıllarda
Küçükçekmece Gölü’nün tükenen oksijeni yüzünden akrabaları kıyıya
vuran balıklar söylüyor.
BİR MÜHENDİS KÜLTÜR-SANATA SEVDALANIRSA…
Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, inşaat yüksek mühendisi.
Ekibinin çoğunluğu da teknik meslek uzmanı isimlerden oluşuyor.
Yeniden inşa edilen bir hinterlant için doğru yapılanma. Ancak
Yeniay, mühendisliğin o statik ve taviz vermez hesaplayıcı yönünden
ince bir çizgiyle ayrılıyor:
“Çok güzel kentler inşa edebilirsiniz. Modern binalar
yapabilirsiniz. Ancak o kentte yaşayacak insanı kentli vasfıyla
donatmanız gerekir. Bunun için de sosyal düzlemde çalışmalar
yapmalısınız”
İlçe insanını meslek ve beceri sahibi yapmaya yönelik kurslar,
eğitimler, seminerler düzenleyen Küçükçekmece Belediyesi, sanat
alanında da atağa kalkmış. Yakında hizmete girecek olan Sefaköy
Kültür Merkezi başta olmak üzere, halen kullanımda olan Cennet
Kültür ve Sanat Merkezi, Halkalı Kültür ve Sanat Merkezi ile bu
alanda artık İstanbul’un iddialı yerleşkelerinden biri
Küçükçekmece.
GÖL VAR, MEHTAP VAR, YAKAMOZ VAR…
NEDEN FESTİVALİMİZ OLMASIN?
Elinizdeki imkânlarınızı kullandığınız kadardır kimliğiniz. Kentsel
olarak dönüşen ve kent sathında Küçük İstanbul olarak anılan ilçe
bir doğa nimeti olan gölünden hareketle “Küçükçekmece Göl
Festivali”ni düzenlemeye başladı.
2005 yılında start alan ve geleneksel hale getirilen festivalde
ülkenin önde gelen sanatçılarını sahne alırken durumdan haberdar
olan CIOFF’un (Uluslar arası Folklor Dernekleri Federasyonu)
katılımıyla etkinlik 2007’de uluslar arası bir boyut kazandı.
Küçükçekmece Gölü kıyısına inşa edilmiş olan amfi tiyatroda
düzenlenen konserlerde Gece Yolcuları, İzeli Burcu Güneş, Alişan,
İbrahim Sadri, Yeni Türkü, Gülben Ergen, Yaşar, Emre Altuğ, Feridun
Düzağaç, Coşkun Sabah, Funda Arar, Rafet El Roman ve adını yazmaya
kalksak bu haberi okumanızı saatlere mal edecek olan ünlü
sanatçılar sahne aldı.
CIOFF’un desteğiyle Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk, Bulgaristan,
Endonezya, KKTC, Macaristan, Meksika, Polonya ve Yunanistan’tan
konuklar Küçükçekmeceli oluverdi bir anda.
Her yıl mevsim yaza çalarken gerçekleştirilen festivalin
benzerlerini kıskandıracak bir katılımcı kadrosu var… Ve bedava.
Hani anne-babalarımızın gençlik nostaljilerinden olan “Halk
Konseri” gibi.
Ünlü sanatçıları modern ve temiz bir ortamda ücretsiz olarak
izleyen Küçükçekmeceli bakıyor ki hemen yanında komşu ilçenin
sakinleri. Kıskanmak değil de paylaşmak diyelim!
Bir ay süren festival boyunca düzenlenen sergiler, animasyon
gösterileri, yarışmalar, lazer şovları, spor yarışları
(Küçükçekmece Gölü’nün optimist klasmanı tekne yarışları için son
derece elverişli olduğunu bu haberi okumadan önce biliyor
muydunuz), sürpriz gösteriler de çorbanın tuzu biberi oluyor.
Özel girişimler İstanbul’da dönem dönem dev konserler, festivaller
vs düzenliyor. İstanbul artık dünya starlarının ikinci adresi. Ama
bu organizasyonları takip eden mutlu bir yüz olmanız için hatırı
sayılır bir bütçe ayırmanız gerekiyor.
Küçükçekmece Belediyesi, bir gölü kurtararak sadece çevrecileri
değil, ilçenin geleceğini parlatarak sakinlerini; herkese açık ve
içeriği son derece doyurucu bir festivale imza atarak da “çoluğunu
çocuğunu” sevindiriyor.
Takvimlerinizin yaz ayarını Küçükçekmec Göl Festivali’ne göre
ayarlayın. Dolunay gölün sularına vururken havaya kalkan binlerce
elden biri olmak için…
<<<>>>