Kıyılar yapılaşmaya açılıyor
Abone olÇeşme ve Alaçatı kıyılarındaki sit derecelerinin düşürülmesi için ihale kararı alındı.
Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden olmasının yanı sıra
doğal güzellikleri ve sahip olduğu zengin biyo çeşitlilikle de
dikkati çeken Çeşme ve Alaçatı
kıyılarında yapılaşmayı önleyen sit dereceleri düşürülüyor.
Alınan bilgiye göre, İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Bölge Kurulu, 18 Şubat 2006 tarihli iki kararıyla
İzmir-Çeşme ve Alaçatı bölgelerinde koruma altında olan birçok kıyı
alanlarında doğal sit derecelerini düşürülmesi, bazı alanların da
doğal sit kapsamından çıkarılması yönünde ilke kararı aldı. Bölgede
yapılaşmaya olanak tanıyacak bu kararlar aleyhine, Sualtı
Araştırmaları Derneği (SAD), Doğa Derneği, EgeDoğa ve Greenpeace
Akdeniz, Danıştay'a yürütmeyi durdurma istemiyle iptal davaları
açtı.
Yerel yönetimler, uzmanlar gibi çeşitli paydaşların bir araya
gelmesiyle oluşan koruma kurullarının kararları, ilgili bakanlıkça
uygun görülmesiyle yürürlüğe giriyor. Greenpeace Akdeniz Denizler
Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, Çeşme ve Alaçatı
kıyılarının, hem çeşitli doğal özellikleri nedeniyle hem de Akdeniz
foku, Akdeniz martısı ve Karakulak gibi çok nadir hayvanların yaşam
alanları olması nedeniyle koruma altında bulunması gereken alanlar
olduğunu söyledi. Türkiye'nin, Anayasanın da uyulmasını zorunlu
kıldığı uluslararası sözleşmelerle Akdeniz Havzası'nın korunmasına
yönelik ciddi taahhütleri olduğunu hatırlatan Dökmecibaşı,
böylesine önemli bu bölgelerdeki sit derecelerinin düşürülmesinin
ya da kaldırılmasının
''endişe verici'' olduğunu ifade etti.
-''ÇEŞME VE ALAÇATI, İKİNCİ BODRUM OLMASIN''
Banu Dökmecibaşı, koruma kurulunun sit derecelerine ilişkin
kararında gerekçe olarak, ''bölgede zaten yapılaşmanın başlamış
olmasının'' gösterildiğini belirterek, ''Bölgede yapılaşma var diye
özellikle bazı canlıların üreme alanı olan bölgelerin daha fazla
yapılaşmaya açılması, o bölgenin doğal varlığını tamamen öldürmek
oluyor'' dedi.
Benzer düşüncenin geçmişte Bodrum'da uygulandığını ve bugün
Bodrum'un bir cennet olmaktan çıkıp kente dönüştüğünü ifade eden
Dökmecibaşı, ''Önümüzde Bodrum gibi bir örnek varken, orada
yapılmış hataları Çeşme gibi korunması gereken bir yerde tekrar
yapmak son derece tehlikeli'' diye konuştu.
-''KARAR, KIYI KANUNU'NUN BİR GÖSTERGESİ''-
Dökmecibaşı, Çeşme ve Alaçatı kıyılarına ilişkin kararın aslında
sadece bir örnek olduğunu, başka bölgelerde de benzer kararların
bulunduğunu belirtti.
Gökova Körfezi'nin de yapılaşmaya açıldığını ve bu karara karşı da
dava açıldığını bildiren Dökmecibaşı, şunları kaydetti: ''Bunlar
bir çeşit gösterge. Bilindiği gibi Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı'nca kıyıların yapılaşmaya açılmasına olanak tanıyan bir
Kıyı Kanunu Tasarı Taslağı hazırlandı. Bu daha meclise bile
sunulmadan, yerel kararlarla yasa uygulanmaya başlandı aslında.
Bugün bu bölgelerde ruhsat bile almadan inşaatlara başlandı. Oysa
Çeşme ve Gökova, turizm ve deniz yaşamı açısından çok önemli
bölgeler. Biyo çeşitlilik açısından çok zengin. Bu bölgeleri
korumak, Türkiye'nin turizminin doğru şekilde ilerlemesi için de
çok önemli. Eğer sizin biyo çeşitliliğiniz kalmamışsa doğal
kıyılarınız tahrip olmuşsa turizm de kaybolacaktır. O yüzden, bu
yeni inşaatların sadece inşaat sektörüne faydası olacaktır, turizme
faydası olmayacaktır.''