Dünyada son dönemde öyle şeyler yaşanıyor ki "Dünyanın çivisi mi çıktı?" sorusunu akıllara getiriyor. TOP GİBİ OYNADI: ABD’de Dexter adlı kedi, yakaladığı fareyi dakikalarca havaya fırlatıp oynadı. Olayı gören sahibi Angelo DeSantis da bu ilginç anı kare kare fotoğraflayıp bütün dünya ile paylaştı. KISKANÇLIK VAHŞETİ: Rusya’da aynı delikanlıya âşık olan iki kız arasındaki çekişme, cinayetle bitti. Aleksandra R. (15) ve aynı liseye giden Anastasya M. (15), Dmitriy adlı gence âşık oldular. Kızlar meseleyi çözmek için Anastasya’nın evinde buluştular. Tartışmada Anastasya, Aleksandra’nın boğazını keserek öldürdü. Kurbanın vücudunun boydan boya kesilip gözlerinin oyulduğu cinayet Rusya’yı şoke etti. TREN İSTASYONUNDA ASLAN PANİĞİ: İngiltere’de Batı Yorkshire’da hayvanat bahçesinden kaçan bir aslan ve yavrusunun raylara indiği öğrenilince trendeki yolcular iki saat mahsur kaldı. Dünkü olayda, halktan iki kez “Aslanlar geziyor” ihbarı alan polis, alarma geçti. Yolcuların trenden inmesine izin verilmedi. Bu sırada aslanla yavrusu için bir helikopter bölgede devriye uçuşu yaptı, 12 polis arama çalışmalarına katıldı. Ancak aslanla yavrusu bulunamadı. UÇAN GERGEDAN: Dünya Vahşi Yaşam Fonu (WWF), Güney Afrika’da boynuzu için avlanan gergedanları korumak için tartışmalı yeni bir yöntem uyguluyor. Hayvanlar bacaklarından bağlanıp helikopterden sarkıtılarak güvenli bölgelere taşınıyorlar. Taşınmadan önce uyutulan gergedanlar bu şekilde on dakikadan az bir sürede 1500 kilometre uzaklığa götürülüyor. İlk bakışta zalimce görünse de bunun soyu tükenmek üzere olan bu hayvanları nakletmek için en uygun ve güvenli yöntem olduğu belirtiliyor. 27 KADININ CESEDİNİ EVİNDE SAKLADI: Rusya´da polis, 27 kadının cesedini mezarlıklardan çıkararak mumyalayıp evinde saklayan bir kişiyi gözaltına aldı. Ülkenin batısında yer alan Nizhniy Novgorod kentindeki mezarlıklarda hırsızlık olaylarını araştıran polis, 45 yaşındaki bir tarihçiden şüphelendi. Şüphelinin evinde yapılan aramada 27 kadının mumyalanmış cesetleri bulundu. Polis, şüphelinin genç kadınların cesetlerini kentin farklı yerlerindeki mezarlıklardan çıkardığını, elbise giydirip süsleyerek evinde sakladığını açıkladı. Şüphelinin 'nebbaşlık' suçlamasıyla mahkeme önüne çıkması bekleniyor. ‘MARS YOLCULUĞU’ 520 GÜN SONRA BİTTİ: Mars’a yolculuğun mümkün olup olmadığını tespit etmek için Rusya’nın başkenti Moskova’nın batısındaki uzay araştırma merkezindeki modüller ağında 520 gün geçiren 3 Rus ile birer Fransız, İtalyan ve Çinli’den oluşan 6 kişilik ekip, dışarı çıktı. Mars500 deneyi ile 15 milyon dolarlık uzun uzay yolculuklarının insan bedenine nasıl etkileri olduğunu aydınlatması hedeflendi. 700 BİNDE BİR İHTİMAL GERÇEK OLDU: İngiltere´de yaşayan 24 yaşındaki Adele Jelley isimli kadın, doğal yoldan dördüz bebeklerine hamile kalarak 700 binde bir görülen bir ihtimali gerçekleştirdi. İngiliz Daily Mail’in internet sitesinde yer verdiği habere göre; hamile olduğunun uzun bir süre farkında olmayan genç kadın, 17 haftalık ultrason sonuçlarında üç erkek, bir de kız çocuk sahibi olacağını görünce çok şaşırdı. İş bulmakta zorluk çeken ve iki kızları daha olan Adele ile eşi Gary, şimdi bebeklerine nasıl bakacaklarını düşünüyor. Hastaneye gittiğinde aldığı haberle nereye uğradığını şaşırdığını söyleyen Adele ,“Öğrendiğimde ekrana ve doktoruma şok olmuş bir şekilde baktım. Önce inanamadım, sonra sinirlenerek kapatmasını söyledim. Hatta hastanedeki hemşirelerden biri 19 yıllık kariyerinde ilk defa böyle bir şey gördüğünü söylerek ultrason resminin bir kopyasını da kendisine aldı” diyerek yaşadığı şoku anlattı. YA ÇARPARSA: Saatte 37 bin km hızla yaklaşan 20 milyon tonluk göktaşıyla çarpışma riski, 2012 veya 2013´te netleşecek. MISIR mitolojisinde kötülüğün simgesi, karanlıklar ve kaos tanrısı Apofis´in adı verilen, ´Kıta Katili´ lakabı takılan göktaşının Dünya´yı vurma ihtimali, bilim adamlarını harekete geçirdi. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) uzmanlarına göre 20 milyon tonluk, 300 metre çapında Apofis adlı göktaşı saatte 37 bin km hızla Dünya´ya yaklaşıyor. NASA´nın göktaşını durdurması için 25 yılı var. (2029´da çok yaklaşacak) Göktaşı, 2029´da 32 bin kilometre yakınımızdan geçecek. İzlediği yörünge gereği tekrar Dünya´ya yönelecek olan göktaşı, 13 Nisan 2036´da Dünya´ya çarpabilir. Bu olasılık 250 binde 1, fakat hesaplar kesin değil. NASA´dan, ´Apofis´in nereye yöneleceğini tam olarak bilmiyoruz. Ama 2012´de ya da 2013´te tekrar görünür olunca belirleyebileceğiz´ dedi. KOVUK MAĞDURU!: ABD’nin California eyaletinde yaşayan bir adam, kovuğuna sıkıştığı ağaçtan itfaiyeciler tarafından kurtarıldı İsmi açıklanmayan adam, yaklaşık 1 buçuk metre derinliği olan ağaç kovuğuna sıkışmış halde bulundu. Adamın çığlıkları üzerine çağırılan itfaiyenin operasyonu 90 dakika boyunca sürdü. Genç adam sıkıştığı yerden ancak ağaç kesilerek kurtarılabildi. Adamın hiçbir yara almadan kurtarıldığı açıklandı. İtfaiye görevlileri, “Adamın neden ağacın içine girdiği hakkında en ufak bir fikrimiz yok” dedi. SAHİLDE 6 BİN ÖLÜ KUŞ: Kanada’da Georgia Körfezi’nin Wasaga sahilinde 6 bini aşkın ölü kuşa rastlandı. 3 kilometrelik sahil şeridindeki ölü dalgıç kuşu, martı ve ördekler görenleri hayrete düşürdü. Şehir sakinleri, kuşların ölümüne muhtemel bir atık ya da petrol sızıntısının neden olabileceğini ileri sürdü. Yetkililer ise kuşların ölü balıkları yedikleri için zehirlenmiş olabileceklerini söyledi. Binlerce kuş sahilden toplandı. TEK RAKİBİ ŞENTÜRK: İngiliz görme engelli bankacı Mike Newman, bir akrobasi jetini kullanarak, Metin Şentürk’ün Ferrari rekoruna misilleme yaptı. İngiltere’nin Northamptonshire bölgesinde düzenlenen etkinlikte, jetle 609 metreye çıkan cesur adam, havada en fazla takla atan akrobasi ekibi olarak dünya rekoru kırmak isteyen jetlerin arasına katıldı. Newman, ilk taklayı gerçekleştirdikten sonra kontrolü yardımcı pilot Myles Garland’a devretti. Havadaki 4 jet aynı anda 25 takla daha gerçekleştirdi. Newman, karadaki hız rekorunu geçen sene şarkıcı Metin Şentürk’e kaptırmıştı. Şentürk, Ferrari’yle saatte 292.8 kilometre hızla giderek önceden Newman’ın elinde bulunan rekoru kırmıştı. İngiliz adam, havada kırdığı rekoru, gelecek sene karada ve denizde de kırarak bütün hız rekorlarını elinde tutmak istediğini söyledi. FACEBOOK´A 100 BİN EUROLUK DAVA AÇTI: Avusturyalı bir hukuk öğrencisi sosyal paylaşım sitesi facebook’a, sildiği halde kişisel bilgilerini sakladığı gerekçesiyle 100 bin euroluk tazminat davası açtı Max Schrems (24), geçen haziranda katıldığı bir facebook yöneticisinin konferansı sırasında kendisine ait bilgilerin dökümünü istedi. Avusturyalı genç, CD olarak gönderilen 1200 sayfalık bilgiyi görünce şoke oldu. Bilgiler arasında üye olduğu tarihten itibaren, sildiği tüm mesajlar, çıkardığı arkadaşlar, hangi bilgisayarlardan bağlandığı ve kendisini etiketlenmekten çıkardığı tüm fotoğraflar bulunuyor. İrlanda’da bulunan data koruma komisyonuna başvuran Schrems “Facebook’un tüm bu bilgileri saklıyor olması çok korkunç” dedi. BABASIYLA TANIŞTIĞINDAN HABERİ OLMAMIŞ: Steve Jobs’un yaşamını anlatan biyografi kitabında özel yaşamı ve ABD Başkanı ile ilgili ilginç detaylar var. Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un haftaya piyasaya sürülmesi beklenen 56 yıllık hayat hikâyesinin yazarı Walter Isaacson, kitapta yer alan bazı çarpıcı ayrıntıları aktardı. Isaacson, Amerikan CBS televizyonuna verdiği röportajda, Jobs’un hayatındaki en büyük pişmanlığının ameliyat olmayı dokuz ay reddetmesi olduğunu söyledi. Hastalığını kabullenmekte uzun süre zorlanan Jobs, bu süreçte Tanrı’nın varlığını da daha çok sorgulamaya başladı. Kitapta, Jobs’un Microsoft’un kurucusu Bill Gates ve ABD Başkanı Barack Obama’yla ilişkisine dair sıradışı düşünceleri de bulunuyor. Obama’yla baş başa bir görüşme teklifi gelene kadar görüşmeyen Jobs’un, 2010’daki görüşmede Başkan’a “Bir dönem için başkanlık yapıyorsunuz” dediği belirtiliyor. Jobs, Obama’ya 2012 seçimleri için Ronald Reagan’ı başkanlığa taşıyan kampanya benzeri bir reklam da yapmak istemişti. Tanıştığını bilmiyordu Jobs, Microsoft’un kurucusu Bill Gates’i ise başkalarının fikirlerini çalmakla suçluyordu. Kitaba göre Jobs, Gates’in teknolojiye yeteneğinin olmadığını fakat hangi ürünün ses getireceğini seçmekte bir usta olduğunu düşünüyordu. Kendisini evlatlık veren biyolojik babası Suriyeli Abdulfattah Jandali’yi hayatının sonuna kadar görmeyi reddeden Jobs, aslında onunla çoktan tanışmıştı. Jandali’nin Akdeniz yemekleri yapan restoranının müdavimi olan Jobs, bilmeden onunla tanışmış, fakat gerçeği öğrendiğinde servetini korumak için ondan uzak durmayı tercih etmişti. BU EVDEN PAHALISI YOK: Hintli iş adamı Mukesh Ambani, Bombay’da yaklaşık 2 milyar dolar harcayarak inşa ettirdiği 27 katlı gökdeleni sadece davetler için kullanıyor! Bunun nedeninin ise binada Hint tapınaklarındaki ‘Vastu Shastra’ adlı kuralların kullanılmaması olduğu iddia edildi. İş adamının sözcüsü, iddiaları reddederken, evin henüz düzenli bir ikametgah olarak kullanılmadığını da doğruladı. 173 metre yüksekliğinde ve 37 bin metrekare genişliğindeki lüks gökdelende 3 asma bahçe, sinema salonu, yoga stüdyosu ve helikopter pisti bulunuyor. BU EVDEN PAHALISI YOK: Hintli iş adamı Mukesh Ambani, Bombay’da yaklaşık 2 milyar dolar harcayarak inşa ettirdiği 27 katlı gökdeleni sadece davetler için kullanıyor! Bunun nedeninin ise binada Hint tapınaklarındaki ‘Vastu Shastra’ adlı kuralların kullanılmaması olduğu iddia edildi. İş adamının sözcüsü, iddiaları reddederken, evin henüz düzenli bir ikametgah olarak kullanılmadığını da doğruladı. 173 metre yüksekliğinde ve 37 bin metrekare genişliğindeki lüks gökdelende 3 asma bahçe, sinema salonu, yoga stüdyosu ve helikopter pisti bulunuyor. 75 BİN KM YÜRÜDÜ: Kanadalı Jean Beliveau 2000 yılında ekonomik krize boyun eğmiş ve iflas etmişti. Battıktan ve orta yaş krizine girdikten sonra bir karar alan 45 yaşındaki iş adamı, dünya barışını sağlamak için dünyayı yürüyerek dolaşmaya karar verdi. Montreal kentinden 18 Ağustos 2000’de yola çıkan Beliveau, aralarında Güney Afrika, Avustralya, İngiltere ve Türkiye’nin de olduğu 64 ülkeden geçti, toplam 75 bin kilometre yol yaptı. Beliveau, dün 11 yıllık zorlu yolculuğuna başladığı Montreal’e dönerek seyahatini tamamladı. 54 ayakkabı değiştirdi 11 yılda 54 çift ayakkabı değiştiren ve son birkaç kilometresini destekçileriyle birlikte yürüyen 56 yaşındaki Beliveau “Amacım Kanada ve diğer ülkelerin ‘Barış Bakanlığı’ oluşturmasıdır. Hepimiz farklıyız ve dünyayı güzel yapan da budur” açıklamasını yaptı. Çin’de yılan yediğini, Sudan’da sakal bırakıp başörtüsü taktığını, Filipinler’de askerler tarafından korunduğunu dile getirdi. BACAK KADAR SOYGUNCU: İngiltere’nin Liverpool kentinde Nisan ve Mayıs aylarında bir dizi silahlı soygun yaşanmıştı. 10 gün boyunca, bir grup maskeli saldırgan kentte terör estirmiş, dükkanlardaki kasaları boşaltıp taksicileri gasp etmişti. Yetkililer 5 yaş sonra saldırganların 13-18 yaşları arasında oldugunu açıkladı. Belgeleri yayınlayan polis, 13 yaşındaki saldırgan Jobe Kilbride’ın evde pompalı tüfekle çekilmiş fotoğrafını delil olarak kullandı. Yargılanan genç soyguncular 20 yıl hapis cezası aldı. Grubun lideri Bradley Beveridge adam vurduğu gerekçesiyle 9 yıl Kilbridge’in ise 4 yıl hapis cezası aldığı kaydedildi. PARDON 6 BİN 800 KİŞİYE AIDS BULAŞTIRDIK: Kanada’da hijyen kurallarına uymayan bir kliniğin, hastalarına hepatit-B, hepatit C ve AIDS virüsü bulaştırmış olabileceği açıklandı. Ottawa halkı, sağlık ekiplerinin kontrole çağırmak için göndereceği 6 bin 800 mektubu heyecan ve korkuyla bekliyor. Kanada’nın Ottawa kentinde son yılların en büyük skandalı patlak verdi. Rutin incelemeler sırasında ismi açıklanmayan bir kliniğin hijyen kurallarına uymadığı ortaya çıktı. Kliniğin bir bölümünde yapılan enfeksiyon kontrolünde ihmaller saptandığı açıklanırken, Sağlık Hizmetleri Müdürü Dr. Isra Levy “Hastalara hepatit-B, hepatit C ve AIDS virüsü bulaşmış olabilir. Son 10 yılda tedavi olan 6 bin 800 hastayı mektupla kontrole çağıracağız” dedi. MOLLANOT MAYMUN KAYBOLMUŞ: 2017’DE uzaya insan göndermeyi hedefleyen İran’ın geçen ay uzaya gönderdiği maymunun öldüğü ortaya çıktı. İran Bilim Bakan Yardımcısı Mehdinejad Nuri, maymunu taşıyan Kavoşgar 5 roketinin kaybolduğunu açıkladı. İran, uzaya canlı gönderme planlarının şimdilik ertelendiğini bildirmiş ancak nedenini açıklamamıştı. Ultra-gerçek insan yüzü kopyaları üretti: Japonya’da bir şirket her şeyiyle insan yüzünün bire bir kopyası olan maskeler üretti. Daily Mail’in haberine göre Real-f adlı şirket, 3 bin 900 dolara (yaklaşık 7 bin 200 TL’ye) isteyen herkesin yüzünün gerçeği kadar aynısı olan maske üretiyor. 3DPF (Ü boyutlu Foto Form) olarak adlandırılan maskeler sert 'vinil klorid' adı verilen bir maddeden üretiliyor. 'İnsan yüzünün üç boyutlu fotokopisi' olarak de nitelenen kopya maskeler, kişinin yüzündeki damarlarla gözündeki irisi dahi bire bir kopyalayabiliyor. YATAK ODASINA UÇAK GİRDİ: Arjantin’in Santa Fe kentindeki evinde, öğleden sonra biraz kestirmek için yatağına giren Roberto Mendez, iki davetsiz misafir tarafından gürültülü biçimde uyandırıldı. Guillermo Thomas (59) ve Remilly Molini’yi taşıyan Star Light tipi hafif uçak, evinin çatısına çakıldı. Üç şanssız adam kazadan hafif yaralarla kurtulurken, Mendez evin elektriklerini keserek uçaktan sızan yakıtın neden olabileceği yangını engelledi. CEPTEN KAN DAMLIYOR: Kongo’da 15 yıldır süren iç savaş, ‘cep telefonu yapımında’ kullanılan minerallerin çıkarıldığı madenlerin geliriyle finanse ediliyor Cep telefonları insanlar için bu yüzyılın en vazgeçilmezi oldu. Amerikalı navigasyon şirketi TeleNav insanların yüzde 33’ünün bir haftayı cep telefonsuz geçirmektense seks diyetine girmeye razı olduklarını ortaya koyarken, kimse bu alışkanlığın dünyanın öbür ucundaki 5 milyon kişinin ölümünden sorumlu olacağını elbette düşünemezdi. 10 YAŞINDA VÜCUT GELİŞTİRME GURUSU: ABD’NİN Georgia eyaletinde yaşayan 10 yaşındaki C.J. Senter, vücut geliştirme tutkusuyla etkilediği arkadaşlarına antrenörlük yapmaya başladı. Henüz beş yaşındayken katılacağı bir futbol turnuvası için vücut geliştirme çalışmaya başlayan Senter için bu spor daha sonra bir bağımlılığa dönüştü. İlkokul öğrencisi Senter, ilerlettiği çalışmaları sonucunda elde ettiği tam donanımla kendine ait egzersiz DVD’leri bile çıkardı. ŞAPKALI YANARDAĞ: Rus fotoğrafçı Ivan Dementievski, ülkenin en doğusundaki Klyuchevskaya Sopka yanardağı civarında gezerken birden hava aydınlandı ve dağın olağanüstü bir görüntüsü ortaya çıktı. Dağın zirvesinde geleneksel Çin şapkası veya bir ufo gibi düzgün koni şeklinde kümelenmiş bu bulutlar meteorolojide “Mercek bulut” veya “şapka bulut” olarak adlandırılıyor. Dağ ve çevresindeki hava sıcaklığında ani değişikliklerde ortaya çıkan bu bulutlar nadiren görülüyor. 6 KÖPEKBALIĞI BU GÖLDE HAPİS: Avustralya’da, sel yüzünden okyanusa bağlanan göle 6 köpekbalığı girdi. Sel suları çekilince köpekbalıkları gölde yaşamaya başladı. HAZİRAN’daki büyük sel felaketinin yaralarını sarmaya çalışan Avustralya’nın Brisbane kenti, Büyük Okyanus sularının taşıdığı 6 köpekbalığından kurtulmanın yollarını arıyor. Uzunluğu 3 metreyi bulan köpekbalıkları sel sularının çekilmesiyle okyanusa yakın küçük bir gölde sıkışıp kaldı. (Golf sahasının ortasında) Köpekbalıkları, göle kısa sürede uyum sağladı. Bu durum, en çok golfçüleri tedirgin etti. Kulüp yönetimi, müşterilerini kaçırmamak için şimdilik göl kenarına “Dikkat köpekbalığı. Yüzmeyin ve toplarınızı almaya çalışmayın” yazan tabelalar koymakla yetindi. 55 YILDA TAM 68 LİTRE KAN VERDİ: İngiltere’nin Prenton kentinde yaşayan Dorothy Manley (73), eşine az rastlanır bir rekorun sahibi. 55 yıldır düzenli kan bağışı yapan Manley’in bugüne kadar toplam 68 litre kan verdiği tahmin ediliyor. Uzmanlara göre bu kan miktarı en az 840 bebeğin ya da 360 yetişkinin kan kaybından ölmesini engeller. Her iki ayda bir kan bağışında bulunan Manley “Bugüne kadar kan bağışının bir kötü etkisini görmedim. Dahası cildim de yaşıtlarıma göre daha iyi görünüyor. Derimde bir leke çıksa, kan bağışından sonra hemen yok oluyor” diyor. TECAVÜZ VAADİYLE SPREY SATIŞI!: Güvenlik amacıyla satılan bayıltıcı spreyleri, sağlık ve bakım ürünleri pazarlayan bir internet sitesinin, 'kadınları bayılt tecavüz et' diye sattığı ortaya çıktı. Sosyal medyada büyük tepki toplayan site birkaç saat içinde kapatıldı. Kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz haberlerinin arttığı son günlerde, bir internet sitesinde erkeklerin “kadınları bayıltarak” cinsel ilişkiye girmelerine hatta tecavüz etmelerine “imkan veren” bayıltıcı sprey pazarlandığı ortaya çıktı. Bu 'satış vaatleri' kısa sürede sosyal medyada büyük tepki toplayan internet sitesi kapatıldı. 4 MİLYON DOLARA SATILDI: 127 YILLIK ömrüyle ‘dünyanın en eski çalışan arabası’ ünvanına sahip La Marquise marka otomobil, ABD’de yapılan bir açık arttırmayla yeni sahibini buldu. Buhar gücüyle çalışan bu aracın ile 2,5 milyon dolar (3.7-4.6 milyon TL)arası satılması beklenirken, adının açıklanmasını istemeyen bir alıcının 4 milyon dolardan (7.3 milyon TL) daha fazla teklif sunduğu öğrenildi. Saatteki hızı 60 kilometreye ulaşan ve görünüşü bir lokomotifi andıran antika değerindeki arabanın gecede sergilenen diğer araçların aksine hala çalışıyor olması dikkatleri üzerine çekmesine yetti. DÜNYAYI SİYAH - BEYAZ GÖRÜYOR: İngiltere’de yaşayan Freyah Rose Lyons adlı 20 aylık küçük kız herşeyi siyah-beyaz görüyor. Doktorlar, annenin hamileyken geçirdiği grip veya nezle gibi basit bir hastalık yüzünden bu durumu yaşadığı düşünüyor. 10 bin kişide bir görülen bu vakanın tedavisi de bulunmuyor. Lyons’un annesi Camilla, “O çok zeki bir bebek. Renkleri görmemesini diğer duyuları ile telafi ediyor. Sadece siyah-beyaz görüyor olabilir ancak, bu hiç görememesinden çok daha önemsiz” dedi. PARMAK İZİ GİBİ EŞSİZ: İnsanların yürüyüşünün retina ve parmak izi gibi kişiye özgü olduğu ortaya çıktı. Yürüyüş sırasında oluşan basınç noktalarını tespit eden bantla kimlikler ayırt edilebilecek İngiltere’nin Liverpool Üniversitesi’nde yapılan araştırma sonucunda insanların yürüyüşünün de retina ve parmak izi gibi kişiye özgü olduğu ortaya çıktı. Buluşlarından yola çıkarak yürüyüş sırasında oluşan basınç noktalarını tespit eden hassas bir bant icat eden araştırmacılar, biometrik güvenlik sistemlerinde yeni bir çığır açılacağını söylüyor. Yüzde 99.6 doğru Araştırmacılar, yürüyüş sırasında insanların ayaklarında oluşan 100 bin basınç noktasını inceledi ve bunların 70’inin tamamen eşsiz olduğunu keşfetti. Bu baskı noktalarını tespit eden aşırı hassas yürüyüş bantları geliştirilirken, deney sırasında sistemin yüzde 99.6 oranında doğru çalıştığı görüldü. Sistemin, havaalanları kullanılabileceği düşünülüyor. Cinsiyet tespiti Araştırmacılardan elektrik mühendisi John Goulermas, sistemin şu an çıplak ayakla yüründüğünde çalıştığını, ayakkabı ile de çalışır hale getirmeyi planladıklarını söyledi. Uzmanlar yürüyüşe bakarak cinsiyet, yaş, egzesiz seviyesi gibi özelliklerin de tespit edilebileceğini düşündükleri, sistemi bu yönde geliştireceklerini söyledi. ERKEK ARKADAŞI KADIN ÇIKTI! İngiltere’de yaşayan Nicole Lindsay adlı bir kadın, evlenmek üzere olduğu adamın ‘kadın’ olduğunu öğrenince şok geçirdi. Yaklaşık beş sene beraber olduklarını söyleyen 24 yaşındaki genç kadın, “Polis Lee’in kadın olduğunu söylediğinde inanamadım. Öğrendiğimden beri kabuslar görüyorum” dedi. Lindsay’ın Lee olarak tanıdığı Samantha Brooks, polisin verdiği bilgiye göre, 14 yaşındaki bir kızı taciz etmekten hapishaneye atılmıştı. Cinsel ilişkilerini karanlıkta yaşamayı tercih ettiklerini söyleyen Lindsay, Brooks’un kendisini tuvalet kağıdı tutucusu ile kandırdığını da gözyaşları içinde ekledi. Geçtiğimiz eylül ayında Brooks tutuklanınca her şey açığa çıktı ancak Lindsay’ın arkadaşları tanıklık yapmayınca Brooks serbest kaldı. KELİMELERİN EFENDİSİ Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nun yeni yıldızı Giritli Ioannis Ikonomou. Yunan tercüman, aralarında Osmanlıca ve Türkçe’nin de bulunduğu 32 dili konuşabiliyor Girit’te doğan Ioannis Ikonomou küçük yaşlardan itibaren yabancı dille ilgileniyor. Ailesi tatildeyken yanına aldığı Almanca kitabı okumaya çalıştığında 5 yaşında olan Ikonomou 10 yaşına geldiğinde İngilizce, İspanyolca ve İtalyanca konuşmaya, yazmaya ve anlamaya başladı. 18 yaşında Sanskritçe öğrenen çılgın Yunan, Türk-Yunan ilişkileri krizdeyken Türkçe ve Osmanlıca’ya merak sardı. İstanbul’u gezen Ikonomou, bir camiye de gitti. Cami çıkışında bana sarıldılar “İstanbul’da büyük bir camide namaza katıldım, insanlar ne yapıyorsa onu yaptım ve çok etkilendim. Herkes cami çıkışında bana sarıldı, onlarla rahatlıkla iletişim kurdum” dedi. Bulgarca, Lehçe ve Çince de öğrendiğini dile getiren Ioannis “Bugün Türklerin anlamadığı Osmanlıca’ya da hakimim” dedi. Ikonomou parlamentoda, Yunanca, Çince ve Almanca çevirilerden sorumlu olsa da kariyeri boyunca birçok cumhurbaşkanı ve başbakana yardımcı olduğunu açıkladı. Ioannis gün içinde Çin haber kanallarını izleyip, Bulgar dergilerini okuduğunu dile getirdi. BİR ÜLKE SULAR ALTINDA: Nesat Tayfunu’ndan sonra Filipinler’e bir darbe de Nalgae Kasırgası vurdu. 52 kişinin öldüğü, yerleşim yerlerinin sular altında kaldığı ülkede önceki gün başlayan kasırga Filipinler’in kuzeydoğu bölümünü etkisi altına aldı. Saatte 120 kilometre hızla esen rüzgar yüzünden ilk belirlemelere göre 3 kişi öldü 6 kişi kayboldu ve 4 kişi de yaralandı. Yetkililer, Filipinliler’in yüksek bölgelere kaçmasını istedi. Hasar 155 milyon dolara çıktı Vietman’ı da etkileyen kasırga yüzünden 20 bin kişinin tahliye edildiği açıklandı. Manila’da pirinç tarlalarındaki mahsüllerin büyük hasar gördüğü belirtilirken hava kuvvetlerinin ve askerlerin bölgeye sevk edildiği bildirildi. Üç gündür devam eden kasırganın sadece tarım sektörüne 155 milyon dolarlık maddi zarara neden olduğu belirtildi. 14 MİLYON DOLARA SATIYOR: Robert De Niro, 1975 yılında satın aldığı 5 katlı evi satışa çıkardı. Taksici filmini çekerken 190 bin dolar karşılığında sahip olduğu evi için 14 milyon dolar değer biçen De Niro, evin harap vaziyette olduğunu söyledi. Uzun süre Greenwich Village’daki evde kaldığını belirten De Niro, 2 bin metrekarelik evde daha önce şair Marianne Moore’ın kaldığını söyledi. Yaşadığı semtin 70’lerde ıssız ve tekinsiz olduğunu dile getiren usta aktör, “Artık buralar daha canlı ve huzurlu. Ancak bu evde uzun zamandır kimse yaşamıyor. O yüzden bu evi alan kişiler en az 4 milyon dolarlık bir bakımdan geçirmeli” dedi. İSTANBUL SYDNEY 2 SAAT: Hollandalı havayolu şirketi KLM, 2014 yılında hizmete girecek yeni projesini tanıttı. Özel jet motorlara sahip hava taşıtı ile dünyanın her yerine en fazla iki saat sonra ulaşılacağını açıklayan Michiel Mol “Saatte 220 bin kilometre hızla giden araçlar ile dünya küçülecek” dedi. Uçak biletlerinin 90 bin dolar olacağını açıklayan yetkililer şimdiden 35 biletin satıldığını bildirdi. DANİMARKA´DA TÜRK CAZCIYA REKOR TAZMİNAT: Danimarkalı iki DJ, Türk cazcı Atilla Engin’in bir şarkısının 10 saniyesini kullanmak için anlaştı. Ancak DJ’ler bu kısmı 6 defa tekrarlayınca telif haklarını ihlalden mahkûm oldu Türkiye’den Danimarka’ya giden caz müzisyeni Atilla Engin’in 85’te çıkardığı Marmaris Love albümündeki Turkish Showbiz şarkısı Danimarka’yı birbirine kattı. Şarkının 10 saniyesini kullanmak isteyen Djuma Soundsystem, 2003’te Engin’le anlaştıktan sonra Les Djinn isimli bir şarkı yaptılar. Ülkenin müzik elçisi de olan Engin eserinin 10 saniyesinin 69 saniye boyunca tekrarladığını öğrendi. Kazandıklarının 8 katı Albümde Engin’e atıfta bulunan hiçbir ibare olmamasına da kızan müzisyen tazminat davası açtı. Dava geçen hafta sonuçlandı. Mahkeme, albümden 100 bin euro kazanan ikilinin Türk sanatçıya 848 bin euro ödemesine karar verdi. Bu karar Danimarkalı müzisyenleri ayağa kaldırdı. Sanatçılar “Bu ceza çok fazla” diyerek isyan bayrağı açtı. 10 saniye için 848 bin euro aldı Djuma Soundsystem “Kimsenin Türk cazını bildiğini zannetmiyorduk. Karara itiraz edip yasal işlem başlatacağız” dedi. EN SAÇMA NOBELLER: Güldürürken düşündüren bilimsel çalışmalara verilen Ig Nobel ödülleri dağıtıldı. “Çok çişleri geldiği zaman bazı konularda iyi bazılarında kötü karar verme” araştırması tıp ödülünü aldı. HARVARD Üniversitesi tarafından Nobel’in bir parodisi olarak komik ve saçma bilimsel çalışmalara verilen ödüller olan Ig Nobel’in 21’incisi düzenlendi. İngilizce “Bayağı” anlamına gelen “Ignoble” kelimesinin kısaltılmış hali olan Ig Nobel’ler önceki gün Harvard Üniversitesi’nde 1200 davetlinin katıldığı bir törende sahiplerini buldu. En saçma Nobeller Gerçek Nobel sahiplerinin ödülleri takdim ettiği törende en ilginç ödüller şöyle: Biyoloji: Avustralyalı Darryl Gwynne ve David Rentz’in “bira şişesini dişi sanıp çiftleşmeye çalışan hamamböcekleri” konulu çalışmasına. Barış: Litvanya’nın başkenti Vilnius’un belediye başkanının “yasadışı park lüks araçların tankla ezilmesiyle önlenir” çözümüne. Tıp: Hollanda-Belçika-Avustralya ortak ekibinin “Engelleyici dökülme” başlıklı çalışmalarında insanların “çok çişleri geldiği zaman bazı konularda iyi bazılarında kötü karar vermeleri” çalışmasına. Matematik: Ortak çalışan altı bilim insanının “dünyanın sonu bu 21 Ekim’de” konulu çalışmasına. Kimya: Acı yabanturpu kokusunun en ağır uykulu insanı bile uyandıracağı ve yangın alarmı olması gerektiğini belirten Japon bilim ekibine. DİLİNDEN DÜŞMÜYOR: Rusya’daki Rovey Ruchey Hayvanat Bahçesi’nde yaşayan dişi amur kaplanı İris, 7 haftalık yavrusunu severken kameralara böyle yansıdı Yetkililer, İris’in ağustos ayında 3 yavru dünyaya getirdiğini söyledi. Anneleriyle birlikte kafeslerinde yaşayan kaplanlar, her gün yüzlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Sayıları gün geçtikçe azalan amur kaplanları, nesli koruma altına alınan vahşi hayvanlar arasında bulunuyor. ABD’DE ŞİMDİ DE KAVUN PANİĞİ: Amerika’nın Colorado eyaletine getirilen yeni bir kavun türünün yol açtığı listeria salgını 13 kişiyi öldürdü. Yetkililer 72 kişinin hastanede tedavi gördüğünü bildirdi. New Meksiko’da 4, Colorado’da 2, Teksas’ta 2, Kansas, Maryland, Missouri, Nebraska ve Oklahoma eyaletlerinde de birer kişinin hastalık yüzünden hayatını kaybettiği açıklandı. AWS AVCISI Amerika’da yaşayan Mark Quartiano’nun en büyük eğlencesi köpekbalığı yakalamak. Köpekbalığı lakaplı Quartino “Jaws filminden sonra köpekbalıklarına olan ilgim arttı” dedi. 20 bin köpekbalığı yakaladığını dile getiren Quartiano “Hamile olan balıkları tekrar suya gönderiyorum” dedi. Maceracının yakaladığı en büyük köpekbalığı 1100 kilogram ağırlığında. 41 YIL KAÇTI PARMAK İZİ YAKALATTI: 1972’de kaçırdığı uçaktakiler için bir milyon dolarlık fidye isteyen adam Cezayir’e kaçmıştı. 41 yıldır ABD’nin izini bulamadığı adam kimlik kartı almak için parmak izi verdiği Portekiz’de yakayı ele verdi ABD’de 1962 yılında bir petrol istasyonu sahibini soyup öldürdükten sonra 15 yıl hapis cezasına çarptırılan George Wright, cezasının 8’inci yılında firar etmişti. 1972’de New Jersey’de Kara Panter Hareketi örgütüyle bağlantılı olan Wright bir grup teröristle Delta Havayolları’na ait bir yolcu uçağını kaçırmıştı. Uçakta bulunan 86 yolcu için fidye istemiş ve isteği üzerine 1 milyon dolar almıştı. Fakat rehineleri bırakan Wright teslim olmamış Cezayir’e kaçmıştı. ABD’ye teslim edildi Aradan geçen 41 yıl boyunca Amerikan yetkililer Wright’ın arkadaşlarına ulaştı ama cinayetten hüküm giyen adama ulaşamadı. Fakat önceki gün Portekiz’de, siyahi bir adamın kimlik kartı almak için parmak izi vermesi Atlantik’in iki tarafını harekete geçirdi. 68 yaşındaki adamın parmak izinin 60’larda hapse girerken verdiği parmak iziyle eşleşmesi yetkilileri harekete geçirdi. Hayli yaşlanan Wright’ın yüz hatları ABD’li yetkililerin çizdiği robot resimle de eşleşince Portekizli güvenlik güçleri Lizbon yakınındaki eve baskın yaptı. Portekizli güvenlik güçleri, Wright’ın Amerikalı yetkililere teslim edildiğini açıkladı. SİGORTA ÇILGINLIĞI SINIR TANIMIYOR: İNGİLİZ Independent gazetesi vücutlarının bazı uzuv veya organlarını koruma altına almak için sigortalatan ünlülerin dudak uçuklatan sigorta bedellerini yazdı: Fernando Alonso başparmaklarını sigortalatan ünlülerden. - 2006 yılında tıraş bıçağı markası Gillette’in “Tanrıça Bacakları” ödülünü kazanan ABD’li seksi şarkıcı Mariah Carey’nin bacaklarının sigorta bedeli 1 milyar Sterlin (2.8 milyar TL). - Sessiz film yıldızı Ben Turpin’in 1920’lerde sigortalattığı şaşı gözleri 16 bin 400 Sterlin (47 bin 400 TL). - 2008 yılında göğüs kıllarını sigortalatan İngiliz şarkıcı Tom Jones’un, sigorta bedeli 3.5 milyon Sterlin (10 milyon TL). - Latin yıldız Jennifer Lopez’in kalçaları ise, 18 milyon Sterlin (52 milyon TL). - İspanyol Formula 1 pilotu Fernando Alonso da, başparmaklarını 9 milyon Sterlin’e (26 milyon TL) sigortalatarak, sigorta çılgınlığına yeni bir boyut ekleyen ünlüler listesine katıldı. ANNE KABUĞUNDA SON YOLCULUK: MACARİSTAN’DA bir hayvanat bahçesindeki kaplumbağa yavruları, ziyaretçileri annelerinin kabuğunda karşılıyor Nyireghaza Hayvanat Bahçesi’nde dört gün önce doğan sekiz Afrika mahmuzlu kaplumbağası (Geochelone sulcata), 115 gün boyunca yumurtadan çıkmayı bekledi. Ancak yavrular, bakıcıların yardımı olmadan hayatta kalamıyor. Zira en küçüğü sadece 5.5 santimetre uzunluğunda ve 25 gram ağırlığında. Ancak arka ayaklarında bulunan mahmuzla anılan türün yetişkinleri 80 kilograma kadar çıkabiliyor ve 50 yıla kadar yaşıyor. İKİ YÜZLÜ BEBEK ŞAŞIRTTI: Pakistan´da Pencab Eyaleti´ne bağlı Rawalpindi´de iki yüzü olan bir bebek dünyaya geldi. Bebeğin, iki beyninin bulunduğu ancak ayrı olmayan kafada iki çift göz, birer burun ve birer de ağız bulunduğu görülüyor. Kuvöze alınan çocuk yaşatılmaya çalışılıyor. Bebeğe herhangi bir operasyonun yapılıp yapılmayacağı ise gerekli tedavinin ardından belirlenecek. ÖLDÜRECEĞİ KADINA AŞIK OLUNCA... Kocasının kendisini aldattığı düşünen ev kadını Maria Nilza Simoes, eşinin sevgilisini öldürmesi için bir tetikçiyle anlaştı. Ancak yaptığı plan hiç umduğu gibi gitmedi. Bahia eyaletindeki Pidonbacu kasabasında yaşayan olayda, kıskançlık krizine giren Simones, tetikçi Carlos Roberto de Jesus ile 530 dolar karşılığında anlaştı. De Jesus, öldürmek için kaçırdığı Iranildes Aguiar Araujo adlı kadına aşık oldu. Araujo’ya onu neden kaçırdığını anlatan de Jesus, aşık olduğu kadınla bir plan yaptı. Hürriyet´te yer alan habere göre süpermarketten bolca ketçap alan tetikçi, Araujo’nun ellerini bağladı, ağzını tıkadı, elbisesini yırttı ve koltuk altına büyük bir bıçak sıkıştırdı. Ardından, ketçapı aşık olduğu kadının üzerine boca etti. SOKAKTA ÖPÜŞÜRKEN GÖRDÜ Eski bir mahkum olduğu öğrenilen de Jesus, Araujo’nun fotoğrafını çekerek Simoes’i onun öldüğüne ikna etti. Üç gün sonra, de Jesus ve Araujo’yu sokakta öpüşürken gören Simones neye uğradığını şaşırdı. Polise başvuran Simones, de Jesus’un bin dolarını çaldığını iddia ederek suç duyurusunda bulundu. Polis, olayda adı geçen üç kişiye de gözaltına alırken, polis şefi Marconi Lima, “Sekiz yıllık meslek hayatımda böyle bir olayla karşılaşmadım” yorumunu yaptı. VEKİLLER 3. SAYFA GÜZELLERİNE KARŞI: İngiliz hükümetinin küçük ortağı Liberal Demokrat Parti, tabloid gazetelerin 3. sayfa güzellerine savaş açtı. Liberal Demokrat Parti’nin 3. sayfa güzellerinin yasaklanması talebi İngiliz erkeklerini kızdırdı. Talep partinin eski vekillerinden Doktor Evan Harris’den (45) geldi. Harris bu sayfaların kadınları “seks objesi” gibi gösterdiğini savunarak, “Bunun normal bir durummuş gibi gösterilmesi çok yanlış. Fotoğrafları sadece yetişkinler görebilmeli” dedi. Vekillerin talebine 3. sayfa güzellerinden tepki geldi. Daily Star gazetesi için poz veren Porchia Watson (24), “Bu konu düşünmeleri gereken son şey. Daha birkaç hafta önce sokaklarda çatışma yaşanıyordu. Vakitlerini buna harcıyorlar” diye konuştu. İşçi Partisi’nden Harriet Harman da (61) iki yıl önce 3. sayfa güzellerinin yasaklanması talebinde bulunmuştu. İngiltere’de 3. sayfa güzeli geleneği 1970 yılında The Sun gazetesinde başlamıştı. SAPIĞI SEVGİLİSİ ÇIKTI: İngiltere’de, Ruth Jeffrey (22) üç yıl önce Loughborough Üniversitesi’nde bilgisayar bölümünü kazandı, sevgilisi Shane Webber (22) ise liseden sonra eğitimini bıraktı. Üniversiteye başlar başlamaz Jeffrey’in bilgisayarına porno fotoğraf ve video yağmaya başladı. Çıplak fotoğrafları kendisine, arkadaşlarına ve ailesine gönderilen genç kız porno sitelerine de düştü. Üniversiteye gitmesini kıskanmış Tanımadığı adamlara, kendi adına gönderilmiş “Senden hoşlanıyorum. Buluşalım mı” şeklinde sahte e-postalarla karşılaşan Jeffrey intiharın eşiğine geldi. Polisin takibi sonucu tacizlerin Shane Webber tarafından yapıldığı belirlendi. 3 yıldır kendisine kâbus yaşatan sapığın sevgilisi çıkması üzerine genç kız büyük şok yaşadı. Webber sevgilisini, eğitimini kıskandığı için taciz ettiğini söyledi. GÖRMEYEN GÖZÜ KAMERASI OLDU: Belgesel yönetmeni Rob Spence kaybettiği sağ gözünün yerine yeni biyonik göz taktırdı. Biyonik göz yönetmenin görmesini sağlamıyor ama gördüklerini ekrana aktarabiliyor. KANADA’da 9 yaşında silahla oynarken sağ gözünü kaybeden belgesel yönetmeni Rob Spence, iki yıl önce ameliyatla gözünü aldırıp yerine bir ‘biyonik göz’ yerleştirdi. İlk özel uzay şirketi SpaceX’in mühendislerinden Kosta Grammatis tarafından geliştirilen gözde, cep telefonundakine benzer bir kamera bulunuyor. Mikro devreler sayesinde sol göz ile eşzamanlı olarak hareket eder hale getirilen bu kamera, çektiği görüntüleri yine göz içindeki minik bir modem aracılığıyla kablosuz monitöre aktarıyor. Görmeyen göz görebilecek mi Spence’in taktığı biyonik göz ona görme yetisini yeniden kazandırmadı. Ancak Spence bunu dert etmiyor. Biyonik göz ile belgesellerini ‘artık başka gözle’ çekeceği esprisini yapan Spence kendisini de “Biyonik belgesel yönetmeni” veya bir ‘Eyeborg’ olarak tanıtıyor. Gözün tasarımcısı Grammatis ise biyonik gözün körlere görme yeteneği kazandırması için araştırmaların sürdüğünü söyledi. Rekora gidiyor Rob Spence’in biyonik gözle çektiği “Deus X:The Eyborg Documentary” adlı bir belgesel, youtube’da 670 bin kez izlendi. AYNALI KARGA: Yeni Zelanda’nın Auckland Üniversitesi’nde Yeni Kaledonya kargaları üzerinde yapılan bir deneyde, bu kuşların aynadaki yansımaları kullanarak saklı yiyecekleri bulabildiği ortaya çıktı. Ancak kargalar aynadaki yansımalarından kendilerini tanıyamıyor. Yine de ayna kullanma becerileri kargaları, aynı beceriyi gösteren yunuslar, filler ve maymunlarla gelişmiş primatlar arasında ‘elit’ seviyeye çıkardı. (derleme:www.bugun.com.tr)