Kıyameti bekleyen tarikat
Abone olOnlar böyle düşünüyor. Yerin dibine şimdiden girdiler bile. Nedeni de...
Rusya'da kendilerini 'Gerçek Rus Ortodoks'lar olarak
tanımlayan bir tarikatın üyesi 30 kişi yanlarına aldıkları
yiyeceklerle birlikte yerin altında yaşamaya devam
ediyor.
Polis ve kilise yetkililerinin ikna çabalarını yanıtsız bırakan
grup müdahale edilmesi durumunda toplu halde intihar etmekle tehdit
etti. Grubun arasında biri 18 aylık olmak üzere dört de çocuk
bulunuyor.
Rusya'nın Penza şehrinde yaşanan olayda destekçilerini ölüme
yollayıp kendi kaçan sapık tarikatın lideri 43 yaşındaki Petr
Kuznitsov da yakalandı.
Kuznitsov akıl hastanesine gönderilirken, polis ve bir
kısım din adamları da Mayıs 2008'de kıyametin kopacağına inanan ve
bunun için yerin altına gizlenen sapık tarikat üyelerini ikna
etmeye çalışıyor.
Yetkililer yerin altında bulunan mağara ile irtibatlarını dışarı
çıkan küçük bir hava borusundan sağlıyor. Rus Ortodoks kilisesi
temsilcileri de beş saatten fazla süren ikna çabalarında başarılı
olamadı.
Mağarada bulunanlardan birisi yaptığı açıklamada kendilerinin resmi
Rus Ortodoks kilisesi ya da hükümet yetkilileri ile bir irtibat
kurmak istemediklerini belirterek, "Tanrı'nın izni ile biz
burada bahara kadar ya yaşarız ya da ölürüz. Müdahale çabası olursa
toplu halde intihar ederiz." tehdidinde bulundu.
Bölge yetkilisi Yevgeni Guseynov'un ilaç ve gıda yardımına da
mağaradan henüz bir cevap gelmediği belirtiliyor.
Kuznitsov da yakalandıktan sonra yaptığı açıklamada, "Biz
doğa dışı duyduğumuz seslerle bu mağaraya doğru yönlendirildik.
Yerli halkın büyük sorunları var. Çok içiyor ve birbirleri ile çok
kavga ediyor. Biz de ayrılmaya karar verdik." dedi.
Sapık tarikat üyelerine çalışmamayı, okumamayı, televizyon
seyretmemeyi ve kredi kartı dahil hiç para kullanmamayı
öneriyor.
Mağarada eski Sovyet ülkelerinden ve Rusya'nın farklı bölgelerinden
gelen insanların da olduğu kaydediliyor. Sapık tarikat üyeleri
çocuklarını okula göndermezken hiç biri de çalışmıyor. Yetkililer
kış şartlarında eksi 15 dereceyi bulan soğuklarda hiç kimsenin
çocukları alıkoyma hakkı olmadığını belirtirken, yapılan kurtarma
girişimine de içerden ateş edilerek karşılık verildiği
belirtiliyor.