Kıyamet için geri sayım başladı!
Abone olİnanışa göre Marduk'la randevuya dünden itibaren tam bir yıl kaldı.
Bundan tam 28 yıl önce ABD'nin California eyaletinde konuşlu
bulunan IRAS uydusu anlaşılamayan bir şey görüntüledi. İlk başlarda
ne olduğuna karar verilemeyen ve bilim insanları arasında çeşitli
tartışmalara konu olan bu cismin bir galaksi sistemi olduğu sonra
anlaşıldı ama Amerikan basını çoktan bu cismi yeni bir gezegen
olarak kamuoyuna tanıtmıştı bile.
Büyük "yok oluş" senaryosu
Bu haberle birlikte neredeyse her 10 yılda bir patlak veren kıyamet söylentileri yeni baştan yazıldı, çizildi. Efsaneye göre her 3 bin 661 yılda bir Güneş'in yörüngesine girerek Dünya'nın yakınından geçen Marduk, namı diğer Nibiru 21 Aralık 2012'de gezegenimize çarpacak ve 'beklenen sonu' getirerek insanlığa dair tüm izleri yok edecekti. IRAS uydusunun o gün keşfettiği şey ise bütün bu kaçınılmazın müsebbibi Marduk'tu.
Teorinin ortaya atıldığı vakitlerde ayyuka çıkan bu felaket söylentileri belirli bir kesim dışında pek ilgi görmedi ama söz konusu efsane mitolojik kaynaklarla güçlendirilince kıyamet senaryoları kamuoyunun gündemine bir anda oturuverdi. Bu kaynaklara göre 12. gezegen olarak nitelendirilen Marduk, en son milattan önce 1649 yılında Dünya'ya çok yakın geçmiş ve neden olduğu sel felaketleri, volkanik patlamalar ve büyük depremler nice uygarlığı tarihe gömmüştü.
Büyük güne bir yıl kaldı
Dün, kıyametin kopacağı iddia edilen 21 Aralık 2012 tarihine bir yıllık geri sayımın başladığı gün. Radikal'in haberine göre: Kimisi felaketlere karşı önlemini alıyor, kimisi olacakların kaçınılmaz olduğunu söyleyerek kendini hayatın güzelliklerine adıyor, kimisi de Marduk'un hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söyleyerek ortada dolaşan söylentilere kulak asmıyor. Ancak bu belirsizliğin içinde bazı sorular merak uyandırıyor. Marduk nedir, ne değildir? 21 Aralık tarihinde Dünya'ya bir cisim çarpacak mı?
Özünde eski Mezopotamya tanrılarından biri olan Marduk, bu coğrafyadan günümüze ulaşmış birçok yazıtta adı geçen bir simge. Hatta Babil yaratılış destanı Enûma Eliş'e göre şehrin baştanrısı, Eski Mısırlılara göre 'milyonlarca yılın gezegeni,' Mayalara göre ise Beşinci Güneş çağının bitiş sebebi... Tüm bu tarihsel bulguları ele aldığımızda Dünya'nın sonu yaklaşıyor gibi gözüküyor, üzerine yüzlerce kitap yazılıyor.
2012'de Dünya'nın yok olacağına inanan on binlerce insan konuyla NASA'yı e-mail bombardımanına tutunca, kurum resmi bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Açıklamada 2012 yılında gezegenimize hiçbir şeyin çarpmayacağı söylendiyse de insanların içi pek rahatlamadı. Açıklamanın kamuoyunu paniğe sevk etmemek için CIA tarafından yapıldığını dile getiren geniş bir kesim hâlâ 21 Aralık 2012'de gezegenin daha önce hiç görmediği bir felaketle karşı karşıya kalacağına inanıyor.
Teori yalanlandı ama...
Dünya'ya herhangi bir cismin çarpmayacağının açıklanmasının
ardından bu kez ortaya atılan teoriler değişti. Son düzenlemelerle
birlikte Marduk'un Dünya'ya çok yakın geçeceği ve oluşan manyetik
kuvvetle bir dizi astronomik olayın yaşanacağı iddia edildi.
Mesela bunların en çok bilineni, 21 Aralık 2012 tarihinde Marduk'un
ikinci bir Güneş gibi tepede yer alacağı ve Ay ile neredeyse aynı
büyüklükte gözükeceği. Buna göre gezegen iki kere Dünyamıza
yakınlaşacak ve ilki 7 Eylül'de gerçekleşecek bu yakınlaşma
sırasında ortaya çıkan manyetik kuvvetle eşi benzeri görülmemiş
depremler, seller ve fırtınalar yaşanacak. Yüz milyonlarca insan
hayatını kaybederken, hayatta kalanlar ise açlık ve susuzluğun
neden olduğu savaşlarda safını belirleyecek. Ama en sonunda gün
gelecek, devran dönecek ve Marduk, Güneş Sistemi'ni 1 Temmuz
2014'te terk ederek manyetik etkinin azalmasını sağlayacak.
Ortaya atılan ikinci iddianın nispeten daha korkunç olmasından
dolayı başta ABD'de olmak üzere dünyanın pek çok yerinde insanlar
önlem alıyor. Mesela New Hampshire eyaletindeki Matrix Enstitüsü'ne
üye binlerce kişi felaketlere karşı hazırlıklar yapmaya başladı
bile. Hazırlıkların temelini ise Amerikalı kâhin Gordon Michael
Scallion'un çizdiği 'Yeni Dünya Haritası'
oluşturuyor.
Haritaya göre Avrupa kıtası takımadalara ayrılarak tamamen yok olurken, Anadolu coğrafyası kazadan beladan kurtulmuş bir şekilde varlığına devam ediyor. Amerika bin parçaya ayrılmış, Afrika'nın ortasından iki koca deniz geçiyor, Rusya'nın yerinde ise yeller esiyor. Ayrıca enstitü, üyelerine bu haritanın yanında 'felakete 72 saatte hazır olma kitleri' ve ABD'de çok az kişinin bildiği 'saklanacak sığınakların adreslerini' satıyor.
Marduk'cular internette örgütleniyor
Dünyada bunlar olup biterken Türk halkı Marduk efsanesiyle biraz
olsun geç tanıştı. 2003 yılında yazar Burak Eldem tarafından kaleme
alınan '2012: Marduk'la Randevu' kitabı malum
felaketi haber veriyordu. Burak Eldem, konuya bir de politik
perspektif getirip, 'Yeni Dünya Düzeni'
egemenlerince uygulanan siyasi manevraların bu döneme hazırlık
olduğunu savunuyordu. Kitap büyük ilgi gördü ve dokuzdan fazla
baskı yaptı.
Geri sayım başlamışken ülkemizde de Marduk mevzuu ciddi ciddi
tartışılıyor. İnternet üzerinden örgütlenen pek çok kişi, sosyal
paylaşım sitelerinde kurduğu gruplarda 'kaçınılmaz
sonun' ne zaman geleceğinin münakaşasını yapıyor ve bu
sona karşı ne gibi önlemler alınabileceğini konuşuyor. Marduk'tan
kaçış planı yapan kişilerin gruplar oluşturduğu ve felaketten önce
sığınakların nereye yapılacağı, erzakların nasıl saklanacağı gibi
konular belirlenmiş. Konya, Nevşehir, Kırşehir, Antalya gibi
yerlerde sığınak yapılmaya başlandığı ise yine bu grup içinde
yazılanlar.
Sinema bu fikri çok sevdi
Kıyametin yakın zamanda kopacağını sık sık dile getiren yönetmen
Roland Emmerich de Maya takvimi doğrultusunda yaşanması beklenen
kıyameti 2012 adıyla beyaz- perdeye aktarmıştı. '2012: Doomsday'
isimli film ise aynı senaryodan ekmek yiyen bir başka kıyamet
tellalı. Robert Silverberg'in yönetmen koltuğuna oturduğu
'The Second Trip'... '2012:
Supernova' ve 'I Spit On Your Rave' ise
2012 öncesi ve sonrası yaşanacakları çok önceden haber veren
felaket filmlerinden sadece birkaçı.
Kıyamet 2000'de de kopacaktı!
Ünlü kâhin Nostradamus'un kehanetlerine dayanarak 2000 yılında
Dünya'nın yok olacağı iddia edilmişti. Hatta dijital kıyametin
yaşanması ve insanlığın kaosa sürüklenmesi bekleniyordu. Neyse ki
Dünya milenyuma sağ salim girdi. Kırlara, bayırlara göç edip
felaketi bekleyen pek çok insan da rahata erdi. Arjantinli kaleci
Carlos Roa da kıyamet kopacak diye kariyerinin zirvesinde futbolu
bırakıp ibadete başlamıştı ama bir şey olmayınca o da eski takımı
Mallorca'ya geri döndü.
Rusya'da ise bir papaz kutsal kitaptaki matematiksel şifrelerden yola çıkarak 21 Mayıs 2011 tarihinde Tanrı'nın yeryüzüne geleceğini ilan etti. 20 Mayıs gecesi kiliseleri dolduran ve dualar eşliğinde sabahlayan halk, kıyamet kopmayınca derin bir nefes aldı.
'Artık paramı har vurup harman savuruyorum'
Genellikle Facebook odaklı süregelen tartışmalarda hararetli
savunmalardan birini yapan Bulut Yıldırım, Marduk'un 2012 yılında
dünyaya çarpmayacağını ama etkisiyle bir dizi felaketlere neden
olacağını söyleyenlerden. Sonun engellenemeyeceğini ve felaketten
hiçbir şekilde kaçılamayacağını belirten 27 yaşındaki Yıldırım,
hayat felsefesinin de buna göre değiştiğini söylüyor. Eskiden sahip
olduğu ticari kuruluştan kazandığı parayı tasarruflu kullanan
Bulut, artık 'Carpe Diem' (Anı Yaşa)
felsefesini güttüğünü, hatta sırf bu yüzden ev almaktan vazgeçip
hayatı doya doya yaşadığını söylüyor. Geçen sene hesabındaki bir
yıllık faizi bozup bütün nakiti bankadan çekmesinin sebebi de bu.
"Artık har vurup harman savuruyorum" diyor.
'Deprem olacak diye evimizi taşıdık'
19 yaşındaki Mehmetcan Yılmaz ise geçmişte yaşadığı olaylardan
dolayı tedirgin. "Marduk'la ilgili bildiklerimi okuduğum
bir kitaptan öğrendim. Zaten Facebook'ta da bunları tartışıyoruz.
Aslında çarpışmanın olmayacağının farkındayım ama gezegen Dünya'ya
daha da yakınlaşacak. Bu da yerçekimini etkileyecek. Tıpkı Ay ve
Güneş tutulmalarının yerçekimini etkilediği gibi. Mesela 17 Ağustos
depreminden önce güneş tutulması olmuştu. Biz üç sene önce
Sakarya'da oturuyorduk, evimiz de 12 Kasım depreminde hasar
görmüştü. 2012'de deprem olacak diye şimdi Balıkesir'e taşındık.
Babam oradaki dükkânını risk almaya değmez diye sattı, işini
Gönen'de kurdu. Şimdi ölümden kaçış olmaz, ne yazarsa o ama enkaz
altında kalmak daha mı iyi?" diyor.