'Kıyamet ateşi başladı' deyip 15 Temmuz gecesini anlattı: Hastaneye vardığımda...
Abone ol15 Temmuz hain darbe girişiminde bir oğlu şehit, bir oğlu gazi olan İhsan Ayanoğlu, o karanlık geceyi gözleri dolarak anlattı. Baba Ayanoğlu, hainlerin köprü gişesindeki vatandaşları üçlü çapraz ateşe aldığını söyledi. Ayanoğlu, 'Hastaneye vardığımda bir evladımı morgda bir evladımı da ameliyathanede buldum.' diye konuştu.
15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı gece Onur
Ensar Ayanoğlu ve kardeşi Oğuz Ayanoğlu önce Kısıklı’ya
ardından 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne giderek
darbeci askerlere karşı mücadele verdi. Onur Ensar Ayanoğlu,
yaralılara yardım ederken boynundan ve göğsünden aldığı 2 kurşunla
şehit oldu.
Aynı gece Oğuz Ayanoğlu ise bacağından vurularak gazi oldu. Hain darbe girişimi esnasında bir oğlu şehit bir oğlu gazi olan baba İhsan Ayanoğlu ve Gazi Oğuz Ayanoğlu, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 5. yıl dönümünde o karanlık gecede yaşadıklarını anlattı.
“O gece 251 şehidin komutanı Ömer Halis Demir
kardeşimizdi. Bizim çocuklarımız da onun askerleriydi”
Hain darbe girişiminin 5. yıl dönümünde o gece yaşadıklarını
anlatan İhsan Ayanoğlu, “Allah o gece bu milletin göz bebeğine
baktı ve bu hainlere fırsat vermedi. O gece 251 şehidin komutanı
rahmetli mekanı cennet olsun Ömer Halis Demir kardeşimizdi. Bizim
çocuklarımız da onun askerleriydi. O gece biz 251 şehit ile 2 bin
200 gazimizle beraber bir destan yazdık. Bu destanda bizim bu
ülkenin mayasında hamurunda bir hakkımız geçtiyse bilenlere
anasının ak sütü gibi helal olsun. Kontrollü darbe
diyenlere, 15 Temmuz’u itibarsızlaştırmak isteyenlere de
kesinlikle hakkımızı helal etmiyoruz” dedi.
“Hastaneye vardığımda bir evladımı morgda bir evladımı
da ameliyathanede buldum”
15 Temmuz’da bir oğlu şehit, bir oğlu gazi olan Ayanoğlu, “O
gece akşam saat 21.30 sıralarında çocuklarımız mahalleye geldiler
ama eve girmediler. Gece saat 00.00’a çeyrek varken rahmetli oğlum
bana telefon açarak bendem şarj aletini istedi. Oğlum neredesiniz
dediğimde Kısıklı’da olduğunu söyledi. Evden Kısıklı’ya gittik.
Oğluma şarj aletini verdim. Bize sarıldı, demek ki veda ediyormuş.
Saat 01.30’a kadar ben de Kısıklı’da kaldım. Köprüde ateş
açıldığının haberi geldi. Kısıklı’dan köprüye doğru 3 kilometre
kadar yürüdük. Bir anda silah sesi geldi, herkes yere yattı, ben
yatmadım. Oğlum aklıma geldi hemen oğlumu aradım. Oğlum, ateş
açıyorlar ben gelemiyorum siz bu tarafa gelin dedim, tamam baba
dedi. Oğlumla konuştuktan 10 dakika sonra bir kıyamet ateşi başladı
ki gişelerin altındaki vatandaşları üçlü çapraz ateşe aldılar.
Köprünün üzerinden, köprünün kulesinden ve Nakkaştepe’den çapraz
ateşe aldılar, hepimiz asfaltlara yapıştık. Kaç dakika yerde
kaldığımı hatırlamıyorum. Aklım başıma geldiğinde oğlumu
aradığımda, oğlumun telefonuna başkası baktı. Onur dediğimde amca
ben Onur değilim, telefonun sahibi vuruldu. Polisler onu hastaneye
götürdüler dedi. Diğer oğlumu aradığımda telefonu açan olmadı. Ben
de ağabeyi vuruldu ona yardım ediyordur zannettim. Arkadaşlarına
ulaştım Onur vuruldu hastaneye getirdik dediler. Hastaneye
vardığımda bir evladımı morgda bir evladımı da ameliyathanede
buldum. 15 Temmuz’un 5 senesi dolacak, her gün her saat
her saniye aynı acıyı yaşıyorsun. Hüznü, gururu, öfkeyi hepsinin
aynı anda yaşıyorsun ama elhamdülillah. Biz Türk milleti olarak
eskiden yedi düvele savaşırken, 15 Temmuz gecesi
yetmiş düvele karşı çarpıştık. Dünyaya da canlı olarak izlettik.
Sabahleyin de kalkarak işimizin, ekmeğimizin peşine gittik” diye
konuştu.
“15 Temmuz’da Onur benim oğlumdu, 16 Temmuz’da
milletin evladı oldu”
15 Temmuz gününü anlatmaya devam eden Ayanoğlu, “Bu
caminin de güzel anıları var. Burası bu kalleş Fetönün kalbiydi. Bu
hainlerin kalbini burada söktük. Bu güzel camimize oğlumun,
şehidimizin ismini verdik. Belediye Başkanımız Hilmi Türkmen’e de
teşekkür ederim. Camimiz yeniden restore edildi. Bir baba olarak
gururluyum, oğullarım bu gururu bana
verdiler. 15 Temmuz’da Onur benim oğlumdu,
16 Temmuz’da milletin evladı oldu” ifadelerini kullandı.