Kıvanç Tatlıtuğ, 27 Ekim 1983’te Adana’da doğup Ortaokulu Yenice Özel Çağ Lisesi'nde tamamladı. Ardından Ankara’da Fiskobirlik, Güney Sanayii, Çukurova Kulübü, Devlet Su İşleri ve Tarsus Amerikan Kulübü'nde basketbol oynadı Beş çocuklu bir ailenin ferdi olan Tatlıtuğ, 1997 yılında babasının ciddi bir kalp ameliyatı geçirmesiyle İstanbul’a taşındı. Lise hayatına İstanbul’da devam eden Kıvanç, Kalamış Lisesi'nden mezun olup basketbola olan ilgisini burada devam ettirdi. Ülkerspor'dan gelen cazip teklifi hemen kabul edip, orada iki yıl forma giydi. Sonra bir yıl Beşiktaş, bir yıl da Fenerbahçe'de oynadı. Ancak dönüş yaptığı Beşiktaş takımında sakatlanması tüm hayallerini suya düştü ve profesyonel basketbol hayatına son verdi O dönemlerde yakın çevresinin sürekli fiziğine iltifatlarda bulunduğunu, model olması için kendisini yönlendirmeye çalıştığını söylüyor Kıvanç Tatlıtuğ. O ise bunlara hiç kulak asmamış. Ta ki annesinin yaptığı sürprize kadar! Annesi, Beylikdüzü'ndeki bir marketin camında ‘Profesyonel mankenlerle çalışır mısınız?' ilanını görünce, Tatlıtuğ'un yanında bulunan bir fotoğrafını göndermiş. İlan verilen şirketten kendisini aradıklarında şaşkına dönen Tatlıtuğ teklifi kabul etmiş. ‘Ben sporcuyum ne işim olur mankenlikle' derken bir anda kendini defilede bulmuş. Daha sonra gelen teklifleri değerlendiren Kıvanç, işin hoşuna gitmesiyle bu mesleğe profesyonel olarak başlamış. Annemin beni model yapma hayali hep vardı.' diyor Kıvanç. İki yıl bir ajansla çalıştıktan sonra 2002 yılında düzenlenen Best Model yarışmasında önce Türkiye, sonra dünya birincisi oluyor Kıvanç Tatlıtuğ. Sonrasında da Fransa günleri başlamış. Paris'teki Success Ajans'tan gelen teklifle bütün eşyalarını toplayıp, Paris'e yerleşmiş. Burada mesleğini 1,5 yıl sürdürmüş. Paris'teyken, ajanstan gelen telefonda, dizi tekliflerinin had safhaya ulaştığını söylemişler Küçüklüğünden beri sinema ve televizyona ilgisinin olduğunu, mutlaka bir yerinde bulunmak istediğini ama o zamanlar ‘Ben manken olacağım, sonra dizi çekeceğim.' gibi hayallerinin olmadığını da sözlerine ekleyen Kıvanç Tatlıtuğ, senaryoları değerlendirmek için Türkiye'ye gelmiş. Gümüş'teki 'Mehmet' karakterini kendine çok yakın bulduğunu, oynayabileceğini, en azından kendinden bir şeyler verebileceğini düşünmüş. Çekim aralarında kitap okur, dergi karıştırır ve müzik dinlermiş. Pek fazla da kimseyle konuşmazmış. Kendisini eleştirmeyi sevdiğini söyleyen yakışıklı oyuncu, diziye başlamadan önce bir süre Okan Bayülgen'den ders almış. Yakışıklı, dikkat çekici bir fiziğe sahip olan Kıvanç Tatlıtuğ, bu yüzden zaman zaman sözlü tacize uğradığını da itiraf ediyor. Diğer yandan erkek mankenlere karşı pek çok kişide var olan gay ve jigolo önyargılarıyla ilgili olarak da ‘Ben öyle bir tavır sergilerim ki insanlar yanıma yaklaşamazlar.' diye eklemeyi de ihmal etmiyor. Gece dışarı çıkmayı, kulüplerde eğlenmeyi sevmiyor. Onun yerine arkadaşlarıyla ev muhabbeti yapmaktan hoşlanıyor. Birlikte televizyon izliyor ya da tavla partileri düzenliyorlar. Dünya podyumlarındaki başarılarıyla arkadaşlarına örnek olan Kıvanç Tatlıtuğ, David Beckham'la olan benzerliği hakkında ilgili olarak da ’Benim saçım uzunken, Beckham'ın adı bile anılmıyordu. Aslında Beckham bana benzedi.' diyor. İyi derecede İngilizce bilen, 'Benim için önemli olan kariyer' diyen Kıvanç Tatlıtuğ'un en büyük hayali ise iyi bir aktör olmak. Bunun için de ilk adımı atmış. Devlet Tiyatrosu oyuncusu Laçin Ceylan'dan bir süre oyunculuk dersleri almış... 'Bakıyorum, çok eksiğim var' diyen, dersler almaya devam edeceğini ve iyi bir sinema filminde rol almayı çok istediğini belirten Kıvanç Tatlıtuğ'un hayallerinden biri de tiyatroda oynamak. Tek eşlilikten yana Duygusal görünür, ama o kadar da duygusal değildir Biraz sert ve hayat görüşleri katı Bir ilişki yaşarken gözü dışarıda olmaz Allah'a son derece inanır ve dinine bağlıdır Şan, şöhret, para, pulun onun için ikinci plandadır Ailesine çok düşkündür - Kendisinde en çok gözlerini beğendiğiniyor Denizin derinliklerine dalmayı çok seviyor Erkekler ağlamaz' diye bir şeyin olmadığını, 'Ağlamak da gülmek kadar doğal' diyerek, zaman zaman ağlayan biri olduğunu dile getiriyor